Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Şubat '08

 
Kategori
Deneme
 

Yedi sayısı ve çağrıştırdıkları!

Yedi sayısı ve çağrıştırdıkları!
 

Geçen hafta sonu ( 24 Şubat 2008 ) , Milliyet Gazetesi Pazar Eki’nde, 1983 yılında çıkan ve ilgili herkes gibi beni de çok etkileyen “ İnsan Olmak ” isimli muhteşem eserin yazarı, psikiyatrist-şair-yazar Engin Gençtan ile son derece ilginç saptamalar içeren, doyurucu bir röportaj yer almaktaydı. Bu duygu yüklü bilge insan ile yapılan röportaj, ağırlıklı olarak onun “Kuru Su” adlı son eseri (roman) üzerineydi. İnsana ve yaşama ilişkin konulara da sıkca değinilen bu mülakatta, Gençtan'a Rhonda Byrne'nın (1945- ) çok satan “Secret” ve benzeri kitaplar konusundaki görüşü de sorulmakta. Yanıtın benim de çoğu kez hissettiğim, içtenlikle katıldığım bir derinlik ve kıvamda olduğunu söylemeliyim. Şöyle ki; “…Bunu Amerikalılar başlattı. Çünkü onlar yönergelerle yaşıyor. Yönergeler de sistemin sunduğu bir şey. Dünya genelinde bugünkü kaotik ortamda o tür kitaplar çok revaçta. Çünkü yönergeler sunuyor; onu yap, bunu yapma gibi talimatlar veriliyor. Bu da insanlarda umut uyandırıyor…”

Benim de, bu tip; “ mistik ” kavram ve olguları o özgün çağlarından, zamanlarından ve masumiyetinden alıp günümüz kargaşasının içine, cılız bir el fenerini adeta bir projektör edasıyla yerleştirmeye çalışan, “yönerge içeren” eserlerden uzak durma eğilimim vardır. Ama bir yanım, bu iş nasıl yapılıyormuş bir de ben deneyeyim diyerek, diğer yanımsa, “…insan aklı “saf” değil, bazı “idol” lerden kaynaklanan yanılsamalar ile maluldür…” diyen Francis Bacon’ nın (1561-1626) idolalarını unutarak “ yedi sayısı” üzerinden böylesi bir denemeye girişmekten de kendimi alıkoyamadım (Bacon yanılsamaları için bkz. “Aranan ad bulundu; Simulakra” başlıklı blogum)

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=94464

Kutsal sayı

Eski teolojik ve felsefi inançlara göre, yaratıcı ilkelerin duygusal güçleri ifade eden bir üçlüsü ( faal akıl, pasif bilinçaltı ve iş birliğinin düzenleyici gücü ) ile beraber maddenin dört unsuru (Hava: Us, Ateş: İrade, Su: Duygu, Toprak: Ahlak) mevcuttur. Bunların toplamından, kutsal yedi sayısı doğmuştur. Diğer bir görüşe göre ise; söz konusu bu kutsal inanç eski Babil'lilerin gökyüzünde saptadıkları yedi yıldızdan doğmaktadır. Bu sayının kutsallığı genel bir inançtır. Sümer, Babil, Mısır, Yunan, Roma v.b. gibi çeşitli güçlü ve etkileri derin olan uygarlıklarda inanıldığı gibi, bu kutsallığa dair fikir, dini otoritelerce de geçerli kutsal gerçekliğini sürdürmüştür.

Yedi kat gök, yedi kat yer, haftanın yedi güne bölünmesi inançları hep bu temele dayanır. Araplarda Seba olarak geçen yedi sayısı, Arap inançlarına göre birçok bakımdan kutsaldır. Musevilikte " kutsal şamdan " yedi mumludur. Ayrıca bu dinde "Şabat yılı" vardır. Kurallara göre, ekim-biçim her yedi yılda bir durdurulmalı ve herkes; ( insan, hayvan ) toprağın ürününü serbestçe alabilmelidir. Bir tür periyodik, teolojik dinlenme ve ödüllendirilme dönemidir bu dönem. Üç büyük tek tanrılı dine göre yeryüzü yedi günde yaratılmıştır. Peygamber Yusuf'un rüyasında gördüğü yedi şişman inekle, yedi cılız inek, şeytan taşlamada (cemre) 'yedi taş' kullanılması, Hristiyanların yedi meleği ve yedi günahı, yedi uyurlar ve yedi bilgeler gibi yedi sayısının kutsallığını gösteren daha bir çok örnek bulunmaktadır. Cennetin yedi kapısı vardır. Mevlana, ünlü eseri "Mesnevi"sinin yedi cilt olmasına muhtemelen bu kutsallık nedeniyle özen göstermiştir.

İnsan yüzünün yedi deliği ve yedi hattı , müzikte yedi nota, gökkuşağının yedi rengi, "Büyük Ayı" nın yedi yıldızı bulunmaktadır. Takım yıldızların en bilineni " Ülker Yıldızı" na " Yedi Kandilli Süreyya" denilmektedir. Ayrıca, ailede soyun yedi göbeğe kadar çıkarılması, cücelerin hayal ve s-empati dünyamızda bu sayı ile yer alması, dünyanın harikalarının yedi sayısı ile sınırlandırılması, büyüleyici kentimiz İstanbul'un yedi tepe üzerine kurulmuş olması, Rio de Jenerio ve Roma şehirleri için de bu tanımın geçerli olması, Kızılderililerde mevsimlerin yedi tane, haftanın yedinci gününün dinlenme günü olması gibi örnekler de zihnimizin birikimli dehlizlerinden çıkarılarak bir çırpıda sıralanabilir. Hürmüz bile her nedense yedi kocalı olup tehlikeli ve sağa sola baskı yapanlara da " yedi bela" denir. Gerektiğinde " Yedi Düvel "e karşı ulus olarak savaşılır.

Yedi bilge

Sümer’ lilerde yedi inancıyla ilgili olarak düşünülen, bilgelerdir. Mezopotamya’ da varolan en eski yedi kente uygarlığı onların getirdiğine inanılmıştır. Bununla ilgili olarak Gılgamış Destanı’ nın ilk tabletinde Uruk kentinin surlarını yedi bilgenin yaptığı yazılıdır. Yedi sayısının kutsallığı Mezopotamya dışında, Antikçağ Yunanlıların yaşantısında da kendisini göstermiş ve " Yedi Bilge" yi ( ki bunların arasında ilk filozof Thales’ te bulunur ) doğurmuştur.

Hint’ lilerin yedi bilgeleri, Arapların " Yedi Ask"ı ( Muallakat-ı Seba) şiirleriyle tanınan yedi ozan-bilgeleri , hep yedi sayısının bu kutsal ve gizemli anlamından ortaya çıkmıştır.

Çok mu inandırıcı ?

Dış dünyanın bilinemezliği ile küreselleşmenin kaotik rahminde bir cenin gibi büzülerek mistik sırlarla daha ne kadar süre ile beslenebiliriz?

Yoksa ben de mi bu "sırlar" üzerinden siz işlek ve zeki zihinlere bazı yönergeler yaratmayı deneyeyim ? Bu durumda başarı şansım ne derece yüksek olur ? Ayrıca çok da fazla bir çaba gerektirmeyen bir çağrışımlar zinciri ile, benzeri bir analizi bir, üç, dokuz, on iki, kırk ve kırk bir sayıları için de rahatlıkla yapabiliriz. Tüm bu örnekler, işlek ve birikimli zihinleriniz için ne derece de inandırıcı olabilir ? Bunu bilemem ama, bilim ve özgür düşünce adına, Locke ve Hume'un önem verdikleri "yaşam deneyimi" olgusuna, ayrıca F. Bacon'ın idolalarına göre son derece aykırı bir iş yaptığım kesin olur!

Efendim benim yedi sayısını ele alışımın, bendenizin Mart ayının yedinci gece yarısı ve yedi aylıkken dünyaya gelmiş olmamla da hiç bir ilgisi bulunmamaktadır. Birçokları gibi yaşamın irili ufaklı, eğemen iktidar alanlarında önümü aç(a)masa da futbol oynarken orta sahanın ortasında yedi numaralı formayı giymiş olmam, bu husus da daha etkilidir. Ya da bu yazının çatısını kurarken üzerimde; kış indiriminde görür görmez elimin gittiği ve aldığım, üstünde yedi rakkamı bulunan bir kazak giyiniyor olmamla bu sayı seçimimin daha yakın bir ilişkisi olabilir.

Benim deneyim ve öngörülerim tamamen bir tesadüfler demeti de olabilir. Karar sizlerin!

İ.Ersin Kabaoğlu

29 Şubat 2008, Ankara

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..