Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '17

 
Kategori
Şiir
 

Yedi Kat

Yedi Kat
 

Yedi Kat


Gök yedi kat yedi kat her şey yedi kat
Ten dahi yedi kat tende ten yedi kat
Deri var derinin altında yedi kat 
Et var etin içinde yedi kat 
Damar var damarın içinde yedi kat
Kan var kanı sarmalamış kan yedi kat
Sinir var içinde çepe çevre sarmış sinir yedi kat
Kemik var kemik içinde kemik yedi kat
İlik var yaşam onda saklı ilik içinde yedi kat
Yedi kat göğe benzer insan yedi kat
Dünyada dört ateş var ateş dört
Taş ateşi magma yanardağ ateş dört
Odun ateşi var ormanlar dolusu orman da dört 
Yıldırım ateşi gökten yere inen dört 
Cehennem ateşi insanda azapla gelen dört
Ademde dört ateş var ademde ateş dört
Mide ateşi açlıkla can bulan aç gözlülüğe yol açan 
Şehvet ateşi var söndürmezsen yardan atan
Soğukluk ateşi yaşarken öldüren içi çekilmiş gibi insan
Muhabbet ateşi dostun otağında Muhammedi hasıl eden her an
Ve dünya da dağlar var ard arda yanaşmış 
Ademde kemik başları dağlara benzer dağlar gibi dağ gibi üzerine et giydirilmiş 
Ve hem dünyada boğulacak yedi deniz var yedi
Ve hem her yeni güne  çok şükür diyenler var küçüçük bedenlerde yedi canda yedi
Kocaman yürekler var dört kapılı yedi kat
Her Sabah hayra uyananlar var 
Ve hem sabahlarını  şer bilenler var...
O vakit Aşk olsun tenlerinde Aşk ateşi yakanlara aşk 
Küçücük bedende kocaman yürek taşıyanlara aşk olsun aşk 
Aşk taşın içinde ateş çıkan O'na Aşk olsun Aşk 
O taşın içinde ateş çıkar da yanar 
Dumanı göğe ağar 
Ateşi ocakta kalır
Gül-i reyhan dedikleri Aşk çiçeğidir Aşk 
Aşk Hakk'ın Ateşidir Aşk 
Bütün alemi saran Aşk 
Bütün alemi tutuşturan Aşk 
Ve o ateşin ocağı erenlerin gönlüdür Aşkla yanan
Aşk, cana can katar 
Aşk Can'a hareket verir 
Aşk O'nu yakar 
Bu ateşe muhabbet ateşidir 
Her gönül de Muhammed hasıl olur Muhabbetten
Ibadetin ihlaslı olsun 
Aşka yakışır olsun
Kolay deme Hakk'a lebbeyk diye
Kolay düşme kıl-u kala 
Kolay değil ateşe düşmek 
Düşmeden düştüm deme Aşk'a
Özlemeden özledim deme Aşk'a
Dokunmadan dokundum deme 
Hissetmeden hissettim deme
Haktan nasip alan bunca sözden anlar
Nadan ne anlar Aşk'tan
Zikir ile meşgul olmayan 
Hakkı hakkıyla anmayan 
Ne oldu bu alemde anlamayan
Ne anlar yürekte yanan ateşteni Aşk'ın
Ateşi eziyet sanar 
Yanan yanar yandım demez
Gören  müşahede eden ettim demez ki
Burası kör meydanı mı gören gördüm der mi
Gör meydanına zahmet mi olur görene
Zahnetten kurtulur rahmet olur Aşk 
Kurtuluşa feraha ulaşan mecnun gezer
Ne bilsin sarhoş olmayan aşkın narından
Üç beş kelime ile kendini aşık sanır 
Kuru pınar akar mı aksa kabını doldurur mu
Çağlayan anlar aşkın ummanına ulaşan anlar
Katre olsa umman değil mi aslı 
Aslı aslına çeker 
Damla olmadan çağlar mı ummana akan 
Haktan olan bilir herşey haktan tohumda ağacı gören Haktan başka ne görür
Damlada ummanı gören bilir kendi kendini 
Kendinde O'nu On'dan olan O'nu nasıl inkar eder 
Aslı aslına faslı faslına çeker 
Her nesne aslına döner 
Döner çark-ı felek nesli nesline döner
Kaynatmakla katran olur mu şeker 
Şeker varsa özünde olur mu kem söz eş
Dili bal şeker gönlü aşıka eş
Sözü özü bir olana olur mu yalan 
Yalan diyen yalan dolan olur
Er  kişi kişiye olur dost olmaz her kişiden kişiye dost
Dostundan anlaşılır hali dost olanın dost olmayan kendine bulamaz gerçek dosttu 
Yesari Çelebi senden olsun Hakka dost
Dostunun dostuyuz Ya Huseyn seni dost bilen 
Hakka şükür dostuyuz Ehli Beyte yaren olanın
 
Mehmet Özgür Ersan (Yesari Abdal) 23.10.2017 Üsküdar 02.35
 
Toplam blog
: 447
: 1524
Kayıt tarihi
: 20.09.13
 
 

06 Mayıs 1974 Çorum Sungurlu'da doğdu. Yaşamının büyükçe bir bölümünü Mamak'ın gecekondu mahalleler..