Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '11

 
Kategori
Mizah
 

Yemin etmede çıkar yollar...

Yemin etmede çıkar yollar...
 

Dün Patagonya Meclisinin önünden geçerken içeriye bir uğrayayım, dedim… Manzara-i Umumiye şöyleydi… 

Kılıçkaroğlu, “Yemin etmeyeceğiz işte..” diyordu… 

Sayın Başbakan da “Öyle bir yemin edersiniz ki… Hem de tükürdüğünüzü yalarsınız…” demeye getiriyordu… 

Kılıçkaroğlu’nun Leventleri baktılar ki, kılıç pahalı… Yarın Milletvekilliği de şan da ün de elden gidecek… Gelip, gelip Kılıçkaroğlu’nun odasının önünde mırıldanmaya başladılar.. Çareler aramaya başladılar.. 

“Peki… yemin edelim ama; tek ayağımızı kaldıralım… O zaman yemin sayılmaz… hem kimse de görmez…” 

“Hiç olmazsa , herkes kendi evinde yemin etsin… Biz yemin ettiğimizi biliriz ama millet bilmez…” 

“İngilizce yemin etmek isteyelim… O zaman zaten kimse bir şey anlamaz… Nasılsa bazıları da Kürtçe yemin etmek istiyorlar..!” 

“Bari yemin ederken… Gazeteciler içeri alınmasın… Yayına da verilmesin… Kendi aramızda kalsın…Ayıp olur şimdi” 

“Yemin edersek… Bir de tükürdüğümüzü yalamamız gerekecek… Hiç olmazsa onu göstermesinler…” 

“Acaba yemin sözcüklerini tersten okusak sayılır mı?” 

“Yemini önümüzde okumuştur diyerek Noter’den tasdikli belge göndersek..” 

“Yemin ettikten sonra… Bu sayılmaz, baskı altında yemin edilmiştir, diye itiraz dilekçesi göndersek…” 

“Yemini gece etsek… Işıklar da sönmüş olsa; böylece kimse görmese…” 

“Bizim yerimize Noterden tasdikli vekil göndersek, yemini de onlar etse; tükrüğü de onlar yalasa…” 

“Yemini ettikten sonra Anayasa mahkemesine itiraz dilekçesi versek…Tükürük zoru altında yemin ettirilmiştir, diye şikayet etsek…” 

“Yemini biz etsek… tükürüğü de KAP’lıler yalasa ne olur sanki…” 

KAP’lilerin hepsi itiraz etti : “Olur mu be…Başbakanımız ne dedi : Onlar tükürdü onlar yalayacaklar… Hadi bakalım yalayın…” 

HCP’liler birer öf öf çektiler… Ne çare düşünseler , Kılıçkaroğlu beğenmiyordu… “Olmaz, arkadaşlar… Yemin edemeyiz…” diyordu… 

İçlerinden birisi : 

Bari burada “Yemin etmiyoruz… Gidip Yunan meclisinde yemin edelim, “Dedi…
Herkes itiraz etti.”Ne alakası var…” diyerek… 

Öf öf… Çareler tükenmez de… Başbakan da perdenin arkasından seyredip.. durmadan arkadaşlarına soruyordu: 

“Yemin ettiler mi ?” 

“Hayır komutanım, pardon Başbakanım henüz etmediler…” 

“Tükürdüklerini yaladılar mı?” 

“Hayır efendim..!” 

“Yemin etseler bile, tükürdüklerini yalamazlarsa, yemin sayılmaz… Lütfen hatırlatıverin…” 

“Olur Efendim… Ha şimdi birisi kürsüye yaklaşıyor ama Kılıçkaroğlu kolundan çekiyor.. Galiba , ”Benden izinsiz yemin edemezsin, ”diyor.. 

“Kim o kürsüye yaklaşan?” 

“Galiba Deniz efendim…” 

“O yine mi bozgunculuk yapıyor..! İyi iyi.. “ 

“Biraz daha bekleyin bakın, bakın… daha da gecikirlerse, Maliye’ye söylersiniz, maaşlarından üçte bir keserler… hiç acımayın… Tükürdüklerini yalamazlarsa, maaşlarının hepsini birden kesin…” 

Kılıçkaroğlu Meclis’te … “ Yemin etmiyeceğiz… “ ; “Edeceğiz…” Bağırış çığrışları arasında koridorda bir bu yana bir o yana dönüp duruyordu… Yürürken de elindeki yoncanın yapraklarını çekiyordu: “Yemin etsek mi … Etmesek mi… Etsek mi… Etmesek mi…?” 

Ben Meclis’ten ayrılırken… Kararsız Kasım’lar Kılıçkaroğlu’nun da kapısının önünde bekleyip duruyorlardı . Sonuç ne oldu bilmiyorum.. 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..