Yazma tutkusu

Bütün o ışıkların altında karanlıktım. Kalbimi oracıkta görebilseydin eger söyleyemezdin. Sözsüz kalırdın bu denli incitemezdin. Ankara'm soguktu yüregimin tüm ayakta ateşinde. Yüzüme çarpan güçlü tokat misali soguktu. o ne güzel bir gülüştü... Sarılmadan bir bedeni sımsıkı sarmak gibi. Küçücük kalmıştım orda. Kendimden bile kaybolmuşçasına küçük. Düşünmek dedi söyledi dinledim. Zordu söyletmek. Sustum o söyledi. Duymadım çogunu, duydum ya bir onu duymadım inan çogunu... Ben düşündümde düşünmeler vurmak karşındakini yerle bir etmek bilememek sonrasını. Zaman varmı öyle bir kavram? Gerçekten soruyorum kızgınım çok kırılmışım alt dudagım engel olamadıgım bir titremede asılı kalmış. Geçen ve geçmeyen zamanlar var. Geçmeyen seni bekleyen bana eşlik eden zamanlar. Geçen acımadan kanadını kopardıgım senli sen tadında masalsı zamanlar. Renk karmaşasında renksiz kalmak gibi boşa, yok zaman. Belki bende yokumdur, sende yoksundur yokuzdur... Benim olmadıgım bir yerde herhangi bir geçişte seni düşünmek garip ve ne anlamsız... Dişlerimi sıktım var gücümle yetmedi dudagımı ısırdım sen görmedin, göstermedim. Ben tamamdır bu demişken... Sen bir yudum sıcacık çay içtin. Yutkunurken ben, agır cümlelerininin sarsıntısında. Yanımda olmanın verdigi o tarifsiz bir yanım mutlu duyguyla elimi bir hamlede taşımak istedim, uzayan bir yol kadar uzak kalmış bana... Olan gözlerime. Sakın sana belli etmesin içini ve yenilmesin istedim. Canım benim gözlerim yenilmesin. Senin o bir yudum sıcacık çayında erimesin. Ben dedim sustum.Ben dedim içim ürperdi, soguktun be Ankara'm bir nefes sıcak bile degildin.Saklamak zamanıydı üşümelerimi soguk demek olmazdı. Aldırmadım ki hiç, kendimi biranda senin masalından çıkar ıp attım ya otobüse. Nefes aldım. Sözlerinin agırlıgı tüm yüregimde bedenime agır gelmişti. Kalabalık bir yalnızlıktı şimdi durumum. Gözlerin geldi yanıma kimseler yok gibiydi sanki otobüsün o kulakları sagır eden gürültüsünde... Teslim ettim gözlerimi soguktu Ankara'm ısındım yanagımdan geçen sıcak gözyaşlarımla ve emindim kendimden. O sogugun karşısında beni için için yakan bir yudum çaya yenilmemiştim ve çok güçlüydüm. Kırılmış yaşanası bir düştüm.