Yehhuuuuuu... 100. blooooggg....

Sevgili blog arkadaşlarım... Tüm tembelliğime rağmen istemeyerek de olsa yüzüncü bloğu yazmış bulunmaktayım. 100. blog geleneksel olarak kutlanıyor ya. Ben de kutluyorum efendim.
...
Geriye dönüp baktığımda çoğu mizah kategorisinde olmak üzere değişik kategorilerde bloglar yazmışım. Bu bloglara bir çok arkadaşım yorum yapmış. Hepsine teşekkür ediyorum.
...
Bloğa girdiğimde kendimi Kevin Costner'ın resmi ile tanıtmıştım biliyorsunuz. Sonra Eymir Gölü'ndeki blog toplantısında Kevin Kostner'dan çok rahmetli Lee Van Cleef'e benzediğim ortaya çıkınca da bunalıma girip yazılara ara vermek zorunda kalmıştım.
...
Ben bloğa girdiğimde sayımız henüz 1000 rakamına ulaşmamıştı. Bugün blog yazarlarının sayısının 2000 rakamını bulmaya başladığını görüyor ve mutlu oluyorum.
...
Ben pek çok arkadaşımdan pek çok güzel yorum almışım yazılarıma. Çoğu övgü dolu. Bu arada epey de yorum yapmış ve blog okumuşum.
...
Buraya gireli o kadar çok olmuşki. Zaman akıp gidiyor efendim. Örneğin ben buraya girdiğimde annemin sadece iki kredi kartını batırmıştım. Bugün annemin 15. kredi kartını batırdım ki bunu siz şu an annemden önce öğreniyorsunuz.
...
Efendim sonra yine blogda yazmaya başladıktan sonra dört ev beş ev sahibi değiştirmiş durumdayım. Bu nasıl oluyor derseniz vallahi ben de anlamış değilim. (Aynı anda iki ev birden tuttum anlayacağınız hani birinden kovulursak ötekinde kalalım diye. İkisinden de kovulduk)
...
Bu süre içinde sekiz kızla çıktım. Aşk yaşadım. Tabii kızların yedisinin bu aşktan haberi yok. Sekizinci sevgilim ise sevgili olduğumuzu bu sabah öğrendi ve beni terk etti.
...
Üçü annemin evinde olmak üzere 21 deney yaptım. Bu deneylerden 19'u patlama ile sonuçlandı. İki deneyim ise deney gerçekleşmeden apartman yöneticileri tarafından durduruldu. Alçaklar. Bilim düşmanları.
...
İş için altı firmaya başvurdum. Üçünden olumlu sonuç aldım ve işe başladım. İlk girdiğim firma tavuk firması idi. Genel Müdürü olan lavuk beni çiftlikte tavuklarla konuşmaya çalışırken yakalayınca kovuldum. Sonrasında bir gemicilik firmasına girdim. Burada da firmanın gemilerinden birinin kaptanını ayartarak Güney Kutbu'na gitmeye ikna ettim. Yola çıktık. İtalya açıklarında bizi yakalayan İtalyanları ikna edemeyince buradan da kovulduk. Son firma ise uydu antenleri üretiyordu. Burada bendeniz uydu üretmeye kalkınca kovuldum. Neticede benim bilimsel anlayışım uydu firmasına uymadı.
...
Sonuçta bende blogda yüzler kulübüne girmiş bulunmaktayım. İşsizim. Blogçuyum. Mutluyum...
(Fotoğrafta ikinci sevgilimi görüyorsunuz. Şimdilik sevgilimin fotoğrafıyla çıkıyorum. Kendisine henüz ulaşamadım)