Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '16

 
Kategori
Blog
 

Yeni bir yazar, güzel bir öykü, bilinmedik bir dünya...

Yeni bir yazar, güzel bir öykü, bilinmedik bir dünya...
 

Yeni çıkan kitaplar kadar, yeni yazarları fark etmek de heyecanlandırır beni…

Heyecan sözcüğünü sözün gelimi olarak söylemiyorum. Gerçekten heyecanlanırım. Çünkü her yazar farklı bir pencere, her öykü farklı bir dünyadır benim için.

Okurken gerçekten büyük heyecan duyarım, sayfayı bitirip diğer sayfaya geçmek için acele eder, bu nedenle de bazen önemli ayrıntıları kaçırır ve bu yüzden de çoğu öyküyü iki kez okurum.

Bilinen yazarların öykülerinde bir lezzet bulmuşumdur ve bu lezzeti hiç unutmam. İşte bu yüzden yeni bir yazar ve öykü bulduğumda bu lezzet yolculuğu daha bir heyecanlı olur.

Öykü dünyamız, sadece bilinen, tanınan yazarlardan oluştuğunda bir süre sonra aynı heyecanı vermiyor.

Bu nedenle de, henüz tanınmayan, yeni yazarlar bulmak isterim. Siz de yeni yazarlarla tanışın; göreceksiniz bambaşka bir âleme geçeceksiniz.

Bazı öyküler küçük de olsa bir düş kırıklığı yaşatıyor bende. Çünkü anlatım dilinin öykündüğü bir yazara ait olduğunu hemen anlayıveriyorum. İçindeki “edebi olmaya çalışan” cümleler, okuma hızını kesen ve tadını kaçıran uzun betimlemeler beni sıkıyor.

Tüm bu duygu ve düşünceler beni “öykü müşkülpesendi” haline de getiriveriyor. Her kitabı bu nedenle tavsiye edemiyorum.

 Ama bu kez gerçekten büyük heyecanla okuduğum, içinde nelerin, hangi duyguların yaşandığını bilmediğim ama çok merak ettiğim bir dünyaya götüren bir kitap vardı elimde. Bitirir bitirmez yazmak istemedim. Bir kez daha okudum ve tanıtmaya kara verdim.

Yazarın adı; Zühal Voigt.

İsviçre’de yaşıyor. Bana göre bir öykü deryasının içinde… Çünkü yaşadığı kantonun Adalet Bakanlığı bünyesinde, iltica sorgu bürosu şefi olarak çalıştığı için, dünyanın dört bir yanından Avrupa’ya akın eden, değişik milletlerden, inançlardan ve dillerden binlerce insanı tanımış. Her insan bir öykü getirmiş ona.

Bu kitabında Almanya’da yaşayan Türklerin bulunduğu toplum içindeki çelişkilerini, acılarını, zorluklarını kısaca hikâye edivermiş. Belki bir roman olabilecek konuyu, kısa ve öz anlatmış… İyi de etmiş, çünkü bundan sonraki öyküleri, eminim, roman olabilecek düzeydedir. Bir bakıma bu kitap bir “fragman” özelliği taşıyor.

Sözü uzatmayayım!

Noktürn yayınlarından çıkan bu kitabı okuyun diyorum.

Farkında olmadığımız bir dünyada yaşananlar ilginizi çekecektir.

BUMERANG şimdi daha da çok merak ettiğim bir dünyanın giriş kapısı oldu benim için.

Zühal Voigt ise yeni öykü yazarım oldu…

 

Bu arada yayınevine küçük bir eleştirim olacak. Öykü redaktesinde ve dizgisindeki hatalar zaman zaman okuma hızımı kesti. Yayınevi bu konuda daha titiz olmalı.

 

 

 

 
Toplam blog
: 90
: 2099
Kayıt tarihi
: 27.05.07
 
 

Yaşayacağım yıllar yaşadıklarımdan daha az... Öyleyse "adam gibi yaşamalı" diye düşünüyorum. Kola..