Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '11

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Yemek Yemeyi Biliyoruz Da Boşaltmak Asıl Sorun...

Yemek yemeyi, neyi, nasıl, nelere dikkat ederek yiyeceğimizi her yerde yazıyorlar, anlatıyorlar, duyuyoruz, görüyoruz, öğreniyoruz. Az çok zayıflamak için, kabızlık için, ishal için kilo almak için vb konularda nasıl yemek yememiz gerektiği hakkında bir fikir sahibiyiz çoğumuz artık. Boşaltım sistemimiz için ise aynı şeyi söylemek çok zor.

“Çömelmek Sağlıktır” konulu yazıma gelen tepkiler muhteşemdi. Şekil olarak çömelmek eylemine çoğu kişi olumlu yaklaştı. Çömelmenin çağdışı gibi görünen şekli haline çözüm üretmek kolay, kimse alafranga tuvaletlerinizi alın sökün atın demiyor zaten. Ama banyonuza koyacağınız bir minik ama enli tabureyi ayaklarınızın altına alarak çömelmeye yakın dizlerin göğüse doğru yaklaştığı pozisyonu yakalamanız ve dışkılamayı rahatlatmanız mümkün.

Şimdi burada buna rağmen rahatlama sağlanamıyorsa ne yapacağımızı da anlatmak istiyorum. Burada bir de vurgu yapmam lazım sanırım. Bazılarımız diyecek ki, “bu kadın da taktı tuvalete…” Hayır…İnanın sağlık ve duruşta en önemli konulardan biridir bu , bedenimiz bir sistemler bütünü… İçine giren ve çıkanlar arasındaki denge de sistemin önemli bir gerçeği. Bu nedenle benim konum doğum ağırlıklı zaten ve ilerde de paylaşacağım üzere dışkılamanın mekanik hali ve kontrolü ile doğumda bedenimize hakim olabilmemiz ve farkındalığımız arasında ciddi bir yakınlık var. Zaman içinde bunu daha iyi paylaşacağız zaten.

Öncelikle anal ve vajinal kasların halka kaslar olduğu gerçeğinden başlayalım, aynı gözlerimiz ve ağzımızın etrafındaki kaslar gibi. Ve bu kasların adrenalin ile yakın bir ilgisi var. Adrenalin gelince halka kaslar büzülüyor, daralıyor ve kapanma eğilimine giriyor.

Çünkü korunma ve hayatta kalma amaçlı olan bir hormondur adrenalin … Ve sıkıntı, stres, korku, panik, endişe, tedirginlik, utanç vb duygularla salgılanır.

Doğadaki belgeselleri hatırlayın… Geyik veya tavşan mesela… Tehlikenin olmadığı bir ortamda karnını doyuruyor ama doğanın içinde olduğundan her an tehlikeli bir başka hayvana yem olabilir. O nedenle de kulakları sürekli hareket halinde etrafı dinliyor en ufak bir koku veya ses ile nefesini tutuyor ve duruyor…hareket bile etmiyor, nefes almıyor.

İşte burada adrenalin başlıyor salgılanmaya… Tehlikede ise gerçekten hayatta kalması için adrenalin ona hayatta kalmak için savaşma veya patlayıcı kuvvetle kaçma gücü verecek çünkü. Peki bu memeli hayvanın o sırada bulduğu emniyetli bir köşede doğum yaptığını düşünün. Bebeğin yarısı doğmuş ve o sırada kaplan yaklaşmakta. Bu durumda savaşamayacağına göre hayatta kalmak için salgılanan hormon, adrenalin doğum yapmakta olan memeli hayvana kaçma kuvveti verecek.. Bebeğinin yarısı doğmuş, nasıl kaçacak…

İşte adrenalin ile halka kaslar kapanacak ve doğum duracak. Güvenli bir yere kaçan hayvan doğumunu tekrar başlatabilecek.. İnsan da memeli bir hayvan ve içgüdüleri aynı şekilde çalışıyor, hormonlar aynı düzen içinde salgılanıyor. Tek fark biz farkında değiliz bazı şeylerin… Nefes tutulması adrenalin, adrenalin halka kasların kapanması ile ilgili… Halka kaslar gözlerde, ağızda, vajinal kaslarda , anal kaslarda, pelvic tabanda… Stres, kızgınlık, öfke, utanç, korku…. Ağız büzülür, gözler kısılır…. Elbette doğum zorlaşır… Elbette dışkılamak zorlaşır…

Peki o halde biz özellikle başkalarının da yakında olduğu, sesimizin duyulabileceği endişesini yaşadığımız, her an birinin gelebileceği ortamlardaki tuvaletlerde neden rahatca ihtiyacımızı gideremiyoruz sorumuza bu size bir cevap getiriyor mu aklınıza? Kendi evinizin tuvaletindesiniz ve kapının önünde misafirler var….Yapabilir misiniz? Gene aynı endişe…. Ancak evinizde ve özelikle yalnızken daha rahat dışkılarız değil mi?

Evet… Ama bir şartla…

Eğer doğru nefes ile ıkınmayı biliyorsak….

Bu da nereden çıktı şimdi değil mi? Ikınmak ıkınmaktır..mı?

Ikınmak diye yazınız google’ da ve bakınız…

Der ki; büyük bir nefes alınır ve tutulur, sonra kuvvetle itilir. Oldu....- da nefes almamak nefes tutmak halka kasları kapatır… Bu ne demektir? Kapağı kapalı bir diş macununu sıkmak gibi bir şey…

Tabii ki hemoroid, kanamalar ve zorlanma… Doğum söz konusu olduğunda yırtıklar.. İleri seviyelerde deformasyonlar. Hem de bu deformasyonlar erkeklerde de olduğuna göre anal bölgede konuyu doğumla ilgilendirmek sadece hatalı değil mi? Nefesi tutarak ıkındık , hani google da da yazdığı gibi.. Ama basınç olduğu gibi kafamızın içinde.. Yüksek tansiyon, ani banyo ölümleri, kılcal damar çatlamaları, retina yırtıkları…

Ama biz bedenin alt bölgesinden bir eylem yapmak için neden bedenimizin kafa bölgesinde zorlanma hissediyoruz? Burada bir yanlışlık olmalı… Hem de nefes tutunca kapanan kaslara rağmen ısrarla başımızın içindeki basıncı da artırarak zorlamaya devam ediyoruz. Hayır bu doğru olamaz…

Şimdi lütfen dik oturun… ellerinizin parmak uçlarını kaburgalarınızın altına sokun ve noel baba gibi HO HO HO HO diye yüksek sesle gülün. Parmak uçlarınıza gelen ve onu dışarı iten kas diyaframınızdır .. Ikınmakla ondan yardım almayı umarsınız. Doğru ıkınırsanız elbette bu yardımı alırsınız.

Şimdi ellerinizi orada tutun ve kocaman bir nefes alıp tipik “büyük bir nefes allll ve tut ve kuvvetle it” şeklindeki uygulama ile ıkının… Diyaframınız ne yapıyor? Beton gibi sertleşti ama dışarı doğru çıktı değil mi? Bize destek olması için onun aşağı inmesi gerekmiyor mu?

Nefesi tutmak zaten çıkışı da kapatmış. O halde nefesi bırakarak denemeli. Şimdi nefesi dilimizin ucundan sürtünerek vermeyi deneyin sürtünmeli olarak nefes verirseniz diyafram çalışır. Büyük bir nefes alın ve nefesinizi SSSSS sesi çıkararak bitene dek verin. Diyaframınız ne yaptı?

Aşağı doğru indi değil mi? Hem de halka kaslarınız da kapanmamış halde…

Ama diyaframımızın sert ve güçlü olması lazım bize… Oysa bu durumda diyaframımız yumuşak…

Peki o halde büyük bir nefes alın ve nefesinizi bitene dek genzinize sürtünerek vereceğiniz bir nefesle verin HHHHAAAA sesi çıkararak veya IIIIIIIIIIII sesi ile. Ensenize sürtündürün nefesinizi… Diyaframınızın sertleşerek aşağı indiğini ellerinizle hissedin.

Bunu tuvalette deneyiniz lütfen. Ve denerken elbette HAAAAA gibi ses çıkarmak istemeyebilirsiniz o halde nefesinizi genzinize sürtünerek sessizce verin, astımlı bir nefes gibi biraz yani…

Deneyin…

Ve bana dönün…

Bunu öğrenmeye başladığımızda bağırsaklarımızı çalıştırmayı da öğreneceğiz:)

Sevgilerimle

 
Toplam blog
: 19
: 11813
Kayıt tarihi
: 26.12.10
 
 

68 doğumluyum. Y. tekstil Mühendisi ve tekstil tasarımcısı olarak başladığım iş hayatım, yoga- pi..