Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '08

 
Kategori
Sinema
 

Yengeç sepeti

Yengeç sepeti
 

Her şey bir dostumun hayranı olduğum Mehmet Aslantuğ’un da rol aldığı bir vcd yi bana hediye olarak göndermesi ile başladı… Yıllar öncesinde kalmış bir film… Yengeç Sepeti…

Mutlu, sıcak bir aile tablosunda içilen bir kase çorbadan alınan lezzetten daha güzel ne olabilir ki dünyada diye düşünmeden edemedim önceleri… Beni içine alan şey sevgiydi… Anne şevkati ile yağmurdan korumak için çocuklarını kaç yaşlarında olurlarsa olsunlar şemsiye açarak ıslanmalarını engellemek için onları karşılamaya gitmekti belki de sevgi…

Zordu yaşlılık… Oğlunun, kızının gelmesini beklemek, özlemek, torunlarını kucaklamak, onların kahkahaları ile gençleşmek… Gençken o kadar çok şey var ki insanı çevreleyen… Gün geliyor zamanla yarışıyor insan onu sarmalayan gündelik yaşamın içinde yuvarlanıp dururken… Yaşlılık dinlenme zamanı gibi… Gençlikteki telaşeler yok artık… Gözler onun için mi kapıda bacada çocukların gelmesini bekliyor, gelmeyi ihmal etseler, unutulup da bir zamanlar genç olunduğunu sitem ediliyor, gönül konuluyor…

Görmek istiyor bir baba çocuklarını, özlüyor… Bekliyor yoklar, davet ediyor hafta sonu için… Evin babası rahmetli Sadri Alışık… Ne kadar çok özlemişim onu meğerse…

Evin annesi Macide Tanır…

Büyük oğlu Mehmet Aslantuğ… Hiç değişmemiş… Hep aynı… Çok yakışıklı, karizmatik…

Küçük oğul Oktay Kaynarca… Ne kadar genç… Saçları nasıl da gür… Bugün ki gibi sempatik ve sevimli…

Evin kızları Şahika Tekand ve Sedef Ecer…

Evin gelini Derya Alabora, damadı ise Ege Aydan…

Çocukları ile gurur duyduklarını dile getiren anne baba… Anne babalarını seven, onlara teşekkür eden çocuklar…

Yemyeşil ağaçlar, göl… Manzaralar harika… İnsanın orada olası geliyor… Hissedilebilir bir dinginlik…

Her şey yolunda gibi gözüküyor biri gelene kadar… Beklenmeyen, davetsiz misafirin gelişi ile ortaya çıkıyor farklı, parçalanmış hayatlar… Kimse duymak istemiyor gibi gerçekleri… Ama ok yaydan çıkıyor, büyü bozuluyor bir kere… Artık hiçbir şey göründüğü gibi değil… Eksik olan ne bu hayatlarda… Neden mutsuzluk var zihinlerde… İç dünyalarda neden fırtınalar kopuyor…

Öyle şeyler yaşanıyor ki geceden sabaha… Sabahtan öğlene…

Gurur duydukları çocuklarından birine haykırıyor Sadri Alışık… Büyük oğlu Mehmet Aslantuğ’a…

” Çıkar gözlüklerini… “

Ve bir tokat patlıyor genç adamın suratında…

Sessiz anne bozuyor suskunluğunu…

“Sen küçükken de çok döverdin onu” diyor…

Küçükken kolay oluyor çocukları doyur, giydir. Büyüyünce zor çok zor… Kimlerle arkadaşlık yapıyor, neler düşünüyor, yaşam tarzı nasıl. Ne kadar tanıyoruz ki çocuklarımızı… İşte filmin ilerleyen karelerinde bu düşünceler yerleşiyor zihnime.

Kızlardan biri avukat… Biri kocasından boşanmış… Büyük oğul polis… Damat kızını istiyor… Gelin aldatıldığını biliyor… İçiyor, içiyor… Kocası kabul ediyor başka bir kadının varlığını… Ve kısasa kısası seçiyor gelin…

Aile içindeki çatışmalar… Gerginlik artıyor, azalıyor, artıyor.

“Aynı sepete konan yengeçlerin birbirlerini yemeleri gibi birbirimizi yiyoruz “ diyor içlerinden biri…

Filmin adı Yengeç Sepeti

Yönetmen: Yavuz Özkan

Senaryo Yazarı: Yavuz Özkan

Tür: Dram

Yapım Yılı: 1994

Süre: 95 dk.

Yengeç Sepeti bol ödüllü bir film…

1994 yılında Mehmet Aslantuğ’a 31. Altın Portakal Film Festivalinde en iyi erkek oyuncu ödülünü getiriyor

Ardından 2.Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği “Yengeç Sepeti” ile oyunculuk ödülünü.

Antalya Altın Film Festivalinde,

En iyi film, en iyi yönetmen, En iyi erkek oyuncu, En iyi kadın oyuncu, En iyi yardımcı erkek oyuncu, En iyi kurgu, en iyi laboratuar,

Uluslararası film Festivalinde en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi kurgu,

Adana Altın Koza Film Festivalinde En iyi 3. film

Uluslar arası İstanbul Film Festivalinde jüri özel ödülü,

Sinema Yazarları Derneği Özel Ödülü / En iyi 2.Film , en iyi görüntü

Kültür Bakanlığı Sinema Başarı Ödülü

En iyi yönetmen

Dediğim gibi bol ödüllü bir film Yengeç Sepeti…Yani söylenecek pek de bir şey yok film hakkında… Ödüller her şeyi anlatıyor çünkü.

Nasıl olmuş da seyretmemişim bugüne kadar, hayret… Kayıp seyretmemek… Hadi ne duruyorsunuz… Siz de seyredin eğer şimdiye kadar seyretmemişseniz Yengeç Sepeti’ni…

Can dostum… Bugüne kadar aldığım hediyelerin içinde bu vcd.nin her zaman için çok özel bir yeri olacak benim için… Tekrar teşekkürler..

“RESİM:ALINTI”

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..