Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '15

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Yemek Takımı Seçmekte Kararsız mısınız?

Zaman su gibi akıp geçiyor... Güral Porselen'in yeni markası "Güral G Plus"ın, Les Ottomans Hotel'de yapılan lansmanının üzerinden 3 ay geçmiş neredeyse, oysa bana dün gibi geliyor:)

Les Ottomans Hotel'in bendeki yeri çok özeldir. Çok keyifli bir akşamda, Boğaz'a nazır muhteşem bir ambiyansta, biricik eşimle nişanlandığımız yerdir ne de olsa:) O yüzden lansmanın Les Ottomans'da olduğunu öğrendiğimde, programım ne kadar yoğun olsa da, katılmam şart oldu:)

Etkinliğin gerçekleştiği Park Şamdan & The Bar'dan içeri girdiğim anda, beni gözlerinin içi gülen, çok tatlı bir hanım, İngilizce olarak selamladı. Başladık ufaktan İngilizce hal-hatır sormalara... Sonra ben onun yabancı olmadığını anlayıp, Türkçe'ye döndüğümde, o da benim yabancı olmadığımı anladı ve gülüştük bayağı halimize :))



Meğerse kendisi Güral Porselen'in sahibi İsmet Güral'ın, avukat olan eşi Nesrin Hanım'mış. Sohbetimiz ilerlerken bana "Eskiden bir aktris vardı sarışın, bilmem hatırlar mısınız? Brigitte Nielson... Sizi ona çok benzettim, hatta kendi kendime bi' "acaba?" dedim ama tabi onu gençlik halleriyle hatırlıyoruz, şimdi değişmiştir illa ki" dedi.

Az sonra gelinleri Ceren Hanım da sohbetimize katıldı ve "Uzaktan fark ettim de, bir Hollywood starını ne kadar andırıyorsunuz" dedi. "Yine Brigitte Nielsen benzetmesi mi?" geliyor acaba derken, bu sefer de "Charlize Theron'a ne kadar benziyorsunuz!" demez mi? Kemoterapiden dolayı tamamen dökülen saçlarımı, artık çok sevdiğim şu anki kısa haliyle kullandığımdan beri, bu benzetmeyi farklı farklı yerlerden, ara ara duymayı çok seviyorum haliyle:)

Bu arada laf aramızda da yani, Charlize'ın yıllar önce giydiğim kıyafetin aynısından bulup, pozumun aynısını vermesi, onun da bana benzemeye çalıştığının bir göstergesi olabilir mi sizce de? :))



Şu halini Tarkan görse Sevgili Charlize'a, "başkası olma, kendin ol! Öyle çok daha güzelsin" diye ağır konuşurdu:)) Öğhk! Kendi esprimden, kendim nefret ettim hihihi.

Haydi gelelim Güral'ın basın ve cemiyet hayatından önemli isimleri ağarladığı özel davetine... İsmet Bey, eşi ve çocukları hepsi bir arada, tüm konuklarıyla tek tek ilgilenerek, bütün gün çok iyi bir ev sahipliği yaptılar. Sergiyi gezenlerin, yeni G Plus koleksiyonundaki parçalar hakkında sorduğu meraklı sorularını tek tek yanıtladılar. 



Ailenin kızları Harika Güral'a özel olarak hayranlık duydum. İsmini hak eden bir güzelliğe ve çalışma disiplinine sahip bu kızımız, normalde çok neşeli ve eğlenceliyken, konu iş olunca bir anda ciddiyet geliyor yüzüne... Faaliyet alanları içindeki her konuya hakim, değişen ve gelişen trendleri yakından takip eden araştırmacı birisi olduğunu, konuşmamız derinleştikçe daha da fark ediyor insan. 

Yeni markanın lansmanı vesilesiyle yapılan kısa bir "hoş geldiniz" konuşmasını da yine Harika üstlenmişti. İsmet Amca da hayranlıkla izlediği kızını haklı bir gururla alkışlayanlar arasındaydı.



Masada yan yana oturduğumuz için aklımdaki soruları da direkt Harika'yla konuştum. İlk olarak tabi ki mevcuttaki Güral Porselen ürünleriyle Güral G Plus'ın farklılıklarını öğrenmek istedim. "Yanakları normal yemek tabaklarından daha geniş, modeller farklı ve yere daha yakın. Normalde tabakların kenarları, biraz daha yukarı doğrudur ama bunlar 90 derece" dedi. 



Eskiden Türk halkının genel talebi klasik modellermiş. Şimdi ortaya çıkardıkları bu koleksiyon, daha Avrupai stilde ve ebat olarak daha geniş. Baktığınızda Amerika ve Avrupa'ya ihraç ettikleri stillerin Türk zevkine uyarlaması gibi kabul edilebilir sanırım Güral G Plus koleksiyonu... Kalite olarak aynı, hammaddeleri de aynı ama tarzı biraz daha farklı ve renkleri daha canlı diyebiliriz.



Aralarında el emeği göz nuru sıfatının tam hakkını veren, tamamen el dekoru olanlar da var. Her birinin farklı farklı renk seçenekleri de varmış ama sergilenen alan kısıtlı olduğundan ötürü o gün lansmanda hepsi bulunmuyordu tabi:)



Canlı Jazz müziğiyle daha da keyiflenen yemek esnasında, biraz da İsmet Amca'yla sohbet ettik. Büyükbabalarından kalma tam 48 yıllık bir şirketmiş. İlk resmi şahsiyeti Heriş olarak başlamış, daha sonra anonim şirket olup, 1989'da da Güral Porselen'i kurmuşlar. Şu anda 60 ülkeye ihraç edilen Güral Porselen; Kütahya'nın asırlara dayanan deneyimini ve nesiller boyu yaşatılan ustalığını 2000'li yılların teknolojisiyle harmanlamış adeta.





Şu anda enerji, maden ve otelcilik sektöründe de yatırımları var. Köklü kurum kültürü ve gerçekleştirdiği bu tarz büyük yatırımlarla, ülkemizi Dünya'da başarıyla temsil eden bu önemli markanın başında bulunan İsmet Amca, Eskişehir Maarif Koleji Mezunu...Üzerine de İşletme ve İktisadi İlimler konusunda eğitim almış. Hala eski okul arkadaşlarıyla kepler, armalı cübbeler giyerek bir araya geldikleri davetler organize edip, birbirlerini o zamanki okul numaralarıyla çağırıyor, geçmişteki gibi şakalaşıyor ve takma isimleriyle çağırıyorlarmış birbirileri:) Aynısını babamlar da ortaokul arkadaşlarıyla yapıyorlar, bayılıyorum bu tarz buluşmalara ben:)

Sevgili Harika'yla sohbetin bir yerinde, başından geçen komik bir anısını anlattı. Buna mesleki deformasyon ya da merak da denilebilir ama insanın hayatı, porselen yemek takımlarıyla dolu olunca, doğal olarak gittiği mekanlarda, masadaki tabağı şöyle bir çevirip, altındaki markasına bir bakar ya hani? İşte Harika'da bir gün iş seyahati için Barselona’da ünlü bir restauranttayken, tabağı çevirdiğinde "Güral" markasını görünce, önce şaşırıp, sonra pek bi' keyiflenmiş. Şimdi bu onun için çok normal tabi ama, bu hikayeyi duyduğumdan beri, bana ne oluyorsa ben de aynı şeyi yapıp, aklıma geldikçe tabakların altındaki markalarına bakıp, Güral görünce gülümseyerek Harika'yı anıyorum:)















Halen 35 mağazası olan Güral Porselen'in ürünlerine, aynı zamanda seçkin züccaciyelerden ve Gural.com.tr online mağazasından da ulaşılabiliyor.



Ben de eşimin bol köpüklü keyif kahvesini artık, bu en sevdiği Güral G plus fincanlarla sunuyorum.
 
 
Toplam blog
: 230
: 5958
Kayıt tarihi
: 03.04.13
 
 

Öncelikle "Üşengeç Şef"e olan ilginiz için sizlere teşekkür ederim. "Şef" denilince aklınıza heme..