Yeni Dünya Düzeni

Dünya’da olduğu gibi ülkemizin de içinden geçtiği bu süreçte, her birimiz dijital dünyaya bir adım daha yaklaştık. Salgın döneminde sosyal medya ev içinde sıkışıp kalmış insanlara yeni deneyimler kazandırdı.  Aile bireyleri farklı şehirlerde yaşıyorsa 65 yaş üstü video konferans yöntemiyle ve görüntülü görüşmeyi, ev hanımları sanal gün ya da arkadaş toplantıları ve internetten market alışverişi yapmayı, erkekler arkadaş gruplarıyla kahvehane ortamını sanal oyunlarla telafi edebileceklerini keşfetti.

Salgının sosyal medya kullanıcılarına öğrettiği birleştirici bir rolü var. Toplumu aynı duygu altına birleştiren güzel olaylara şahit olduk. Bu süreçte gece gündüz demeden görevi başında insanlığa hizmet eden sağlık çalışanlarının balkonlardan, pencerelerden alkışlanması ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında İstiklal Marşının belirlenen saatlerde okunması gibi. Yine insanlar evlerinden dünya şehirlerini, müzeleri sanal olarak gezmeyi, ünlü sanatçıların konserlerini Instagram ve Youtube üzerinden canlı izleme imkânı buldular. Teknolojiye en uzak dijitalleşmeye karşı olanlar dahi bunun gibi pek çok olayı deneyimlemiş oldu. Salgından sonra da bu deneyimler kaybolmayacak. Böylelikle bu süreç aslında bir yandan sosyal medyanın gücünün bir kere daha anlaşılmasına bir yandan da insanların farklı dünyalar keşfetmesine sebep oldu. Sanal alışverişi hemen herkes yapıyordu ancak giyimden temel gıda ve ihtiyaç maddelerine doğru kayması yeni bir alanın varlığına güçlü bir şekilde ihtiyaç olduğunu gösterdi.

Hayatımızda şartlardan kaynaklı olarak pek çok kişinin deneyimlediği home ofis gerçeği var. Bunu ister sevin ister sevmeyin artık hayatımızın bir parçası oldu. Bununla ilgili videolar çekildi, psikologlar verimli çalışmaya yönelik pek çok tavsiyede bulundu. Böylelikle home ofis çalışırken de nasıl verimli olabileceğimizi deneyimlemiş olduk.

Bu süreç özellikle sosyal medyanın gücüne vurgu yaparken, hayatımızın alışılmışının, rutininin de nasıl değişeceğinin en güzel örneği oldu.