Yeni Asgari ücret açıklandı...

Günlerden beri kamuoyunu meşgul eden Asgari Ücret Tespit Komisyonu, nihayet kararını verip, yeni asgari ücreti açıkladı.

Yeni asgari ücretimiz şöyle:

Asgari ücret, 1 Ocak 2010'dan itibaren 16 yaşından büyükler için brüt 729, net 577.01 TL olarak belirlendi.

16 yaşını doldurmamış işçiler için ise brüt 621, net 499.62 lira olarak belirlendi.

Buna göre, asgari ücret, 16 yaşından büyükler için 1 Ocak 2010’dan itibaren brüt 729, net 577.01 lira olarak belirlenirken, asgari ücretin patrona maliyeti 885.73 lira…

16 yaşını doldurmamış işçiler için ise brüt 621, net 499.62 lira olarak tespit edilen asgari ücretin patrona maliyeti ise 793.94 lira…

Asgari Ücret Tespit Komisyonu beni yanılttı. 16.12.2009 tarihinde yazdığım Asgari Ücrete günlük 50 kuruş zam başlıklı yazım doğru çıkmadı. Ben 50 kuruş zam demiştim! Komisyon 50 kuruşluk zammı az görerek, bu zammı yüzde yüz arttırıp, günlük 1 lira olarak belirledi!

Bildiğiniz gibi asgari ücret halen 548 lira civarında uygulanıyor. Yeni belirleme ile 577 liraya çıkartıldı. Tabi bunun birde ikinci yarısı var. Gerçi yazdığım yazıda 50 kuruşluk zammın ilk altı ay için olduğunu belirtmiştim.

Benim o blog yazımda 3+3 demiştim. Komisyonun hesaplamalarına göre, verilen zam yıllık bazda yüzde 9 civarında. Yani benim tahminimden yüzde elli daha fazla! Günlük 1 zam alacak olan 9.5 milyon insan, refahlarına refah katarak, evlerine aldıkları ekmek sayısına 2 tane daha ekleyebilecekler.

Asgari ücreti açıklayan yetkili kendi ağzıyla itiraf edip, işçi temsilcileri olmadan bu kararı aldıklarını, yanında kendilerine en büyük desteği veren işveren temsilcisini gösterip, onunda birkaç kelime söylemesine müsaade etti. Tabi ben işçinin olmadığı bir komisyonun kararına fazla itibar etmeyip, açıklanan rakamları dinledim.

Evet, netice itibarı ile günlük 1 lira zam alan asgari ücretli bayram havasında(!) Üretime en fazla katkı yaptıkları her kesimce kabul edilen bu emekçiler, önümüzdeki seçim dönemine kadar bu para ile nasıl geçinirler?

Birde bu ücretin epey altında, her hangi bir sosyal güvence kapsamında olmadan kaçak çalıştırılanlar var. Onların durumu daha içler acısı!

Gerçi sosyal güvence bundan böyle pek işe yarmayacak. İlaçlar marketlerde satılırken, reçeteye falan gerek olmayacak. Doktoru bir kenara bırakıp, istediğimiz ilacı parayı verip alırız! Bundan böyle hiç kimse çocuğunu Eczacılık Fakültesine göndermesin. Tüm Eczacılık Fakülteleri kapatılsın. Tabi Eczaneler de! Zamanla doktora da gerek duymayacağımız için, Tıp fakültelerini de şimdiden kapatmaya başlasak hiç de fena olmaz.

Ölen ölsün, kalan sahalar bizimdir.