Yeni anayasa üzerindeki tartışmalar sürerken!

Geçtiğimiz Cuma günü mecliste grubu bulunan dört siyasi parti yeni yapılacak anayasa için hazırlamış oldukları taslakları meclis başkanlığına sundular.

Başta iktidar partisinin ve sonrasında özellikle CHP ve MHP’nin halihazırda yürürlükte olan 82 anayasasının devamı niteliği taşıyacak yeni anayasa taslaklarında özellikle toplumun temel hak ve özgürlükler noktasında girdiği beklentileri cevaplayacak herhangi bir yenilik görünmüyor.

Tabiri caizse “dağ fare doğurdu!”

Meclisteki sandalye sayısının çokluğu itibari ile ilk üç sırada yer alan partilerin “Türklük” argümanından geri adım atmadığı taslaklarında belki de kendi aralarındaki tek göze çarpan farklılık AKP’nin Türk milleti kavramının aynen mevcut anayasada olduğu gibi korunmasını talep ederken CHP’nin üzerinde ısrarcı olduğu Atatürk Milliyetçiliği ve ulus kavramlarında ayrıştığı görünüyor.

MHP’nin anayasa taslağı ise adeta bir koyu Türk Milliyetçiliği manifestosu niteliği taşıyor.

Yani statükocu ve üniter devlet yapısının adeta zırhını oluşturan mevcut anayasa üç büyük siyasi partinin hazırlamış oldukları anaysa taslaklarında birkaç küçük rötuş dışında mevcudiyetini aynen koruyor denilebilir.

Aslında görebildiğimiz kadarı ile meclis başkanlığına sunulan dört taslağın en çarpıcı ve en farklı olanı meclisin en küçük ama aslında en dinamik partisi BDP’nin hazırlamış olduğu anayasa taslağı olarak karşımıza çıkıyor.

Temel hak ve özgürlüklerin öne çıkartıldığı, eşitlik ilkesinin sıkça dillendirildiği, özellikle “Türklük” kavramının yerine “Türkiyelilik” vurgusunda ısrar edilip etnisitenin dışlandığı; toplumu ve ülkede yaşayan tüm etnik halkları kucaklayıcı bir anayasa ile teminat altına alınıp farklı değer ve kültürlerin devlet tarafından koruma altına alınması gerektiğinin özellikle altının çizildiğini görebiliyoruz.

BDP’nin özellikle ülkede yaşayan azınlıkların karşılaştıkları gayri insani ve anti demokratik tutumlara işaret niteliği taşıyan “roman vatandaşlar” vurgusu ise oldukça anlamlı bir tespit diyebiliriz.

Âdemimerkeziyetçi bir devlet yapısının korunduğu, ülkenin bayrağı ve sınırları hakkında herhangi bir aykırı düşüncenin savunulmadığı taslakta yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve yerel meclislerin alacağı kararla Türkçenin dışında en çok konuşulan ikinci dilinde kamusal alanda rahatlıkla kullanılası yönünde önerinin dikkat çektiği BDP’nin taslağı kanımca diğer siyasi partilerin hazırlamış oldukları anayasa taslaklarına göre en makul ve en insani olanıdır.

Dört partinin üzerinde uzlaşabildiği, toplumun genelinin hazmedebileceği özgürlükçü ve bilimsel bir anayasanın hazırlanabileceğini umut ediyoruz.