Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '10

 
Kategori
Futbol
 

Yeni bir ''2006 Denizli faciası'' nın ayak sesleri... Fenerbahçe korku içinde... mi ?

Yeni bir ''2006 Denizli faciası'' nın ayak sesleri... Fenerbahçe korku içinde... mi ?
 

2006 da Galatasaray'lı Haluk Ulusoy federasyon başkanı ...!

2006 da Papermoon'da Adnan Polat'a ''kupa bizim - lig sizin olsun'' diyen Yıldırım Demirören Beşiktaş başkanı...!

Ve bu konuşmanın akabinde, 3 Mayıs 2006 da oynana kupa finalini yöneten hakem Bülent Demirlek'in üstün gayretleriyle Beşiktaş, Fenerbahçe'yi 3-2 yendi...

Maç sonunda kupa, Yıldırım Demirören, aynı gece kupayı eşinin kuzeni federasyon başkanı Haluk Ulusay'un hastanede yatan babasına götürdü...!?!

7 Mayıs 2006 sezonun sondan ikinci maçı 2.ci maçı İnönü stadında Beşiktaş-Galasaray oynuyor.

Durum 1-1 uzatmaların son 15 saniyesi oynanıyor.

Maç bu sonuçla bitse Fenerbahçe şampiyon olacak...

Kaleci Cordoba topu boşta bir BJK'lıya vermiyor veya uzun ve yüksek bir degaj yapsa maç bitecek....

Topu orta sahaya atıyor, bir GS'li tutuyor ceza sahasına ortalıyor...

Ceza sahası çaprazındaki diğer GS'li kafa vuruyor...

Kafa pası ceza sahası yayının içinde GS'li nin önüne düşüyor...

Sahadaki tüm BJK'lıkar seyrediyor...

Hasan Kabze vuruyor....

Kaleci Cordoba seyrediyor...

Gol oluyor ve maçı Galatasaray 2-1 kazanıyor ....

Şampiyonun kim olacağı son hafta oynanacak Denizli-Fenerbahçe maçının sonucunda belli olacak ....

***********************

Denizlispor'un başkanı, ''eğer küme düşersek, bavullarla nerelere paralar gitti açıklayacağım'' diyen Ali İpek... (Not: Bu maçtan sonra bu konuyu tamamen unuttu, es geçti.)

14 Mayıs 2006 Denizli-Fenerbahçe maçının hakemi ise, her nasıl olabiliyorsa, o sezon yönettiği toplam 22 maçın 7'sinde Fenerbahçe maçı yönetmiş olan Selçuk Dereli...

Saha tıklım tıklım dolu, maçın başında Selçuk Dereli Denizlispor'lu futbolcularla sohbet ediyor, gülüyor...

Maç başlıyor, hayır başlamıyor duruyor, çünkü sahaya binlerce konfetiler, kağıt rulolar atılıyor...

İlk yarı defalarca aynı görüntülerle, sahaya atılan binlerce rulolarla oyun hep kesiliyor, duruyor...

İlk yarı 6 dakika uzatılıyor ve top oynanamadan 0-0 bitiyor...

*******************

İkinci yarı yine sahaya yapılan müdahaleler, sürekli yerde yatan, 2-3 dakika kalkmayan Denizli'li futbolcular nedeniyle oyun sık sık kesiliyor, duruyor ...

Denizli bir gol atıyor, Fenerbahçe karşılık veriyor 1-1 oluyor.

Maç oynanamıyor, Fenerbahçe 3 pas yapamadan, her 1-2 dakika bir oyun duruyor, kesiliyor...

Her maç durduğunda Selçuk Dereli sanki herşey olağanmış gibi Denizlispor futbolcularıyla sohbet ediyor, yine gülerek...

Kaç kamyon kağıt rulo getirilip dağıtıldıysa tribünlere, ata ata bitmek bilmiyor bir türlü...

Maç 16 dakika uzuyor, Denizli yenilse bile kümede kalacak, çünkü Malatya yenildi ve düşmüş durumda...

Maç 1-1 bitiyor, Kayseri'ye karşı, 15 dakikada 3-0 yapan (!) Galasaray şampiyon oluyor...

Ligin bitmesine 5-6 hafta kala, kurgulanan senaryo başarıyla geçekleştiriliyor....

Fenerbahçe, önce kupa ve sonra şampiyonluğu kaybediyor...

*********************

Erman Toroğlu, Reha Muhtar susuyor, Hınçal Uluç karşı atakta, ilginç bir komplo teorisiyle ''maç 16 dakika uzatıldı FB lehine'' diyor... Hayret...!

Herkes susuyor, herşey normal karşılanıyor...

Sadece Ahmet Çakar bir süre sonra ''bu maç Avrupa'da olsa oynanmazdı, hakemin zorunlu olarak yaptırması gereken anonslarla, 3-0 Fenerbahçe hükmen galip gelirdi'' diyor... Sinan Engin de bu görüşe katılmıştı diye hatırlıyorum...

Sonra yine herkes susuyor... Aynı bu yıl Siirt'te yaşanan skandal da olduğu gibi.... Hiçbirşey yokmuş olmamış gibi...

Ve hiç kimse, bu yıl Adnan Polat'ın yaptığı gibi ''bu lig tertemiz değil ...'' demedi nedense...!

*********************

Bu hafta içinde, hakemliği bırakan, FB-BJK kupa yarı finalinde ''fahiş'' hatalar yapan Selçuk Dereli hata yapığını itiraf etti...

Ama ne fayda...!

Kaleci Cordoba is sezon sonunda Beşiktaş'tan ayrıldı... Peki, neden ???

Bülent Demirlek ise zorunlu olarak hakemliği bıraktırılmış durumda, umarım gerekli dersleri almıştır... Ama çok geç kaldı sanıyorum.

*********************

Bu yıl ise aynı Fenerbahçe'ye karşı benzer senaryolarar, komple teorileri yine gündemde...

Hergün, onlarca olumsuz Fenerbahçe haberleri çıkıyor, eksiksiz tüm medyada ...

Gözden çıkarılan Fenerbahçeli futbolcu haberleri, onların yerine alınacak futbolcu transfer listeleri...

Eski, küs, muhalif isimlerle röportajlar....

Reha Muhtar, Erman Toroğlu, Ahmet Çakar ve Hınçal Uluç tarafından her hafta değişik ''çirkin imalar'', ''maç satıldı'' yorumları...

Başta Ankaragücü olmak üzere, Bursaspor, GS, BJK yöneticilerinden, başkanlarından sırayla hergün yeni inciler....

Yani ortalığı bulandıracak, Fenerbahçe'ye karşı antipati ve nefreti büyütmek ve geliştirmek için her türlü yazı, yorum ve teoriler gırla gidiyor....

Bu kadar karşı propaganda ve karalamalardan sonra bazıları çıkıp ''niçin Fenerbahçeli olmayanlar, en çok Fenerbahçe'den nefret ediyor, gıcık oluyor...'' diye soruyor...

Cevap basit, çünkü ''FENERBAHÇE'Lİ MEDYA'' var...!

Çünkü hergün, ''Fenerbahçeli medya'' da Fenerbahçe hakkında olumsuz, sevimsiz onlarca haber çıkıyor...!

Çünkü, ''Fenerbahçeli medya'' da yorumcular, Fenerbahçe lehine hata yapan hakemleri isimlerini ''not ediyor'' onları yerden yere vuruyor, aleyhine hata yapanlar ise neredeyse ödüllendiriliyor...!

Çünkü ''Fenerbahçeli medya'' Fenerbahçe'ye özel hazırlanan LigTV maç özetlerinde, saatlerce Fenerbahçe'yi eleştiriyor, haksız gösteriyor, futbolcularını hakemlere adres gösteriyor...

Çünkü ''Fenerbahçeli medya'' da, Fenerbahçe'ye karşı yapılan çirkin imalar, haksızlıklar karşısında karşı kontra soru sorabilecek bir kişi bile olmadan, rakip takımları tutan ''çok değerli'' yorumcu ve sunucular tarafından yargısız infaz edilmekte, suçlanmakta ve antipatik göstermektedir...!

Hatta, iş o kadar ileri gitmiştir ki, Hacivat-Karagöz diyologu tarzında, yorumculardan birisin, hiçbir delil ve kaynak gösterilmeden ortaya attığı duyumları, diğer yorumcu tarafından gerçek olduğu ''varsayılarak'' üzerine yeni yorumlar katarak, abartarak ''vay bee'' kıvamına getiriyorlar, Fenerbahçe nefretini 3'e, 5'e katlamayı başarıyorlar...

Bakın, özellikle TV futbol programlarının çoğuna, içlerinde Fenerbahçe adına konuşacak yorumcu yoktur neredeyse...

Ziya Şengül, Engin Verel, Kemal Belgin gibi FB'li yorumcular zaten rakiplerden daha fazla Fenerbahçe'yi yerden yere vurmakta daha başarılıdırlar...

Bu tip yorumcular, TV program yapımcıları, sunucuları tarafından özenle seçilmektedir....

Peki, bu mudur ''Fenerbahçeli medya'' , nerededir ???

''Fenerbahçe'li medya'' safsatası, yalanı, uydurması, yıllar önce Hınçal Uluç tarafından ortaya atılmış ve herkesin işine geldiği için hemen benimsenmiş, kullanılmış ve hala kullanılmaktadır...

Büyük usta Hınçal Uluç'un, ''Fenerbahçe'li medya'' safsatasını her duyduğunda, için için gülümsediğinden adım gibi eminim...

Tabii ki, O'nun büyük taktik ve strateji ustası olduğunu kabul etmemiz gerekiyor...

Yine eminim ki, Hınçal Uluç da biliyordur ki...

''Fenerbahçe'li medya'' aslında YOKTUR....

**********************

Ve Ankaragücü-Fenerbahçe maçının hakemi açıklandı, 2005-2006 döneminde de ilginç FB maçları yönetmiş olan, lisede ''benim için hayatta futbol ve Galasaray en önemli 2 şey...'' diyen Kuddusi Müftüoğlu...

Ancak bu sene gerçekten başarılı maçlar yönetmiş olan Kuddusi Müftüoğlu'nun bu maçı da tarafsız ve başarılı yöneteceğini düşünüyorum.

Kupa finalini kaybeden Fenrbahçe'nin, eğer Ankaragücü'nün Denizlispor oyuncuların 2006 da yaptıkları gibi maçı çirkinleştirmemesi durumunda çok rahat kazanacağına inanıyorum....

Kendi takım başarısızlıklarını ise Fenerbahçe nefreti üzerinden hafifletmeye çalışanlara ise onların her zaman özensizce yaptıkları ''kına'' ve ''kaşıma'' gibi imaları kesinlikle hiç yapmadan, gerçekleri görmelerini tavsiye ediyorum ve başarılar diliyorum....

Her takım, kendi taraftarı için en güçlü ve en büyüktür.

Her takım, kim daha büyük diye sorgulamadan, her ortamda, herkesten kesinlikle saygı görmeye layıktır...

Şevket Onat

 
Toplam blog
: 56
: 1798
Kayıt tarihi
: 23.02.10
 
 

ODTÜ mezunuyum. Uzun yıllar, çeşitli bankalarda bilgi işlem ve kredi kartları  merkezlerinde yöne..