Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '10

 
Kategori
Siyaset
 

Yeni Bağdat Paktı...

Leşker-i Tayyibe örgütü Kasım 2008 tarihinde Hindistan'ın Bombay kentinde bombalı intihar saldırılarında bulunmasının ardından ABD'nin Af-Pak siyaseti eksen kaymasına uğradı. O güne kadar Afganistan'da ABD askerlerinin fiilen yardımcısı olan Pakistan devleti kendisini birden yeni tehdit odağı olarak buldu. Oysa Pakistan istihbaratı tarafından finanse edilen Taliban, Afganistan'da yönetime gelip 2001 yılındaki işgale kadar komşu ülke ile uyumlu ilişkiler içindeydi. El-Kaide bahanesiyle yola çıkan müttefik güçler işgalle Taliban'ı iktidardan indirdikten sonra yerine Karzai idaresini getirdiler. Obama'nın başkan seçilmesiyle ABD, Af-Pak siyasetini yenilerken artık Bombay saldırılarını hesaba katıyordu. Önce insansız uçaklarla Swat Vadisi'ni bombalayan, Pakistan ordusunu kendi insanlarına saldırtan küresel güç El-Kaide ile mücadele adı altında savaşı Pakistan'a yayarak İran'ı sarma harekatına devam ediyor.

El-Kaide, Taliban, Leşker-i Tayyibe gibi örgütler terörizmin dünyaya ihraç edilmesinde başlıca öge durumundalar. Oysa bu tip terörist yapılar ABD tarafından Soğuk Savaş döneminde geliştirilen Yeşil Kuşak teorisinin kötücül bakiyelerinden başka bir şey değiller.Sovyetler Birliği'nin yıkılıp işgalin sona ermesiyle uyuşturucu parası ve süper gücün verdiği silahlarla semirtilen mücahitler önce iktidar kavgasına düşürüldüler ardından dünyayı tehdit eder hale getirildiler. Afganistan üzerinde oynanan oyunların başlıca figüranı ise şimdi hedef tahtasında bulunan Pakistan devletiydi. Ortaçağ'da geçen dönem filmlerine benzeyen her iki ülke korkunç bir sefaletin, cehaletin, baskının tesiri altında yok oluşa doğru gidiyorlar. Ekonomik altyapıları tükenmiş, insan kaynakları zayıf, yönetimleri etkisiz bu devletlerden Irak benzeri yeni devletçikler türeyebilir.

Dünden bu yana Afganistan ve Pakistan Devlet Başkanları İstanbul'da üçlü zirvenin konukları. 2007 yılından bu yana dördüncü kez toplanan zirve görünürde bölgenin refahı ve kalkınması için görüş alışverişlerinden müteşekkil. Ama perde arkasında istihbarat paylaşımıyla terör için ortak mücadele amacı mevcut. ABD tarafından kotarılan Af-Pak siyasetinin Türk dış politikasını angaje altına alması sonucu kardeş ülkelerin halklarına yabancı yönetimlere destek vermek zorunda kalıyoruz. Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari ordusu tarafından darbe riskiyle karşı karşıya olan bir lider. Hamit Karzai ise bir tek ABD vatandaşı olmadığı kalmış kukla bir isim.Türk tarafı özellikle eğitim, bayındırlık konusunda destek vermek isterken küresel güce taşeronluk yapmak anlamına gelen Af-Pak stratejisinin figüranı olmak zorunda bırakılıyor. Demokrat Parti iktidarının Bağdat Paktı benzeri komikliğini andıran üçlü zirve müslüman nüfusa sahip ülkelerin iç savaş ortamına sürüklenmelerinin ana sebebini örtmekten gayrı bir anlam taşımamakta.

Balyoz Darbe Planı ve referandum tartışmalarının gölgesi altında sarsıntılar yaşayan Ankara karmakarışık durumda. Açılımların sonuçsuz kalmasını bir yana bırakın, AKP yönetimi elini attığı her ne konu varsa başarısız kalmış bir iktidar görüntüsü arz ediyor. Yakın tarihimizde Demokrat Parti'nin Bağdat Paktı benzeri dış politika taşeronluğu örneği mevcutken şimdiki zamanda ABD tarafından kotarılan Af-Pak siyasetine alet olmak ne anlama geliyor?Diplomaside kağıt üzerinde milliyetçilik yapmak kolaydır ama inanın bana iktidar partisinin attığı adımların vahametini gördükçe insanın oturup yeniden düşünesi geliyor.

 
Toplam blog
: 93
: 472
Kayıt tarihi
: 09.06.09
 
 

21-07-1973 tarihinde İstanbul'da doğdum. M.Ü. İletişim Fakültesi Radyo-T.V. Bölümü'nden 1995 yılı..