Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '11

 
Kategori
Güncel
 

Yeni bir Gençlik hareketi doğar mı?

Yeni bir Gençlik hareketi doğar mı?
 

Yeni bir gençlik hareketi filizleniyor mu,ne dersiniz?


Ece Temelkuran dünkü "1 Mayıs" yazısında çok ilginç bir iddia ortaya koydu.
1 Mayıs kutlamalarına Taksim'de katılan Temelkuran, bilinçlenmiş yeni bir tür gençliğin doğuşuna dair gözlemlerini aktardıktan sonra iddiasını koydu ve o da şu: "...yazıyorum buraya, eğer işler yolunda giderse beş yıl sonra Türkiye'de 68 var!"
Bir süredir yaşananlar bu iddianın olabilirliğini güçlendiriyor ve umalım ki gerçekleşir de.
YGS olaylarında sesini sokaklarda yükselten liseli gençlerden, Taksim meydanına dökülen son derece bilinçli ve de örgütlü görünen yeni-gençlik insanı sevindiriyor gerçekten.
Ancak...
Ancağı şurası ki, bir gençlik ne kadar bilinçlenmiş olursa olsun yalnız başına devrimci rol üstlenebilir mi kendisine?
Malumunuz bunu sorgulamanın iki nedeni olabilir; birincisi, gençliğin ekonomik bağımsızlığı olmadığından henüz sosyo-ekonomik hayatın sınıfsal bir öğesi olamaması ve ikincisi 68 olaylarına objektif bir gözle baktığımızda görüleceği üzere, o yılların gençlik rüzgarının devrimi sınıfsal bağlarından kopartıp, onu akademik ve entelektüel bir alana itelemiş olması.
68 olayları faydalı olmuş mudur? Hem de nasıl...
Fakat dediğimiz gibi, aynı zamanda devrimi sınıfsal bağlarından koparmış, onu akademi duvarları arasına hapsedilmiş bir teoriye dönüştürmüştür.
İşte bu sebepten gençliğin tek başına devrimci bir rol üstlenmesi hayalden öteye gidemez gibime geliyor.
Öte yandan bu analiz, gençlik devrimciliğe bulaşmamalı anlamına gelmiyor elbette.
Bulaşmalı, hem de sapına kadar.... insan olmanın gereği olarak ve de bilinçlenmiş insanın olgunluğuna ulaşmanın hazzını yaşama adına, herşeyden önce.
Toplumlar, sistemler ve ekonomi bir yerden sonra durağanlaştığında devrim ve dönüşüm fikri kaçınılmaz olarak kendisini dayatır, bu bir gerçek.
Statükolaşan herşey kendi anti-tezini yaratıyor eninde sonunda.
Ve bende Ece Temelkuran'a katılmakla birlikte, gençlikte yeniden ortaya çıkmaya başlayan değişim arzusunun hiç sönmemesinden ve ilerlemesinden yanayım.
Üstelik şimdiki gençliğin Deniz'lere, Hüseyin'lere göre daha çok avantajları olduğu düşüncesindeyim ki, bunu başka bir yazıda deşeceğim. 

Kaynakça:
Ece Temelkuran-2 Mayıs 2011 tarihli Habertürk gazetesi yazısı.
 

 
Toplam blog
: 47
: 1149
Kayıt tarihi
: 24.11.10
 
 

Praksise düşünceden varan bir romancı, kültür eleştirmeni, otodidakt bir feylesof, yaşam gözlemci..