Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '06

 
Kategori
Müzik
 

Yedi sihirli ses

Sanatla uzaktan yakından hiç ilgisi olmayanların bile içiçe olduğu tek sanat dalı müziktir. Köyde, kentte, ormanda, medeni toplumda, geri kalmış bir ülkede, villada, apartmanda, gecekonduda, nerde yaşarsa yaşasın, herkesin hayatında müziğin bir yeri vardır.

Ninnilerden ağıtlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan 7 sihirli sesin, bin yıllardır birbirinden farklı milyonlarca melodiye renk ve güzellik katmasını sağlayan bütün bestekârların önünde saygıyla eğiliyorum.

İnsan bilmediği şeye düşmandır derler. Klasik müziği dinlemek ve anlamak için biraz bilgiye ihtiyaç vardır. Bu yüzden Batı müziğini de, Türk müziğini de bazıları kolayca sevemez. Hafif müziğe gösterilen aşırı ilgiyi böyle yorumluyorum.

Bunu söylerken kesinlikle bazı müzik türlerini hafife alıyor değilim. Klasik Türk müziğini seven veher tür müziğe de ,onları dinleyenlere de saygı duyan biri olarak, herkesten de aynı anlayışı bekliyorum.

Bu akşam özel bir konserdeydim. Sözlerini Yavuz Sultan Selim'in yazdığı Nikoğos Ağa'nın hicaz şarkısını dinlerken bunları düşündüm: "Niçün a sevdiğim, niçün? Seni sevdim budur suçum.."

Sevmek her dönemde suç sayılmış nedense. Koca cihan padişahının şikâyeti de bundan... Hemen her müzik türünün sözleri, kimsenin aşkına benzemeyen sevgilerle, kavuşulamayan, ulaşılamayan sevgililerle ilgilidir. Zaten herkes kendi aşkını, dünyada eşi benzeri olmayan bir sevgi zanneder.

Türk müziğinin farklı aralıklardan oluşan makam dizileri, bu tür aşklar için yazılmış romantik sözleri egzotik bir melodi yapısıyla, herkesin gönlüne, kulağına yatkın bir ses haline dönüştürür. Hangimiz buruk bir acı yaşadığı zaman farkında olmadan bir Türk müziği parçası mırıldanmaz ki... Pop şarkı bestekârları bile konserleri bittikten sonra efkar dağıtmaya gittikleri kulüpte, barda, Türk müziği söyleyerek kendilerini avuturlar.

Evet Türk müziği tek sesli bir müziktir. Lütfen hemen bu klasik bahaneyi ileri sürerek ona kulp takmaya çalışmayalım. İnsan zatennet olarak tek sesi dinleyip anlayabilir. Birkaç kişi aynı anda konuştuğu zaman gürültüden şikâyet etmez miyiz? Hatta "Yeteeer!" diye masaya vurup "tek tek konuşun!" komutu vermez miyiz?

Dikkat ederseniz Batı müziğinin akılda kalan ve en çok sevilen melodileri, tek sesli olanları veya enstrümanların solo yaptığı parçalardır. Bütün çalgıların aynı anda ses verdiği bölümlerde, sesin aşırı yükseldiğini ve adeta bu karışımdan yeni bir "tek ses" oluştuğunu hissedersiniz.

Ayrıca çok sesli hangi parçayı ıslıkla çalabilirsiniz ki...

Benim şikâyetim, birbirini seven insanlar için yeterince şarkının olmamasıdır. Mutlu günlerimizde, sevincimizi paylaşmaya uygun beste sayısı yok denecek kadar azdır. İsterseniz düğünlerde kendini pistin ortasına atıp şakır şakır oynayan insanların kendinden geçercesine eğlendikleri anlarda çalan parçaların sözlerine dikkat edin. Ölmekten, öldürmekten, yakılmaktan, yılkılmaktan bahsettiğini göreceksiniz.

Oysa hüznün kardeşi sevinçtir. Müzik bütün duygularımızı yansıtan bir sanat dalı olarak, acılarımız kadar mutluluklarımızı yansıtmakta da bize yardımcı olsa, olmaz mı?

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..