Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Nisan '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yeni buz çağına engel olmalı mıyız?

Yeni buz çağına engel olmalı mıyız?
 

Yaratılış teorilerine göre evren (yani Dünya ve aksesuarları Güneş, Ay ve yıldızlar) birkaç bin yıl önce insanoğlu için yaratıldı ve hemen ardından da insan yaratıldı. Bu kurama göre Dünya kıyamet gününe kadar (arasıra Nuh Tufanı, yanardağ patlamaları gibi cezai musibetler olsa da) hep böyleydi ve hep böyle kalacak. Kıyamet gününde ise artık insanoğlu gününü tamamladığı için maddi evrenin var olmasının bir anlamı kalmayacak ve yok olacak.

Bu teorilere göre evren durağandır, bir dengesi vardır ve var olduğu süre içinde (yani yaradılış ile kıyamet arasında) bu dengeyi bozmaya kimsenin gücü yetmez.

Yani yaratılış teorilerinde küresel ısınma, ozon tabakasındaki delik, buzul çağları gibi “fantezilere” yer yoktur. Dolayısıyla insanoğlunun, doğanın dengesine etkisini bu teoriler çerçevesinde irdelemek pek anlamlı değildir

Pozitif bilim açısından bakılırsa durum farklıdır. Bu pencereden bakınca Evren (Galaksiler, yıldızlar - güneşler ve gezegenleri) hep vardı, muhtemeldir ki hep var olacak, ama bizim güneşimiz, dünya gezegeni ve insanlar hep yoktu ve hep var olmayacak.

Evren, insanın hayalini bile kurmakta güçlük çektiği kadar büyük ama bizim için çok önemli olan, varlığımızı ve geleceğimizi etkileyen değişimler, evrenin çok küçük bir kısmında oluyor. Evren ile kıyaslanınca çok önemsiz ve minik olan bu uzay parçası gerçekte bizim için tüm evren anlamına geliyor: Dünyamız, etrafındaki atmosfer, Güneşimiz ve bu çevrede dolaşan diğer birkaç gök cismi.

Bugünün popüler küresel argümanlarına göre insanlar çevrelerine zarar veriyor ve kendi sonlarını hazırlıyor.

Yaygın inanca göre ozon tabakası yapay olarak üretilmiş soğutucu ve sprey gazları nedeniyle inceliyor ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Fosil yakıtların (odun, kömür, petrol, doğal gaz) birincil enerji kaynağı olarak yaşamın her alanında kullanılmasıyla atmosferdeki sera gazları artıyor, Dünya yüzeyi ve atmosfer ısınıyor.

Artan nüfus, geleneksel tarım alanları ve yöntemleri ile beslenemiyor, bu da yeni tarım alanları açmak veya diğer ekonomik nedenlerle ormanlık alanların yok edilmesine, birim alandan daha yüksek verim almak için suni gübreleme, aşırı ilaçlama nedeniyle ekolojik değişime ve yine daha fazla ürün almak için bitki türlerine genetik müdahaleye ve mutasyona yol açıyor. Bütün bunların insan sağlığı ve metabolizmasındaki olası etkileri ise korku yaratıyor.

Burada durup şu soruyu sormanın zamanı gelmedi mi?

Doğayı akışına bırakmalı mıyız yoksa onu insanların daha iyi olması için kullanmalı ve yönetmeli miyiz?

Her şeyden önce şu gerçeği bir an önce kabul etmekte yarar var : Dünya ve Evren durağan değildir, dinamiktir, yani sürekli olarak değişir. Dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığı bu yıl 15 derece ise gelecek yıl da muhtemelen 15 derece olacak ama 500 yıl sonra 14 derece olması çok normaldir. 50.000 yıl sonra ise kendi doğal çevrimi gereği belki 5 derece olacak. Bunun anlamı ise Dünyada şiddetli bir buz devri hüküm sürüyor olmasıdır ki çok olası bu durumda Dünyanın tek yaşanabilir bölgesi (böyle bir yer kalacaksa) Ekvator kuşağı olacaktır.

Ne dersiniz? Buna engel olmak elinizde olsa yapmaz mıydınız? Yapmalı mıydınız?

Elbette yapmalıydınız! Elbette yapacağız! Buz çağı belki de insanlığın sonu olacak. Evren nasıl olsa var olacak, Dünya gezegeni ise belki birkaç yüz milyon yıl daha yaşayacak ama üzerinde “Dünya ne güzel bir yer” diye düşünme yeteneği olmayan yaratıklarla, yani biz insanlar olmadan yaşamasının ne anlamı olabilir ki?

Dünya yaklaşık yüz bin yılda bir buz çağına girer ve buz çağları arasında 10 – 15 bin yıllık ılık dönemler vardır. Bilim adamları son buz çağı sona ereli on bin yılı aşkın bir süre geçti diyorlar. Öyleyse önümüzdeki birkaç yüz yıl, belki de bin yıl içinde yeni bir buz çağına girmemiz bekleniyor.

Kim bilir, küresel ısınma girmek üzere olduğumuz buz çağının etkisini azaltacak, kaderimizin hoş bir tecellisi olamaz mı?

Korkmayın, fosil yakıtlar çok uzun süre dayanamayacaklar çünkü bitmek üzereler.

Ama siz yine de enerjinizi verimli ve idareli kullanın. Önümüzdeki buz çağında torunlarınızın bu enerjiye çok daha fazla ihtiyacı olacak.

 
Toplam blog
: 130
: 2132
Kayıt tarihi
: 28.06.06
 
 

İnsanın kendini anlatması zor, gereksiz de! Yaptığı işlere bakmak yeter, ne gerek var fazla i..