Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Yeni bir yaşam şansı bu; sanıldığı kadar kolay mı!

Yeni bir yaşam şansı bu; sanıldığı kadar kolay mı!
 

Kartalın keskinliğini kaybeder, kalınlaşırdı penceleri
Yaşlandığında, körelirdi o haşin, o parçalayıcı gagası...

Bu pençelerle artık beslenemezdi, değişmezse ölürdü... Fakat gagasının bu haliyle de sökemezdi eskiyen pencelerini,

Bilirdi o bunu...
Ya kabullenecekti mutlak sonu...
Yada deneyecekti yeniden doğuşu...

İlkinde bir defa ölürdü...Izdırap dolu bir yoldu ikincisi...sonu yaşam olsa da, bedeli bin defa ölümdü...
Bir başına kalacak ve seçimini yapacaktı, yoktu başkaca çaresi...
Kartal eğer hayatta kalmayı seçerse; saklanacaktı uzunca bir süre bir başına, yükseklerde bir dağın tepesinde, münzevi olacaktı bir mağrada.

Önce artık işe yaramamayan gagasını vuracaktı taşlara, defalarca...
Taa ki, o acı içinde kıvranırken eskisi yerinden sökülene kadar,
Ardından, ızdırap içinde ve aç olarak bekleyecekti, yeni gagası çıkana kadar

Sonrasında, yeni ve artık keskin gagasıyla körelen tırnaklarını sökecekti,
Herbirini teker teker...
Kanayan her bir tırnak, korkunç acılar içinde yerinden sökülürken, sabredecekti yenileri çıkana kadar...

Ve son olarak da, çıkan yeni tırnaklarıyla, kalınlaşıp artık uçmasına imkaan vermeyen eski tüylerini yolmalıydı kartal.Ve bunun ardından dağ başında ki mağrasında yeni tüylerinin çıkmasını beklemeliydi, bir tek kanat çırpmadan...

Eğer tüm bu ızdırap dolu sürecin her adımında sabır, inanç ve umudunu kaybetmezse kartal; ancak o zaman kendine yeni bir hayat bahşedecekti...

Eskinin safralarını atmadan, geçmişin tortuları hayatlarımızdan temizlemeden, eskinin güzel çirkin demeden tüm anılarını ardımızda yaşanmışlık olarak bırakıp evrene salıverilmeden, yürek acıdan temizlenmeden, yeninin enerjisini çekebilmemiz çok güç.

"Yaşanmışlıklarınıza ;birikimlerim deyip, onları da hayat deneyimine dönüştürüp, gerisini de salıvermek” sanıldığı kadar kolay olmasa da, sizin de en az kartalın yaşadığı kadar keskin bir yol ayrımının hemen öncesinde olduğunuz anlarınız olmuştur ve yapılması gereken bir seçimin ikileminde kaldığınız...

Ya böyle yaşamaya devam edip git gide tükendiğiniz bilerek, eliniz kolunuz bağlı kalacak ve sonunda bir şansınız daha olabilecekken onu denemek yerine omuz silkip, alışkanlık ve zaafiyetlere teslimiyet gösterceksiniz...

Yada; alışılmadık, zor, bilinmedik, çetin olan yolu denemeyi göze alarak acı veren ve sabır gerektiren bu süreci bir başınıza, mücadele içinde geçirmeyi deneyeceksiniz...

Siz sürecin sonunda ki ışık için; umut, azim ve istekle tüm düzenini değiştirmeyi, alışkanlıkları terk etmeyi, tüm dengeleri bozup, yeni dengeler oluşturmayı, buradaki acıları göğüsleyebilmeyi göze alacaksınız. Üstelik başarı garantisi de olmaksızın.

Zorlu... ve buna rağmen garantisi de yok... tamam ama unutmayın ki; birinci yolun varış noktası belli: Bildik süreç, bildik son...

İkincisinde ise, hala en az % 50 şansa sahipsiniz. Hatta şanstan da öte bu yolda ki başarınız sizin hazır olmanıza, sizin çabanıza ve bu dönüşümü ne kadar gönülden istediğinize bağlı...

Söylesenize denemeye değmez mi?

Sevgi ve ışıkla
Ayna
06.04.07

 
Toplam blog
: 268
: 1969
Kayıt tarihi
: 15.09.06
 
 

Var olan her oluş ve bozuluş hakkında gözlem, tahlil ve sonuca varma sürecindeki yolculuğumu, siz..