Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '13

 
Kategori
Siyaset
 

Yeni Anayasa süreci

Otuz yıldır ülkemizi derin acılara sevk eden terör sorununa çözüm bulmak amacıyla sürdürülen barış görüşmelerinin yapıldığı şu günlerde, yeni anayasa daha da önem kazandı.

Bu süreci baltalamak için değişik isimlerle oluşturulan platformlarda toplum tek yanlı olarak yönlendirilmeye çalışılıyor.

Yeni bir anayasa yapılması fikri ortaya atıldığı günlerdeki tartışmaları hatırlayın. “Bu meclisin anayasa yapma yetkisi olmadığını, yeni anayasaların ancak özel durumlarda, yani darbeler sonrası yapılacağını” savunanlar vardı.

Uzun tartışmalar ve siyasi iradenin kararlı tavrı sonunda mecliste bir uzlaşma komisyonu oluşturuldu ve çalışmalar başladı. Toplumun çok önemli bölümünde yeni bir anayasanın gerekliliği üzerine bir konsensüs oluşmuşken son günlerde yeniden bu konuyu tartışma gündemine almak isteyenlerin olması sizce de ilginç değil mi?

Üstelik de balyoz davasında kararların verildiği, Ergenekon davalarında sona yaklaşıldığı günlerde bu tartışmaların artması bana düşündürücü geliyor.

Bu davalarda kimi hukuksal hataların, eksiklerin ve haksız uygulamaların olduğunu söyleyebiliriz. Ancak hiçbir hukuk ihlali, hukukun evrensel ölçülerde uygulanması ve devlete karşı bireyi savunması beklenen baroların, darbeleri savunması kadar tehlikeli olabilir mi?

Hangi çağdaş, hukuk devletinde savunma hakkının kullanılmasında tek güvenebileceğimiz kurum olarak baro, demokratik iradenin yok edilmesi anlamına gelen darbeleri savunabilir?

Hangi gelişmiş batı ülkesinde bir baro başkanı, bağımsız yargıdan söz ederken evrensel hukuk kurallarını esas alacak, yeni, sivil, çağdaş bir anayasanın yapılmasına karşı çıkabilir?

Bizim dışımızda hangi demokratik ülkede bir baro başkanı; ülkenin aydınına, solcusuna “genetiği değişmiş” diyerek küçümseme hakkını kendinde görebilir.

Ve hangi çağdaş toplumda kendini aydın, solcu sayan kişiler; kendileriyle alay eden birini böylesine coşkuyla alkışlar?

Yeni Anayasayı;  kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması, vesayet döneminden kalma yasaların kaldırılması, darbeci algısından kurtulması için talep eden herkesi iktidar yanlısı gösteren ucuz politikalarla bir yere varmak mümkün olmayacağı gibi, sonuçta genetiği değişmiş de olsa aydın ve solcuları eleştirmek darbecilere düşmez. Bu ülkenin her dönemde büyük bedeller ödemiş aydını da solcusu da gereğinde özeleştirisini de yapar, kendi iç hesaplaşmasını da!

Yeni, çağdaş, sivil bir anayasanın yapılabilmesi için, darbe yapılmasını bekleyenlere inat; bu toplumun büyük çoğunluğu, bireyi esas alan, devleti yeniden tanımlayan, eşit yurttaşlık temelinde, devlete karşı vatandaşı koruyan, vesayeti sonlandıran bir anlayışın egemen olacağı bir anayasayı talep ediyor.

Bu taleplerini de çeşitli ortam ve platformlarda dile getiriyor.

Önemli olan halkın ne talep ettiğiyse eğer, bu tür toplantılarda bir kişinin çıkıp kendi görüşlerini topluma dayatmasından çok, halkın konuşması, beklentilerini, çekincelerini dile getirmesi esas olmalı diye düşünüyorum.

Bu yüzden de toplantıların forum niteliğinde yapılarak tüm katılımcıların görüşlerini açıklayabilmelerine fırsat ve olanak verilmelidir.

Burada amaç, anayasanın içeriğini yeniden tartışmak yerine, sürecin hızlanmasına katkı koymak ve gündemde kalmasını sağlamak olmalıdır.

Aksi halde, bugün mahcup ifadelerle, doğrudan olmasa da, dolaylı olarak yapılan itirazlar, bir dönem yapıldığı gibi “toplum henüz hazır değil, bu tür hak ve özgürlükler bize fazla gelir” noktasına taşınabilir.

Bu sürece katkı koymak amacıyla 2 Mart Cumartesi günü Bodrum diyalog Grubunun destekleriyle, Bodrum Küçük Millet Meclisi YENİ ANAYASA SÜRECİ konulu bir forum gerçekleştirecek.

CHP Muğla Milletvekili Hukukçu Ömer Süha Aldan, Akademisyen, yazar Doç.Dr. Osman Can, Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek’in de katılacağı foruma Bodrum’da faaliyet gösteren tüm meslek odası STK ve siyasi parti temsilcileriyle Bölge Milletvekilleri ve Belediye Başkanları ve ilgi duyan yurttaşlar davetli.

Söyleyecek sözü olan herkesin konuşabileceği bu tür forumlar, aynı zamanda farklı görüşteki insanların aynı konu üzerinde, aynı platformda bir araya gelerek, ortak akıl aramaları, bir birlerini anlamaya çalışma kültürünü de geliştirecektir

AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar)      26.02.2013

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..