Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '08

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Yedi uyurlar6

Yedi uyurlar6
 

Geçen hafta Yedi uyurların hikâyesini dört hafta da tamamladık. Gördük ki yurdumuzun dışında da yedi uyurlar mağaraları var. İncelediğimizde bu mağaraların ipek yolu üzerinde olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Çünkü biliyoruz ki artık Yedi uyurlar mağaraları Hindistan da, yurdumuzda çeşitli yerlerde ve Şam da bulunmaktadır. Bu ülkelerin ipek yolu üzerinde olması çok ilgi çekicidir. Keyf süresinin 22–23–24–25 ayetlerinde Yedi uyurlardan söz edilmesi de tesadüf değildir. Bu ayetler inmeden önce Peygamberimizin ticaretle uğraştı bilmeyen yoktur. Peygamberimizin de ticaret ile uğraştığı dönemlerde ipek yolunu kullandığını biliyoruz. Yedi uyurlar efsanesinin o dönemlerde halk arasında konuşulması, insanların yanlış bilgilerden arındırılması içinde Keyf süresinin 22–23–24–25. ayetlerinin indiğini İslam bilim adamlarından öğreniyoruz.

İpek yolu üzerinde bulunan Yedi Uyurlar mağaralarının hangisi gerçek olan diye sorarsanız, bence Şam’daki ve Hindistan’daki olamaz. Yurdumuzda Efes’teki Yedi Uyurlarda olamaz. Çünkü Efes İpek yolu üzerinde değil. Burada en kuvvetli ihtimal Tarsus ve eski adı Efsun olan Afşin kalıyor Bunlardan da bence Efsun (Afşin) deki Yedi Uyurlar mağarasının olma ihtimali daha yüksek. Neden mi? Ben 1990 yıllarında K.Maraş Çukur hisar ve Kaynar köylerinde görev yaptım. Görev yaptığım 4 yıl boyunca köy halkından aldığım bilgiler ve gördüğüm tarihi eserlerden vardığım kanıya göre ipek yolunun buradan geçtiğini sarp kayaların ortasında demir kazıklarla yapılan yolu görünce ve Peygamberimize ait olduğu söylenen ayak izini gözümün önüne getirince İpek yolu güzergâhının Afşin’ den geçtiğini söylemek yalan olmaz sanırım.

Artık bundan sonrası araştırmacılara, tarihçilere ve antropologlara düşmektedir. Biz dönelim şimdi kitabımıza…

Yedi Uyurlar efsanesi bu mağaralardan hangisine aittir? Matbai Bahriye 1323 basması Kuran tefsiri, bize şu malumatı veriyor: Eshabukeyif kıssasında akvalı muhtelife olmakla, meşhur olan budur ki, Efsus şehri havalisinde Rakım nam vadide bir mağara vardı. Şehri Efsus Dakyanus’un darül mülkü olup ahalisini putperestliğe teklif edip itaat eden halas, etmeyen katlolunurdu. Kişizadelerden hüdaperest genç altı kimse bir köşe de bu Cebbaran’ın fitnesinden halas için duaya meşgu idiler.Bu hallerinde iken Dakyanus’a haber verilip anları ihzar e tehdidi biyar eyledi.Anlar tariki tevhitte sebat gösterip şirki kabul etmediler. Dakynus onların cemi malını ahz ile > diyip kendisi gayri şehre gitti. O civanlar fırsatı ganimet bilip badel müşavere firara karar verdler. Her biri pederin hanesinden zad ve nafaka için bir miktar mal alıp şehre garip bir dağa azim oldular.Yolda giderken bir çobana rast gelip onların dinine muvafakatla mürafakat eyledi.Çobanın kalbi dahi bunlara tabi olup…..>>

Hıristiyan kaynaklarında çoban sahneye sonradan çıkar. Mağarayı bulup örülü kapısını açan o dur. Halbuki kuran tefsirinde çoban yedi uyurların asli üyesidir. O yedilere daha ilk günde katıldı. Çünkü dağa yakın geldiler.Çoban bunlara dağda bir mağara bilirim. O mağarada gizlenmek mümkündür. Diyerek ittifakla o mağaraya teveccüh ettiler.

Büyük Müslüman seyyahlar Elbistan’daki Efsus’u ziyaret etmişler. Yediler mağarasının içinde o zaman on üç ceset görmüşlerdi. Bu seyyahlar ve sarihler kıssayı uzun uzun anlattılar, yazdılar, incelediler. Hemen hepsi, tek tanrıcı olan bu yedi genci mağaralarıyla, köpekleriyle, masallarıyla birlikte Müslümanlığa mal etmişler idi. Yedi uyurlar Müslüman aleminde helal bir miras gibidir. Kimden? Nereden? Ne zaman geldiği aranmadan sahip çıkılır.

Yakup Akbaş

 
Toplam blog
: 16
: 623
Kayıt tarihi
: 15.01.08
 
 

1958 Giresun doğumlu olup, 27 yılın ardından emekli olan bir öğretmenim. Buraya üye olmamın nedeni d..