Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '15

 
Kategori
Deneme
 

Yazma Serüvenim

Yazma Serüvenim
 

Ne unutmak, ne de unutulmak, benden geriye bir şeyler kalacak yazılar yazmak istiyorum.


Kendi elimle yaptığım kırmızı kaplı defterimi günlük yapınca, yazma serüvenim de böylece başladı. Ümit ettiğim, ya da biriyle konuşamadığım anları, mutlu, hüzünlü günlerimi, bazen de dünlerimi, yazarak başladım. En ümitsiz anlarımda, kimsenin veremediği cesareti kendi yazdıklarım verdi bana.

 

Sonra ben işi büyütmek istedim. Baba dedim, ben daktilo istiyorum… Desem ki size, sınıfın en iyi kompozisyonlarını ben yazardım, daktilom olmadı işte o zaman içiniz cızz etsin, ama güzel yazamazdım ki, sanki daktilom olsa iyi şeyler yazacakmışım gibi geliyordu o zamanlar. Sonrasında çok ısrarcı olmadım benim için daktiloda olmayacak hayaller klasöründe yerini aldı…

 

Çocukluğumu özlesem de büyümek güzel şey, ben büyüdüm ve zamanı geldiğinde, imkansız hayallerim avucumun içine düştü. O yüzden ben imkansızlıklara inanmam sadece istediğim şeyin olma zamanı gelmemiştir. Çocukken imkansız olan daktilo ile yazma hayalim ben yüksekokula gidince gerçek oldu. İlk dönem daktilo dersinden kaldım. Daktilo derslerinde daha tuşa dokunur dokunmaz, kalbimde çağlayanların sesini duyardım, hadi beni kelimelerle anlat, işte bu hissim daktilo tuşlarıyla buluşunca onun çıkardığı, tık tık sesi, kalp atışlarımla kelimelerin uyumu, kağıdıma düşen kelimelerin gökyüzünden düşen yıldızlar gibi parlak ve hızlı oluşu, kelimelerin hızına yetişmeye çalışan parmaklarım, sonunda yazdıklarıma şaşırdığım anlar, içimde bir ürperti, bunları şimdi ben mi yazdım sorusu. O zamandan bu zamana bende kalan, tek şey ara sıra yazdığım için hala bitmeyen kırmızı kaplı defterim..

 

İçimde hep bir yazma isteği, sokakta arabada, tam yastığa başımı koyduğum zamanlarda, arkadaşımı dinlerken, bir şeye bakarken, elimde bir kalem olsa dünyaları yazacakmışım düşüncesi, sonrasında, çantayı  aç, kalem defter bul, bahaneleri neyse derim sonra, sonra yazarım.

 

Akıl benim değil mi aynısı gelmese de benzerleri yine aklıma gelir tesellisiyle, aklıma gelenler başımdan gider,  doğrusu akıl yine benim aklım ama konusu gelse kafiyesi gelmiyor, kafiyesi gelse konusu gelmez sözcükler uçup gider benden, geriye de pek bir şey kalmaz çoğu zaman. İstemenin yetmediği anlar bunlar,çok istemek gerek çok.

 

Çocukken olduğu gibi şimdi de sanki daktilom olsa iyi şeyler yazacakmışım gibi geliyor…Yazımı okuyan birinin ağır ağır yutkunduktan sonra gözlerinden sessizce yaş süzülmesi, kalbindeki aradığı sorunun cevabını bulması, hah bu işte aradığım demesi, damakta tat bırakan, nefes alıp vermeyi unutup kalbine yazdığı kelimeleri yazmak, yazdığımı okuduğu zaman, baktığı bir şeye okumadan önce nasıl bakıyorsa yine aynı bakmayacağı, tadına doyum olmaz yazılar yazmak…

 

 

 Ne unutmak, ne de  unutulmak, benden geriye bir şeyler kalacak yazılar yazmak istiyorum.

 

 
 
Toplam blog
: 36
: 176
Kayıt tarihi
: 09.08.14
 
 

İçinizde susmak bilmeyen, yazma hayali, söz dinlemez başedilemez bir ruh taşımanın gizli büyüsü....