Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '09

 
Kategori
Blog
 

Yazma Sevincim ( MİM )

Yazma Sevincim ( MİM )
 

"Yazma Sevinci" eksik olmasın, yazmaktan sevinç duyanların hayatlarından.



Yazma sevincim, okuma sevincimin başlamasından birkaç yıl sonraya rastlar.

Yazmanın bende okumakla aynı hazzı uyandırdığını keşfetmem de bu zamanlara denk gelir.

Sanırım ilk okul dördüncü sınıftaydım, üzerinde minik pembe çiçek resimleri olan bir kapağı vardı defterimin.

Sayfaları çizgisizdi. Çizgisiz olmasını özellikle istemiştim. Nedenini hâla bilmem.

“Sevgili Günlük” diye başlayan birbirini takip eden yüzlerce sayfada, her gün yaşadıklarımı anlatırdım, sanki “ Sevgili Günlük” adında bir mektup arkadaşım varmış da ona düzenli mektuplar yazıyormuşum gibi.

Yıllar sonra, hiç beklemediğim bir anda üzerinde pembe çiçekler olan günlüğümü bulup okuduğumda, kendimi zaman makinesine binip geçmişe yolculuk yapıyormuş gibi hissetmiş ve aslında o dönemde yazdıklarımın gelecekte kendime gönderdiğim mektuplar olduğunu fark etmiştim.

Çocukken, hepimize sorulan o klasik soru bana da ; - “ Büyüyünce ne olacaksın bakiiim? ” şeklinde sorulduğunda, hiç tereddütsüz, -“ Yazar olucam ” dediğimi hatırlıyorum.

Sevgili Kevser’den ve Mesut Selek Hocam'dan gelen “ Mim “ üzerine, “ Neden yazıyorum?” sorusundan ziyade,

“ Neden yazar ol-a-madım?” sorusu kurcaladı aklımı.

Yazmak böyle büyük bir tutkuyken neden yazar olamadım da işletme, muhasebe gibi çok farklı meslek alanlarına kaydırdım acaba kendimi?

Eğitim sistemindeki yanlışlardan mı?

Güçlükle kazandığım üniversite sınavına tekrar hazırlanamama korkusundan mı?

Geleceğin belirsizliği mi?

Yazma sevincimi ilk gençlik yıllarımda bunlar mı törpüledi acaba?

Neyse, sisteme sitem etmeyeyim o ayrı bir yazı konusu çünkü, devam edeyim yazma sevincime.

Bundan altı yıl önce anne olduğumda, o minik kara gözlü şeyi kucağıma aldığımda, yaşadıklarımı, hissettiklerimi ve oğlumun büyüme hallerini belgelemeliyim diye düşünerek, bu sefer yeşil kapak üzerinde kurutulmuş çiçekler olan defterime oğlumu anlatmaya başladım.

Oğlumun ilk doğum gününde, yazdıklarımı bir başka anne - çocuk platformunda diğer annelerle paylaşmak için gönderdiğimde, yazımın hemen yayına konduğunu görmek gururlandırdı beni.

Bu arada amatörce yazdığım kitap tanıtımlarımı, acemi cesareti ile gönderdiğim www.edebiyatodasi.com adlı sanal edebiyat sitesi sürekli yayınlama önerisi getirdiğinde, hatta beni yazarları arasına dahil ettiğinde sevinçten havalara uçtum kimseye belli etmeden.

Derken sevgili arkadaşım Yasemin’in önerisiyle Milliyet Blog’la tanıştım.

O gün bu gündür yazıyorum işte kendimce.

“ Yazar “ mıyım, “ Yazan” mıyım bilmiyorum.

Bildiğim tek şey, yıllar geçmiş, “ yazma sevincim “ ve " anlatacaklarım" hiç bitmemiş.

Bitecek gibi de görünmüyor, daha ne isterim?

* * * * * * * *

Sevgili Beenmaya,

Sevgili Sema Şener ve

Sevgili Yaşam Çiçeklerim; peki siz neden yazıyorsunuz?

Sıra sizde…

 
Toplam blog
: 157
: 1671
Kayıt tarihi
: 12.10.06
 
 

İstanbul doğumluyum ama 20 yıldır Antalya'da yaşıyorum. 3 yaşında bir oğlum var ve eğitimciyim. Kend..