Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Yeminin neresinden korkuluyor?

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler: 

“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.” 

* 82 anayasına göre 12 haziranda seçim yapıldı. 

* 82 anyasasına göre 550 miletvekili seçildi. 

* 82 anayasasına göre ilgili kurumlardan mazbatalar alındı. 

* 82 anayasına göre miletvekilleri ilan edildi. 

* 82 anayasına göre "mevcut metni" ifade ederek yemin edilecek. 

Bu şartlar neticesinde milletvekili olarak mecliste bulunabilirsiniz. Otuz altı vekil bu yemin metnini kabul etmiyor. İsyan noktasında sesini yükseltiyorlar. 

Birincisi: Yeni anayasa yapılana kadar anayasanın tümü geçerlidir. Türkiye'de mevcut bütün kurum ve kuruluşlar uyulmak zorundadır. 

İkincisi: Yeni bir anayasa yapılırken mevcut anayasada bulunan anayasal kurumlar gözetilerek yapılacaktır. 

Üçüncüsü: Devletle derneği karıştırmamak lazım. 

Dördüncüsü: Bir devlet ne olursa olsun "sıra gecesi" mantığıyla yöneltilmez. 

Beşincisi: Dakika bir, gol bir yapmanın anlamı devletin iyi niyetli yaklaşımlarını "suistimal" eder. 

Altıncısı: Kaş yapıyorum derken göz çıkarmayı Kürt halkına anlatamazsınız. 

Yedincisi: İyi niyetle başlıyamazsanız sonuçları "kaos" yaratır. 

Peki BDP' lilerin sıkıntısı nerden kaynaklanıyor? Yemin metninde bulunan birkaç terimden mi, yoksa bu yemini yaparlarsa Kürtlük' ten çıkmaktan mı? 

Vatanın ve milletin bütünlüğüne "hayır" derseniz,  

Laik cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine "hayır" derseniz,  

Türkiye' de yaşayan insanların tamamına "Türk Milleti" denildiğine "hayır" derseniz,  

Yetmiş beş milyonluk bir Türkiye' de kardeşlikten, birlikte yaşama arzusundan bahsetmek ne anlama gelir? Karşılıklı tahammül sınırlarını çizebilmek demek; "orta noktada bütünleşmek" demektir. 

Şimdi herkes ne kadar samimiyeti varsa ortaya koyacak. 

Bana göre temel kural: Mevcut problemleri problem çıkararak çözemeyiz. Yapılan her hatanın karşılığı tamiri olmayan yaralar açmaya gebe bir bölge ortamında yaşadığımızı unutmayalım. 

Fırsattan iyilik doğmaz. 

Kısacası, göz çıkararak bu işler yürümez. 

 

 
Toplam blog
: 202
: 306
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

BİR DUAMIZ BİR DUYANIMIZ OLSUN YETER ..