Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG HASAN ARSLAN

http://blog.milliyet.com.tr/uzmpskhasanarslan

22 Ekim '14

 
Kategori
Deneme
 

Yazmak üzerine

Yazmak üzerine
 

Önceleri sadece sessizlik vardı. Sonra sessizlik seslere dönüştü ve sesler anlamlara. Düşüncelerden gelenler beyaz sayfalara aktı önce, bir yer bulma telaşı içinde, öylece serpildiler bir satıra. Ancak sonraları düşünceden gelenler, yürekten gelenlerle buluştu. Bu özlemle beklenen, büyük bir buluşmaydı. Böylece doğdu işte yazma aşkı; kelimelerden bir dünya yaratma girişimi. Kimi zaman bir şeyler anlatma telaşındayken, kimi zaman sadece dolup taşan içini rahatlama girişimiydi yazmak, belki de ömür boyu sürecek. Kocaman ve koşulsuz bir sevgi; bir annenin çocuğuna duyduğu gibi, kelimelere duyulan ki. Herkesin kullandığı ama herkesin hissetmediği, herkesin baktığı ama herkesin görmediği ve herkesin duyduğu ama herkesin anlamadığı, çoğu zaman öksüz kalan kelimelerdi.. Herkeslikten doğup, hiçliğe sürüklenirler. İşte bundandır ki;

Dudaklardan süzülüp çoğu zaman kulaklara erişemeyen, erişse bile yüreğe inemeyen kelimeler, bırakırlar kendilerini, onlara her zaman kucak açan beyaz sayfalara. Çünkü beyaz sayfalar temiz, saf, el değmemiş, çünkü beyaz sayfalar sorgulamaz, yargılamaz, sırt çevirmez, çünkü beyaz sayfalar kabul eder hem de koşulsuz, çünkü kelimelerle bütün olmaya hazırdır, çünkü bunun için doğduğunu bilir.

Ve işte tüm bunlar bir yazarın yaşam deneyimleri ile yoğrulan, aklından ve yüreğinden doğanlar ve kelimelerle buluşması ile mümkün olur. Yazar da kelimeler kadar yalnızdır.  Çünkü hem içindedir hayatın hem de dışında tıpkı; kimi zaman kendi içinde kimi zamansa kendi dışında bulunması gibi. O hem yaşar hem de anlatır, duyulabilmesini ve anlaşılmasını arzu ettiği kelimelerin ve hissedilebileceğini düşündüğü duyguların, yaratıcısı değil yansıtıcısıdır aslında, lakin çoğu zaman aynaya bakmaktan korkan insanlar kendilerine yansıtılan bu kelimeleri görmek istemezler. Çünkü; düşünceleri duygulardan ve duyguları düşüncelerden arındırmışlar ve böylelikle üzerlerindeki yaşam ağırlığını azaltmış ve taşıyabilecekleri bir konuma getirmişlerdir. Ancak yaşam deneyimlerini doldurdukları kefenin altının delik olduğunu göremeden harcalar yıllarını ve tüketirler ömürlerini. İşte yazar, tüm bu olup biteni sadece ve sadece insanlar için, onların adına ve onlara rağmen anlatma kaygısındadır. O yüzdendir ki yazar kelimelerle beslenir ve beyaz sayfalarda yaşar. 

 
Toplam blog
: 6
: 792
Kayıt tarihi
: 22.10.14
 
 

Ege Üniversitesi Psikoloji bölümünden 2007 yılında mezun oldum. Aynı Üniversitede Klinik Psikoloj..