Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

Yeni Anayasanın kodları..

Yeni Anayasanın kodları..
 

Türküm ve başka Türkiye yok!!!!


Yeni Türkiye düzeni savunucularının, yeni anayasada öngördükleri kimliksiz, kişiliksiz ve hiçbir dünya ülkesi anayasasında görülmeyen bir vatandaş tanımı yavaş yavaş şekillenmektedir. Artık akşamlarımızın vazgeçilmez meddah gösterisine dönüşen ve sirk cambazlarını gölgede bırakan atraksiyonların yeni anayasa yazımı için ortam oluşturmadan öte bir bilgi kirliği diyeceğim ama dilim varmıyor, bilgisizlik ve cehalet örnekleri Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarındaki cehaletten daha vahim bir durumdadır.

Hangi birisini düzelteceksiniz, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bu bay ve bayanlar, her akşam toplumda ne kadar denge varsa alt üst edecek  şekilde formatlanmış konuşmaları ile tabir yerinde ise sahibi tarafından öğretilenleri çevresine aktaran ve onların atacağı yemi kapmak için takla atan papağanlar gibi yaptığı çığırtkanlık yeni Türkiye düzeninin en belirgin özelliği olmuştur.

Aklımın almadığı ise bu çığırtkanlığın finansmanı nerden, hangi kaynaktan sağlanıyor? Öyle ya bu şark bülbüllerinin o kanal ve gazetelere bir maliyeti vardır. Ve o kanal ve gazeteler de sonuçta birer ticari kuruluş ve kâr amacı gütmesi de hem doğal hem de olması gereken bir şeydir. Günlük tirajı 20 binler hadi diyelim 50 binler seviyesinde olan bu gazeteler bünyesinde barındırdıkları onca göz önünde olan yazarlarına ve birde bunların mutfağında olan çalışanlarına aksatmadan ödeme yapabildiğini düşünemiyorum. Çünkü bu şark bülbüllerinin öyle asgari ücretlerle bu işi yapmadıklarını sanıyorum. Yoksa toplum önünde yanlışları yüzlerine vurulduğunda, başlarını öne eğerek, sirk cambazlığı yapmaları ve “aslında ben şöyle demek istemiştim” türü savunmalara geçebilmeleri için ve izleyicilerin o anda o kişiler için söyledikleri  sözleri kabul edebilmeleri, sineye  çekebilmeleri için dolgun birer ücrete sahip olduklarını düşüyorum. Aslında aydın namusuna sahip hiçbir dürüst gazetecinin para  uğruna böyle bir çirkinliği kabul etmesi de olası değildir. Şahsiyetler her şeyin üstünde olmalıdır, tabi varsa!

Buradan şuraya varmak istiyorum. “ Gazeteci olmak kolay iş, önce adam olun!” sözü ile yeni Türkiye düzeninde gazeteci olmak çok kolay iş, örneklerini her akşam TV de görüyoruz. Ne olacak başlarsın söze:” Bu Ergenekoncular var ya, bunların kökü taaa orta Asya’ya, Bilge Kağan’a kadar uzanır ve hatta Ergenekon’un bir numarası da Bilge Kağan’dır. Çünkü adam ey Türk titre ve kendine dön demiş, başka ne demiş, bu Çinlilere dikkat et demiş, onların sözleri tatlı, ipekleri güzel, kadınları güzel, kandırırlar seni demiş, bak seni şu Bilge Kağan’a ne kadar da yabancı düşmanıymış bu bir numara, onu hemen önce Beşiktaş Adliyesine sonra doğru Silivri  zindanına atmalı, ama bi  dakika şu andımız var ya, hatta İstiklâl marşımız, onlarda pek ırkçı bunları da tartışalım, kaldıralım, demokrasinin gereği bu, ha bir de şu İnkılâp tarihi dersleri var, onuda daha ”didaktik” yazalım, tarafsız yazalım zaten çoğu da gereksiz ve Kemalist devleti anlatıyor, kaldıralım en iyisi, ya unutuyordum az kalsın, şu Talat Paşa komisyonu var ya , bunlara da bir el atalım, bunlar da yabancı düşmanlığı yapıyor, ne olmuş yani bir Ermeni kökenli kişi Talat paşaya suikast yapmışsa, biz de paşamı tükenir, ne olmuş yani, ah bu Ergenekoncular her şey onların tezgahı, Hrant Dink cinayetinde de sanki jitem kokusu var, öyle değil mi?”

Burada karşıdaki zat-ı muhterem alır sazı eline, verilen bu pas üzerine:” Ya biz bunları biliyoruz, bunlar taaa İttihat ve terakki’den bu tarafa varlar, İttihatçı bunlar, sağ Kemalistler ve sol Kemalistler- ne demekse?-  darbeciler, ya bu Oğuzhan Müftüoğlu var ya, zaten ismi bile ırkçı, 12 Eylül referandumunda HAYIR demiş, e bu adam kendine işkence yapanları yargılayacak olan düzenlemeye neden HAYIR der, işte bunlar böyle ya……. “  diye daldan dala atlaya zıplaya gider bu konuşmalar ve o gece ki nafaka çıkmış olur…

İşte böylece yurdum insanı bu masalları dinleye, dinleye hazırlanmakta olan yeni Türkiye düzenine uygun yeni Anayasanın kodlarına alıştırılmış oluyor. Yeni Türkiye’nin, yeni anayasasında Türk, Atatürk, milliyetçilik gibi kavramlara yer yok, bunun yerine çok ulusluluk, çok dillilik, çok bayraklı, çok kültürlü gibi içinde bir çok kere “ çoklu yapı” “ çoklu hukuk” tekrarlanacak ve böylece çoğulcu, demokratik ve uluslar arası bir nur topu gibi anayasamız olacak…

Sözlerimi, bugünlerde haklı olarak toplumun her kesiminin üzerine düştüğü Hrant Dink cinayetinin aydınlatılmasındaki hassasiyetin onda birini bile göstermedikleri, 18 Aralık 2002 tarihinde katledilen rahmetli Necip Hablemitoğlu’nun çok yerinde ve anlamlı sözleri ile bitirmek istiyorum.

“Almanlardan fethullahçılara, Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter ve laik yapısına göz diken  tüm unsurlara karşı bunca zahmete ve mihnete değer mi, diyorsanız, Atatürk'ün manevi mirasçısı olarak evet değer, diyorum. Çünkü Türküm ve başka Türkiye yok!..”

28.Ocak.2012/ Ankara 

 
Toplam blog
: 66
: 725
Kayıt tarihi
: 24.01.09
 
 

1976 yılına kadar Adana'da yaşadım. Lise tahsili sonunda Ankara'ya geldim ve halen Ankara'da yaşı..