Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yazıyorum bahçesi 7

Yazıyorum bahçesi 7
 

Uzun süre uzakta kalmak
Merhaba

Adilliğin mekanizmasını işletmek
Vicdan ile iç huzuru inşaa eden en önemli kavram adillik duygusu olsa gerek ve adil olma/adaleti sağlama kaygısı bireysel olarak bir karşılığa varmalı. Toplumsal yaşayışta bireylerin tercihleri ve ilişkileri kendi erdemliliğine paralel bir seyirde gelişir. Bireyin kendi düzeyinde adil olması, o kişinin erdemsel doygunluğu ile ilintili olacaktır. Bu benim gözümde iyi bir yöndür. Ancak, bireylerin bir araya gelip de yoğunlaştığı bir kümede, ilişkiler karmaşıklaştıkça adalet duygusunun da çoklu etkilere maruz kalacağının farkındayım. O halde adalet, kişilerin tercihlerine bırakılamayacak kadar yüksek sorumluluğu olan bir kavramdır. Yapmamız gereken, bireysel anlamda erdemlilik olarak tanımladığımız tüm eylemleri, siyasi kümede, toplumsal bir uzlaşma sonucunda, nitelikli ve somut yasalarla ifade edebilmemiz ve onları bir güzel işletebilmemizdir.

Mutlu günlerin mekanında; hanginiz kapısı açık bir kafeste kalırsınız?
Bir kafesin(?) içindeyken, bir nedenle, o kafesin kapısı ardına kadar açılmışsa eğer, kafesin dışına çıkmamakla göstereceğin olası tercihin, kendi özgürlüklüğünden bir çırpıda vazgeçmek anlamına gelir. Kafeste kalmak varına amaç olursa ki eğer, kendi var oluş nedenin kendi özgürlüğünün önünde engel olmuştur. Varın yoğun neyse onlar, kişisel özgürlüğünün üzerine baskın gelmiştir. Belki de özgürlük, açık kafesten çıkıp gitmek değildir sadece. Sadece birazcığıdır. Belki de özgürlük, hem çıkmak hem de tekrar geri gelebilme eylemlerini yapabilmektir.

Özgürlüğün diline izin vermek
Her zaman bireysel özgürlüklerinin genişletilmesi gerektiğini savundum. İnsanı insan yapan, insandan çıkan, insandan türeyen, insanlığa katkı sağlayan ne varsa, ne olacaksa özgürce olabilmelidir. Dil de özgürlük araçlarının tam merkezinde bulunuyor. Demek istediğim, kişisel özgürlükler dilden başlıyor. Onun kaynağı insandır ve vereceği yapıtlarla ancak güçlenir. Bir dilin kökenini düşünmek yerine, ona daha temel bir açıdan bakabiliyorum. Eğer bir dil, bir ebeveynden öğrenilebiliyorsa o dil vardır ve o kişi isterse onu serbestçe konuşabilmelidir; en önemlisi kendi sanatını kendi dilinde yapabilmelidir

Bir nefes ile başlar o eylem
Bir an gelir ve belki de o yüreği açmak için, sadece ona denk gelen nefesini bulman gerekir ve ardından onun anlamını da tanımlarsın.

Işıksız kalan emeğin süregelen dramı
Toprak, kömür gibi kara; zaman zaman haber oluyor, emek zifiri karanlıkta ölüyor.

Elbet inanç
İnanç çok geniş bir kavram ve kişiye ne ifade ettiği de değişkenlik gösteriyor. "İnanç" sözcüğünü gönül verme aşamasındaki atılımı ifade etmek için kullanıyorum.

Varoluşun özlü sözünü bulmak
Çay içerim, o halde varım.

Çay içerken oluşan kazalar varsa eğer
Göze gelen göze batar. (*)
Çay kaşığı ikinci kez göze batmaz.

Bir zamanlar, su testiden içilirdi
Zaman testiyi kırdı, şimdi bardaktan içiyoruz. Ancak önemli olan içecek o suyu her daim bulabilmektir.

Geometrik bir şekle bakarken hissedilen anlık bir tepkinin ifadesi
Üçgenler önemli. Üçgenler olmasaydı, " bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derecedir" diyemezdik.

Tepki
İnsan tepkilerini içinde hissettiği duyguların yoğunluğuna göre o anda veriyor. Karşılaştığı bir imge ya da sözcük onu aşırı derecede tetikliyebiyor. Eğer o anda hissedilen duygusal yoğunluk, o kişi için olumsuz bir durumu veya rahatsızlığı hissettiriyorsa, tepkisi de ister istemez o istikamette gelişiyor. Ya da tam tersi!... İnsan tepki vermeden önce derince bir nefes almalı ve kendini şöyle bir tartmalı.

Dolduruş
Vazgeçme abi, gerekirse açılım yaparsın.

Sorarsam eğer şöyle sorarım
Ya kişinin Tanrı'ya ulaşmak(!) gibi bir çabası yoksa(olmalı mı?) veya o kişi, kendi vicdanında(gönlünde) duyumsadığı Tanrı olgusunu, öğretilen veya gösterilen Tanrı olgusundan çok daha farklı bir olgu olarak tanımlıyorsa ve o tanımın içerdiği manevi doygunluğa ulaşmak için nelerin yapılması gerektiğini kendince biliyorsa ve hatta, tüm var olanların kendi işleyişi içerinde, eş etkileşimli bir düzende olduğunu ve o etkileşimlerin bilim yoluyla keşfedilmesi veya anlaşılması gerektiğini düşünüyorsa ve bununla birlikte inanç olarak ve erdemlilik olarak tanımladığı tüm kavramların sadece birer eğitim, toplum düzeni ve adalet sorunu olduğunu düşünüyorsa ve erdemliliğin yine sadece adil ve eşit paylaşımlı yasalarla düzenlenebileceği yargısındaysa ve kurulacak olan o düzenle, zaten düşlediği gönül doygunluğuna erişmiş olabileceğine inanıyorsa ve bu sonucunun da insanlığın tarihi boyunca yaratacağı en önemli kazanım olacağını düşünüyorsa?

Bir kaçışın öyküsü
Zaman, çocukluğunun firarı için durmaksızın onu ayartmaya çalışır. Bu ayartmayı engelleyebilmen için, var etmek durumunda kalacağın coşkunluğunu, özgürlük adına onun önüne serebilmen gerekir.

Yaşar zamanlı provalar
Yaşarken bolca "deneme" yapabilmeli. Kendini bir nevi pratiğe dökebilmeli. Arada gülmeli, bazen somurtmalı, bazen gözleri faltaşı gibi açmalı. Dudakları alta doğru kıvırmalı, bazen yumruğu havaya kaldırmalı. Bazen gülünç duruma düşmeli, bazen alkış almalı. Bazen yüzün morarana kadar nefesini tutmalı.

Hedef
Her türlü düşüncenin ulusal iradeye katılabildiği, ulusal iradenin de kendine temsil bulabildiği bir seçim sistemi oluşturulmalıdır. Siyasi erklerin katılımcı sivil toplum kuruluşları tarafından denetlenebildiği, evrensel demokratik normların gelenek haline gelebileceği bir yapılanmaya imkan tanımlanmalı.

Uzaya yolculuk hazırlıkları
Astronot giysisi "kan basıncını" dengede tutuyor. O, uzaya çıktığında, ki eğer var olmak istiyorsa, kan basıncını dengelemek zorunda kalır. Bu nedenle astronot, kendisine özel o giysiyi mutlaka giymeli; insan soyunun bireyi de kendi çizdiği yolda kendi kan basıncını dengeleyecek giysiler bulabilmeli. Aksi takdirde o kişi, giysisi olmayan astronotun maruz kalacağı basınca maruz kalabilecektir. Evrende bilinen kurallar dahilinde, kararda olmayan hiç bir varlık olamayacağına göre birey de, ya bulduğu o yöntemle kendini koruyacaktır ya da dengeye gelmek için patlamaya razı olacaktır.

Seçime yanıt gerek
Hayır demek; önüme koyduğun bu ürünü beğenmedim demek; al bunu, daha iyisini yap demek, sonrasında bana tekrar sor demek. Yetmez ama evet demek ise, yapılana razı kalmak demek; zaten yapmadıklarına onay vermek zorunda kalmak demek, umacağından artık vaz geçmek durumunda olmak demek. Evet demek ise; işte bu demek, beğendim demek. Yanıt vermemek ise, seçiminden kaçmak demek; yapılanı dolaylı olarak desteklemek demek; sessizce sorulanın olmasına rıza göstermek demek.

-
Görsel : Miro Joan, La Melodie Acide XIII

* = söz : Ş2

 
Toplam blog
: 136
: 1494
Kayıt tarihi
: 16.02.07
 
 

Yaşam ışığını 1968 yılında Bafra’da gördü. İnşaat Mühendisi ve aynı sektörde yazılım geliştiren bir ..