Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '13

 
Kategori
Doğal Hayat
 

Yeni gençlik, yeni Dünya

Gezi olayları ve Değişen Dünya ;

Değişmeyen tek şey değişimdir sözü günümüzde büyük bir değişimin ilk ayak izleriyle beraber tekrar ispatlanmış oluyor. X,Y,Z kuşak kavramları arasında günümüz Türkiyesi dünya ile ,evrensel temalarla bağlantılı olarak düşünsel bir evrilme içindedir. Yıllardır Türkiye ' de statükocu ,bağnaz ,muhafazakar bir yapı oturtulmaya gayret ediliyor. ABD ve Avrupa destekli bu hareket zaten % 60 civarında bulunan geleneksel sağ muhafazakar oylarla birleşti ve % 50 lik bir oy tabanıyla bir iktidar yarattı. İktidar zamanla iktidar körlüğüne ve ben merkezli egoizme kavuştu. Bu kendini beğenmişlik ise diktatörlük çağırışımları ile beraber yönetim yanlışlıklarına sebep oldu. Halkı veya halkın bir yarısını görmezden gelerek , seçimleri bir şekilde kendi oy tabanının yanında diğer taraftan gelen saf bir kitle ile beraber büyüten iktidar zamanla toplumsal algıda bir tarafın üstüne çok fazla gelmeye başladı. Toplumun her alanında zorlayıcı ,tahakküm edici bir kurallar bütünü dikte edilmeye başlandı. Tiyatrolara karışıldı, kim kaç çocuk doğuracak ,nasıl doğuracak ,kim nerde saat kaçta kaç litre , ne içecek , milli içecek ayran olsundan , dizilerde insanların nasıl davranacağa kadar bir sürü alanda dikteler toplumu yordu. 35 yıllık PKK savaşıda halkıda yoran ve bezdiren olaylardan birisi oldu. Bu olayın çözüm aşaması ve çözüm sürecinde üretilen olaylar da toplumun belli kesiminde yaralayıcı oldu. En son çevrecilerin itirazına rağmen, Belgrad ormanlarının 3.köprü için talan edilme süreci ve köprüye geceden sabaha kalkarak isim bulma telaşı ortamı biraz daha gerdi. Sonrasında Gezi parkında kesilen 3-4 ağaç ise olayın tuzu biberi oldu.

Yıllardır bütün açık oturumlarda söylenen klişelerden birisi yeni gençliğin apolitik olduğu yönündeydi. Halbu ki hepimizin takip ettiği üzere bu gençlik apolitik olmadığını, tam tersi  toplumu ve olayları çok yakından takip ettiğini , bu yaşananlar sessiz kalmakta zorlandığını ,yıllarca sabrettiğini ancak son kıvılcımla patlama noktasına geldiğini hepimize  gösterdi. Yeni öğretide ,yeni dünyada artık ataerkil yapı yerine eşitlik ve gençlik ön planda olacak. Artık ailenin en büyüğü 80 yıl önceki değerlerle şimdinin dünyasını değerlendiremeyecek . Tıpkı 80 hatta 1300 yıl önceki değerlerle gününümüzü değerlendirmek ve şekillendirmek isteyen politikacılar gibi olamayacak.  Artık insanların fikrini almadan ben yaptım oldu ,ben istedim oldu denemeyecek. Artık diktatörlük olmayacak , toplum buna izin vermeyeceğini gösterdi. Ancak bu evrilim geceden sabaha gerçekleşmeyecek ,bu bir süreç ve bu sürecin başındayız.  1-2 günde çok şey değişmeyecek . Belki Topçu kışlası da oraya bir şekilde zorla yapılacak ama gidişat odur ki bu gençlik ve sonrasında gelecek nesiller 21. ve 22.yüzyıllarda bu tür dikta rejimlere haddini misliyle bildirecek. Yeni dünya düzeninde zaten bu tür rejimler yer bulamayacak ve yer bulanlar toplumsal ve ekonomik olarak çok geride kalacaklar.

Özetle benim Gezi olayları ile beraber geleceğe olan inancım çok arttı. Bu gençlik, bu yeni nesil bizlerin yapamadığını yaptı.Korkusuzca günlerdir gece gündüz nöbet tuttu ve otoriter rejime ben burdayım dedi.İktidara ,muhalefete ,basın organlarına, bankalara ,otellere ,cafelere kendini düzelt artık dedi. Dünyada herşey para demek değil. Sevgi ,saygı, çevre bilinci gibi evrensel değerlere herkes saygı göstermeli dedi. Mesajı alan insanlar bu gençlerden özür diliyor ,mesajı alamayan veya almak istemeyenlerse hala inatlaşıyor. Ben açıkçası artık geceleri huzurlu uyuyorum ve gelecekten umutluyum artık. Bizden geçti ama çocuklarımızın geleceği umut dolu. Bizim hayatımızı karartanlara ise diyecek söz bulamıyorum. 

 
Toplam blog
: 2
: 458
Kayıt tarihi
: 22.06.10
 
 

43 Yaşındayım. İ.Ü.Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü mezunuyum. Bir firmada Yönetici olar..