Yazmak güzeldir

BEATV’deydim.

Bilkent Üniversitesinin televizyonuna Yazmak Güzeldir programına konuk oldum.

Çekimleri izlediğimde merak ettim. Ben neden karanlıklarda kalmışım. Güzel Şebnem ışıklar içinde!

Vardır bir bildikleri dedim, ışıkları ayarlayanların!

Sonra kendimi izleyince iyice şaşırdım. Bayağı ışık oyunlarının içinde kalmışım. Yüzümün yarısına vuran ışık, yarısına vurmayan hiç ışık!

Karanlıktayım.

Hülya Avşar’ın feryatlarına hak vermedim diyemeyeceğim.

Demişti ya; güneşin azizliğine uğradım beni o kadar selülitim yoktur.

Kimimiz inandık, kimimiz inanmadık.

Bu çekimden sonra ben inandım.

İnanın kendimi bir tuhaf gördüm, ışıklar yüzümde çiçekler açtırmamış, tam tersi beni perişan etmiş.

Olsun.

Bunların yanı sıra program çok güzel geçti…

Ben bir hayli konuşmuşum, neyimiz var neyimiz yoksa sanat adana, edebiyat adına, kitaplarım, senaryolarım, şiirlerim adına anlatmışım.

Uzun ve güzel bir program olmuş.

Ah – ah keşke biraz daha dikkat edilseydi.

Neyse sağlık olsun.

Belki bir dahaki seferde daha iyi olur.

Şebnem’e gelince, onu çok sevdim.

Çok güzel bir kızımız, çok akıcı konuşuyor, sesini iyi tonluyor, doğru güzel sorular soruyor. Daha ne olsun.

Bir başka konuk olduğum TV programını anlatmak üzere…

Nazan Şara Şatana

https://twitter.com/#!/nazansarasatana

http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552