Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

Yeni anayasa taleplerini ciddiye almayan hükümetin hali içler acısı

Yeni anayasa taleplerini ciddiye almayan hükümetin hali içler acısı
 

radikal


”Anayasa” üzerine düşünmek ve gerekli değişiklikleri yapmak böyle günler içindir. Siz eğer, önünüzdeki Anayasa ile durumu idare etmek gibi bir yanılgıyı âdet haline getirmişseniz, yani bir Anayasa değişikliğinin niçin hayati olduğuna samimi ve ciddi biçimde inanmamışsanız “arka kapıdan girip ön kapıdan çıkmak” kaçınılmazdır. (Kurşat Bumin)

Yerel seçimler öncesi yeni demokratik; sivilleri korumayı esas alan anayasa yapacakları sözü veren hükümet bu sözünden çark etmiş beş ana konuda değişikliğe gideceğini ilan etmişti. Ancak bunu dahi yerine getirmeye ilişkin meclis kapanana kadar ciddi bir girişimde bulunmadı.

Askerlerin askeri yargıda değil, adli yargıda yargılanmalarına ilişkin reform ise CHP uyuklarken meclisten geçirilmişti. CHP uyandırıldığı gibi mahkemesine koştu.

HSYK’nda yaşananlar iddia edildiği gibi ise durum içler acısı.

Diğer yandan Baskın Hoca’nın açtığı küfür davasının 20 ye karşı, 23 oyla reddedilmesi hukuk alanında ideolojik bir resmin göstergesi.

Demek ki bu ülkede bazı kesimlere küfür serbest…
Bazılarına yapıştırılan hain yaftası ömür boyu.

Adalet Bakanının HSYK toplantılarına arka kapıdan girip ön kapıdan çıktığı bir ülke bu ülke.

% 42 ile hükümet edemeyen Akp’nin, vesayetin bir parçası olmak için atmadığı taklanın kalmadığı bir ülke.

Ama Akp sadece kullanıldı; çünkü devletin “ötekilerinden” kabul görmesi, sindirilmesi mümkün olmadı.

Son olarak 12 Haziran’da Taraf’ın yayınladığı belgeye kadar hükümet devletin sahipleri ile kendini belli bir çizgide mutabakat halinde görmekte idi. Ancak huylunun huyundan vazgeçmeyeceğini belki de yeni yeni anlıyor. Ya da oyunu böyle oynamayı, değişimi içe ve dışa karşı böyle yamuk yumuk kavga eder gibi ama aslında kolkola geçiştirmeyi yeğliyorlar…

AKP askeri yargı, adli yargı meselesinde Cumhurbaşkanlığı ile direndi; halen HSYK’da Ergenekon savcılarının yerlerinin değiştirilme çabasına karşı direndiği varsayılıyor.

Bilindiği gibi, HSYK’ da tüm sonu “K” ile biten kurumsal yapılar gibi 12 Eylül anayasası ile ince ince dokunmuş bir “kurul”.

Ya! şimdi 15. Madde kaldırılsın diyen sevgili arkadaşlar, 12 eylül karşıtlarımız Ergenekon davası sulandırıcısı; ıslak imzacılarımız neden sesiniz çıkmaz..

12 Eylül Anayasası'nın 159. Maddesinde HSYK şu şekilde tanımlanmış: “Kurulun Başkanı, Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay Genel Kurulunun, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından, her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca, dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilirler. Kurul, seçimle gelen asıl üyeleri arasından bir başkanvekili seçer.”

Göstermelik bir itiraz hakkını saymazsak hakim ve savcıların tamamının tüm özlük hakları ile ilgili, 5’i yüksek yargıdan, 2’si yürütmeden 7 kişi karar verme yetkisine sahip. Bu kararların dayanaklarını öğrenmek mümkün değil, yasak...

Dün HSYK Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılarla ilgili idari işlemlere bakan Ankara 4. İdare Mahkemesi'ne de atamalar yapmış.

Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ile Nihat Taşkın hakkındaki 'işlem yapılmasına yer olmadığı' kararına bakacak Ankara 4. İdare Mahkemesi'nin Başkanı Kasım Davas, idari yargı mensuplarının atanması işlemiyle Kırıkkale'ye tayin edilmiş.

Kasım Davas’ın yerine başkan olabilecek şekilde İdare Mahkemesi Başkanlığı'na Ankara Bölge İdare Mahkemesi Üyesi Sevgi Toprak, Danıştay Savcısı Mürteza Güler, Danıştay Savcısı Yakup Bal, Zonguldak İdare Mahkemesi Başkanı Ertan Demirci, Ankara İdare Mahkemesi Üyesi Çağatay Karaman atanmış.

Bu atanan isimlerin Ergenekon savcılarının görevden alınmasını isteyen bazı HSYK üyelerinin teklifiyle atandığı ileri sürülüyor.

Ergenekon savcılarının görev yerleri değiştirilmese dahi, bu şekilde İdare mahkemesi aracılığı ile, Adalet Bakanlığı'nın Ergenekon savcılarıyla ilgili bugüne kadar alınan kararların tersine 'işlem yapılmasına yer olmadığı' kararı kaldırılırsa savcılar hakkında mahkeme kararıyla soruşturma açılabilecek.

Yani Adalet Bakanı soruşturma izni vermezse savcılar hakkında dava açılamayacak. Ancak soruşturma izni verilmemesi kararına karşı da, dava açılmasının yolu açılmış olacak.

Bu da savcıları farklı yollardan görevden alma girişimi olarak değerlendirilmekte.

Bu sürece yönelik, Emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gündel, HSYK'nın hakim ve savcılar üzerindeki tasarruflarında dürüstlük, tarafsızlık, iyi hukukçu olma gibi etkenleri dikkate alması gerekirken zaman zaman bu kriterlerin yerine siyasi, dinsel, mezhepsel ya da arkadaşlık ilişkileri gözettiğinin bilindiğini söylemiş.

Gündel, bu saptamanın birçok kez Barolar Birliği Başkanı ve diğer hukukçular tarafından da dile getirildiğini savunmuş.

Hukuk böyle yapılanıyor işliyorsa, hani bir boşluk bularak müvekkilini kurtaran uyanık avukat yöntemleri de olağan sayılır kabul görür. Toplumda da makbul olan hala bu şekilde işini gören avukatlar.

Ancak aynen küfür konusunda 23 ‘e karşı 20 farklı hukukçunun varlığı gibi HSYK’nın halini suskunlukla karşılayan barolarına rağmen, çeşitli avukat örgütleri HSYK’nın tutumuna karşı birlikte basın açıklaması yaptılar:

"Başta Ergenekon olmak üzere önemli davalara hukuk dışı müdahale girişimlerini şiddetle kınıyoruz."

İstanbul’da bir araya gelen Hukukçular Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, Çağdaş Avukatlar Derneği, Boğaziçi Hukukçular Derneği, Adalet ve Hukuk Derneği, Hukukun Üstünlüğü Derneği, Uluslararası Hukukçular Birliği, Hukuki Araştırmalar Derneği, Savunma Avukatları Derneği ortak bir açıklamaya imza attı. HSYK ile ilgili ortak açıklamayı Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı okudu. İşte açıklama:

GİRİŞİM HAKİM VE SAVCILARA BASKIDIR

“Eğer bir ülkede bazı davalar için özel mahkeme kurulmaya çalışılıyorsa belli dava ve soruşturmaların hakim ve savcıları olağan dışı yollarla görevlerinden alınıyorsa alınmaya çalışılıyorsa orada yargıç ve savcılar üzerinde baskı var demektir. HSYK’nın, Türkiye’nin son yarım yüzyılına damga vuran hukuk ihlallerine karşı en önemli dava olan Ergenekon davasının yargıçlarını değiştirmeye çalışması, savcıları görevden almak istemesi hukuk adına kabul edilemez.

TOPLUMUN ÖNÜNE MAYIN DÖŞEMEYİN

Hele bu çabalar örgüte atfedilen otel toplantılarında davanın sanıklarıyla birlikte katıldığı ileri sürülen ve kamuoyunun tepkisine rağmen görevde kalmak için direnen bir kurul üyesinin olağanüstü gayretleriyle netice almaya odaklanmışsa ortada çok vahim bir durum vardır. HSYK’ya demokratik ve özgür bir ülke olma yolunda toplumun önüne mayınlar ve engeller çıkarmaması için çağrıda bulunuyoruz.”

İSTİKLAL MAHKEMELERİNİ HATIRLATTI

Hukukçular Derneği Koordinatörü Hamid Kardaş “HSYK’da reform yapılmalı. Ortak bir yol haritası hazırlayacağız. Bir ay sonraki toplantıda bu yol haritasını ele alacağız” dedi. Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Necati Ceylan, HSYK’nın özel mahkeme kurma planının İstiklal Mahkemeleri’ni hatırlattığını söyledi.

Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay da “Metni destekliyoruz. Bu kurum yargı bağımsızlığının önünde bir engel. Ali Suat Ertosun hiçbir liyakatı yokken bu kurula atandı. Süren bir davaya müdahale kabul edilemez. Barolar sessizliğini artık bozmalıdır” dedi.

..

Kaynak:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=946626&Date=26.07.2009&CategoryID=77

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=873402&title=hsyk-bazen-mezhepsel-iliskileri-gozetiyor

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=873404&title=ap-milletvekili-duff-hsykyi-anlamak-icin-semdinliye-bakmak-yeterli

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..