- Kategori
- Güncel
Ye bunu da Memed ye (!)
Vakit gece idi şu gaz halimle MB’ye bir yazı göndereyim dedim: Eften püften bir yazı idi. Aşk adamı Ahmet Altan efendi ile ilgili koftiden bir yazı işte (!).
MB yazıyı yayın ilkelerimiz vs. diyerekten reddetmiş..
Gece vakti, montofon halimle hazır bir başlık altına ilköğretim öğrencisi kompozisyon ödeviymişçesine yumurtlamaya çalışıp, sonrasında heveslenip gazladığım sarpamı sabah okudukça ibişin önde gideni olduğuma iyice iknâ oldum:)
İki üç imlâ, tanım değiştirme hezeyanına gark olmuşken, içerik müdahalesine kaydığımı fark edip, irrite virüsü uyarısıyla; kapattım makinayı.
Hâlbuki akışkanlığımız, sahiplen/il/menin hoyratlıkları, tek merkezden mütevellit medya üzerinden kaşıntım tutmuş idi. Klavyemin hamlığını monitöre bulaştırmışım da, iki üsturuplu hakkedilmiş küfür yememişim diye, gevşeyemedim bile.
Her ne kadar teslim alınmış olsak da, bu his rahatsız etmeye devam ediyor. Hani şu piyanist filminde yoldan geçen yahudileri sıraya dizip kafalarına mermi sıkılırken görenler; "Olmaz lan bu kadar. elemanlar hiç mi karşı koymamış? duygu sömürüsü yapıyorlar, belli işte" diyenlerin; Aynı konumda olduklarının aymazlığını hatırladım nedense..
Ayrıştırma tesislerindeki çöp gibi hissediyorum son haftalarda kendimi, ambalajlı boktan vücud oluş sebebi çoklukla kendimden de kaytarıyorum sadece başlık ve peşinden gelen karalama yerine oturuyor sanırım.
Ye bunu da memet, ye (!)