Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '07

 
Kategori
Edebiyat
 

Yazmak iyidir!

Yazmak iyidir!
 

Yazı yazmak, eski çağlardan beri insanın hem kendisiyle hemde diğerleriyle iletişiminde en önemli unsurlardan biri olmuş. Eski zamanlarda çoğunlukla problemler ve onlara ilişkin çözümler dokümante edilirken, kralların ve imparatorların yeryüzündeki imzaları olmuşlar. Günümüze geldikçe kişiler söze dökemedikleri duygu ve düşüncelerini yazıya dökmeye başlamışlar, edebiyat önemsenen ve ilgi gören bir dal olarak benimsenmiş.

Daha sonralarda yazmak bazı şeyleri kolaylaştırması adına önerilir olmuş .Örneğin hedefleriniz yazın, günlük tutun kişisel tarihiniz oluşsun gibi. Yapılan araştırmalarda neden yazıyorsunuz sorusuna verilen yanıtlar;

* kendini ifade etme

* kendi duygu ve düşüncelerini aktarma

* keyif alma

* gelişme

* açıklama

* duygusal rahatlama

* hikaye anlatma

* iletişim

şeklinde olmuş.

Yazmak düşüncelere farklı bir boyut katmaktır. Deneyimi genişleten düşünceyi derinleştiren bir şey. Bana sorsanız hayatınızda tüm duyularınızı sonuna kadar kullanmanızı önerirdim. Böylelikle yaşanmışlıklarınızı çok daha güçlü hissedebilirsiniz. Bu duygu ve düşüncelerinize yazarak dokunabilir, düşüncelerinizi yada diğer bir deyişle ufkunuzu genişletebilirsiniz.

Yüksek sesle yazarsanız duyulmasını sağlarsınız. Çünkü yazıya katılan duygu duymayı kolaylaştırır. Bunu gerek işinizde gerekse hayatınızın her aşamasında deneyebilirsiniz. Kendiniziden bir şeyler kattığınızda yada duygu ve düşüncelerinizi yeterince aktardığınızda etki gayet yüksek olacaktır. Örneğin hedeflerinizi yazmak hedeflerinize yenibir boyut katacaktır. Artık düşüncenizi kağıda ve hatta hedef olarak dökmüş daha gerçekçi bir hale getirmiş olacaksınız.

Bütün büyük yazarlar ki özellikle roman yazarları yazmanın en zor tarafının “başlangıç” olduğu görüşünde birleşiyorlar. Ne yazacağınıza karar vermek ve o ilk boş sayfayı doldurdukmak en zoru, sonra zaten gerisi geliyor. Özellikle yazmak daha fazla yazdıkça kendini besleyen bir şey. Para parayı çeker gibi yazı yazıyı çekiyor.

Bence herkes şiir ve hikaye yazmayı denemeli. En azından hayal gücünüzü test etmiş olursunuz. Kafanızda yaratacağınız hayali birkaç karakter ve bir konu ile küçük bir hikaye yazmayı deneyebilirsiniz.

Yazı yazmayı nasıl geliştirebilirim diyenlere yine her zamanki gibi küçük önerilerim olacak;

* Rutin bir şekilde ama sizi sıkmayacak kadar her gün düzenli yazın.

* Bazıları müsveddeyeyazmayı, bazı temiz deftere bazılarıda bilgisayara yazmayı sever. Sevdiğiniz şeyi elinizin altında bulundurun.

* Sessiz bir ortamda yazın.

* Bir cafedeyada ağacın altında yazmayı deneyin.

* Hergün aynı rütüelde yazın. Örneğin sabah kalkıp kahvenizi içtikten sonra.

* Eğer benim gibi herkesten erken kalkıyorsanız kendinizle başbaşa kalacağınız sessiz ve en taze zaman sabahtır.

* Eğer akşam eve stresli ve yorgun geliyorsanız, sıkıntınızı kağıda döküp rahatlama imkanınız var. (Bende işe yaramıyor maalesef)

* Kendinize hedef koyun. Hergün 2 sayfa, 100 satır, 1 saat , 1 bölüm yazacağım vb.

* Yazarken imla ve noktalamalara dikkat etmeyin, bırakın yazı elinizden çıksın gitsin. Daha sonra kontrol edip düzeltirsiniz.

* Yazı yazmanızı teşvik edici şeyleri keşfedin. Örneğin kahve, klasik müzik, kuş sesleri, yalnızlık vb.

Benim gibi bir amatör ancak bu kadarını söyler. Milliyet Blog’ta çok usta kalemler var. Eminim onlarda size yol göstereceklerdir. En azından onların yazılarını okurken o ustalığı hissedebilir, kendinize örnek alabilirsiniz.

Gerçekten inandığım ve tecrübemle sabit olan bir diğer şey ise “kitap okumayan doğru dürüst cümle kuramaz” ilkesidir. Gerçekten okumayan ve okumayı sevmeyen insanları mesajlarından hemen anlıyorum. İyi yazmak için çok okumak gerekiyor yada iyi okumak.

 
Toplam blog
: 578
: 5372
Kayıt tarihi
: 23.06.06
 
 

Superonline danışmanlık, İktisat Bankası' nda ilk palm bankacılığı uygulaması, 5 yıl Garanti E-Ticar..