Yedi kahramanı beklerken...

Efendim, bendeniz 7 rakamını pek bir severim. Hattâ ' Yedi ' başlıklı bir şiir yazmışlığım da vardır şiir kategorisinde. Şimdi 7 rakamını severim dedim ya, sevmenin yanısıra kendisine saygı da duyarım. Gövdesinin tam orta yerine çengelini takmayı da zinhar ihmal etmem. O derece bir saygı, anlayacağınız!

' Blog kategorisinde bu muhabbetin ne işi var? ' diyenleriniz olacaktır. Kendilerince haklı da olabilirler. Ama inanın, uzun zamandır Geleneksel Blog Kategorisi Savaşları'nı okuyup da gıkımı bile çıkarmadım. O yüzden bu bloğumu beğenmeyenler de çıkarmasınlar. Benim gibi gözlerinin üstüne yatsınlar. Pardon, kulak mı olacaktı? Yok, yok! Kulağının üstüne yatmak duyduklarımız için söyleniyordu. Okuduklarımız ve sonrasında sustuklarımız için gözümüzün üstüne yatmamız gerekmez mi?

Peki, bütün bunları niçin yazıyorum? Şunun için; bugün Blog / Anasayfa'yı açınca gözüm üye sayısına ilişti; 6993 kişi olmuşuz. Tabii bu sayının içinde sadece okuyanı var, kırk yılda bir yazanı var, birkaç blog yazıp kaybolanı var, küsüp gideni var vs vs. Ama sonuçta gördüğüm üye sayısını baz alıyorum, bu Temmuz sıcağında saçmalama hakkımı kullanarak!

Fena mı olur 7 kahraman üye kaydolsa da sayımız yuvarlacık bir 7000 olsa? Hem bakın sadece benim güzelim çengelli 7'im olacak yeni üye sayısında. Gerçi bilgisayar 7'lerinin çengeli yok ama, olsun, katlanırım! 0'ları zaten rakamdan saymıyorum! O harfi midir, 0 mıdır astigmat gözlerle seçemiyorum yakın gözlüğü takmadan.

Nerde kalmıştım? Ha, evet! 7 kahramanın üye olmasını bekliyorum acilinden. Şöyle ki;

Girer girmez Blog Camiası'nın gözbebeği olacak...

Kendisine hemen bir saf seçip, her ne olursa olsun o safta duracak...

Mürit gibi davranmakta hiç beis görmeyecek...

Diğer üyelerle hemen kaynaşıp ' Ah canım benim! ' türünden çığlıklı yorumlar yazacak...

Dört dizeden oluşan (!) bazı cümlecikleri okuduğu en güzel şiir diye önerilerine alacak...

Bloglarının az okunduğunu farkedince, bu müessesede ' Yorumla bloğumu, yorumlayayım bloğunu ' kuralının geçerli olduğunu görüp, önüne gelen bloğa yorum yazacak...

Sürekli terbiyeli olmanın geçer akçe olmadığını görüp, gerekirse usûlünce çemkirecek...

Bloglarının çok okunmasının bir yolunun, bloğuna eklediği konuyla alâkasız, ama bazı gözlere ziyafet çeken türden görseller olduğunu bilecek.

Eğer taş atıp da parmağının yorulmasını istemiyorsa, güncel bir haberi sanki kendi yazmış gibi sözcüklerinin yerini değiştirerek sayfasına kopyalayacak...

Ansiklopedik bilgileri bize zahmet olmasın diye blog olarak yayınlayacak...

Ve hattâ ünlü şairlerin şiirlerini Şiir Kategorisi'ne kopyalayacak ve aklınca blog yazmış olacak...

Bütün bunları yerine getirmeden önce de kendisine dikkat çekici bir üye adı bulacak ama!

İnternette sohbet etmiş olanlarınız varsa iyi bilirler, nickname olarak kendilerine Shakespeare, Bukowski isimlerini seçmiş, ama şiir, ya da edebiyat konusundaki bilgileri ' Küçüktüm ufacıktım / Top oynadım acıktım ' dan öte gidememiş insanlar vardır. Hayranım böylesine kendini sevmelere (!)

Ne diyordum? 7000 olmamıza ramak kaldı. Ben bir koşu bu bloğumu yayına vereyim. Bakarsınız bloğum yayına girmeden birileri üye falan olur da, yazdıklarımın kıymet-i harbiyesi kalmaz!

Çok özel ve ciddiyetli not; bu bloğumla kesinlikle kimseye sataşmıyorum. 3 gün sonra buradaki 4. yılımı dolduracağım. Hiçbir üyeyle seviyesiz yorumlaşmam olmamıştır.