Yeni görünümüyle Anadolu Efes

Türk basketbolunun en önemli yapıtaşlarından biri olan Efes Pilsen, TAPDK’ın verdiği ‘tütün reklamı taşıyan spor kulübü ismi olamayacağı’ yönündeki kararı takiben Temmuz ayında ismini değiştirdi ve yoluna ‘Anadolu Efes’ olarak devam etmeye karar verdi.

Yeni sezona geçmeden önce 2010-11 sezonunu kısaca hatırlayalım. Geçen sezon,  Rakocevic etrafında oluşturulan bir takım vardı. Kerem (*2)-Rakocevic-Bootsy-Vujcic ilk beşi dışında Lawrence Roberts kenardan gelip etkili olabiliyordu. Her zamanki gibi Bostjan Nachbar hayalkırıklığı yaratırken, Sinan Güler de hak ettiği süreleri alamıyordu.

Vladimir Perasovic’in Efes Pilsen’i Euroleague’de ilk turda gruptan çıktıktan sonra TOP16’e de çok iyi başlamasına rağmen Real Madrid deplasmanındaki talihsizlikle beraber gidişat tersine döndü ve takım elendi. Beko Basketbol Ligi’nde Galatasaray ve Banvit’in arkasına düşen Efes Pilsen normal sezonu dördüncü tamamladı. Türkiye Kupası’nda ise çeyrek finalde Beşiktaş’a yenilip erken döndü Efes Pilsen. Bu başarısızlıklar sonucunda Vladimir Perasovic’in işine son verildi ve yerine Efes Pilsen’in ve Türk basketbolunun önemli isimlerinden Ufuk Sarıca getirildi.

Ufuk Sarıca’lı Efes Pilsen Beko Basketbol Ligi’nin play-offlarında yarı finale Fenerbahçe Ülker karşısında 1-0 geride başladıktan sonra iyi mücadele etmelerine rağmen çok güçlü rakiplerine elendiler.

Ve geldik yeni sezona…

Takımın adı değişti. Oyuncular gitti, yeni oyuncular geldi. Eleştirilere rağmen koç ise değiştirilmedi. Şimdi tek tek pozisyonlara bakalım…

1 NUMARA:

Oyun kurucu mevkiinde oynayabilecek üç tane önemli oyuncuya sahip Efes Pilsen. Öncelikle Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli oyun kuruculardan biri olan Kerem Tunçeri.  32 yaşındaki Kerem Tunçeri’nin kariyeri başarılarla dolu. Eurobasket 2011’de oldukça formsuz bir performans sergileyen Tunçeri 21 dakika ortalamayla 3.3 sayı-2.1 asist ortalamalarıyla oynadı ki şut ortalamalarının da vasatın altında olduğunu belirtmek gerekir.

 Efes Pilsen’in ikinci oyun kurucusu Vlado Ilievski. Onun yerine Patrick Mills ismi geçmişti ama son olarak Ilievski ile sözleşme imzalandı. 31 yaşındaki Ilıevski daha önce 2001’de de Antalya Antbirlik’te oynamıştı ve Türkiye’den ayrıldığından beri 10 yıldır çeşitli takımlarla Euroleague’de oynuyor.  Ilievski son olarak Makedonya’nın tarihi Eurobasket başarısında en önemli yıldızlarından biri oldu ve 37.5 dakika süre alarak bu alanda turnuvanın lideri oldu. 10 sayı-3.3 asist ortalamalarıyla oynarken Litvanya’ya çeyrek finalde attığı üçlük de turnuvanın en unutulmaz anlarından biri oldu.

Takımın son oyun kurucusu ise Doğuş Balbay. 1989 doğumlu Balbay, Fenerbahçe altyapısında yetiştikten sonra beş yıl boyunca NCAA’de forma giydi.  Balbay Eurobasket 2011 öncesi hazırlık kampına davet edilse de son 12’ye kalamadı. İyi bir şutu olmasa da savunmadaki direnciyle süre alması muhtemel.

2 NUMARA:

Şutör gard pozisyonunun birinci ismi sezonun en flaş transferlerinden Sasha Vujacic. 2.01 boyundaki Vujacic 2004’te Lakers tarafından draft edildi ve altı yıl boyunca bu takımda oynadı. Son olarak ise New Jersey Nets’e takas edilmişti. İki kez NBA şampiyonu olan Vujacic yaklaşık %40 şut isabetiyle oynamakta ve çok iyi bir serbest atış atıcısı. Sloven oyuncunun ayrıca lokavtla da işi olmaması Anadolu Efes’i rahatlatıyor. Vujacic 1+1 yıllık sözleşme imzaladı.

Bu pozisyonda oynayabilecek bir diğer isim Sinan Güler. Eurobasket’te sakatlığı nedeniyle etkili olamayan Güler forvet de oynayabilir. Oyuna getirdiği dinamizm, savunmadaki eforu ve hücumdaki katkısı ile bu sezon hak ettiği süreleri alacak gibi gözüküyor.

Sinan gibi 2-3 oynayabilecek bir diğer isim de Cenk Akyol. Kariyeri inişli-çıkışlı devam eden ama bir türlü istikrarı yakalayamayan Cenk Akyol Eurobasket öncesi umut verdi, turnuvada da çok kötü oynamadı. 10 dakikada 2.8 sayı-1.6 ribaund ortalamaları pek sırıtmıyor. Kısacası, Cenk Akyol Euroleague’de olmasa da Türkiye Ligi’nde kısa da olsa süreler alabilir.

3 NUMARA:

Bu pozisyonda ilk beş başlayacak isim Tarence Kinsey. Bootsy’nin neden gönderildiğini anlamadım, bence geçen sezonun en verimli isimlerinden birisiydi. Kinsey arada başarısız NBA denemeleri  sonrası soluğu Fenerbahçe Ülker’de alıyordu ve bu yıl Anadolu Efes’e transfer oldu. Kinsey geçen sezon sakatlıklar nedeniyle play-offlarda pek oynama şansı bulamadı, Euroleague’de ise önemli denebilecek katkılar verdi.  Kinsey Euroleague tecrübesiyle ve Türkiye alışkanlığıyla yerinde bir transfer ama Bootsy’nin yerini tutar mı hala aklımda soru işaretleri var.

2.06 boyundaki Gökhan Şirin son üç yılını Amerika’da geçirdi ve bu yıl dönerek Anadolu Efes’e imza attı. Amerika’da fazla şans bulamadığı için pek kendini de gösteremedi. Açıkçası, Amerika’da bulamadığı şansın Anadolu Efes’te tanınmasını beklemiyorum.

 4 NUMARA:

Anadolu Efes’in en güçlü olduğu pozisyon.

Sezonun en flaş transferlerinden biri olan Ersan İlyasova kötü geçen bir sezonun ardından NBA lokavtı sonucunda Anadolu Efes’e imza attı. Ersan 2007-09 arasında Regal Barcelona’da forma giymişti. Şimdi lokavt boyunca Türkiye’ye geldi ve lokavtın yılbaşına kadar süreceği düşünüldüğünde sezonun ilk yarısında –yani takımın pek de zorlanmayacağı bölümde- katkı sağlaması muhtemel gözüküyor. İlyasova’nın kalan 6 aylık sözleşmesi var Milwaukee Bucks ile. Ersan’ın performansı sonrası Anadolu Efes’in Ersan’ın kontratını buy-out edip etmeyeceğini bilemiyoruz.  Bu arada Ersan’ın Eurobasket 2011’de %38.5 gibi çok kötü bir yüzdeyle hücum ettiğini de hatırlatalım.

Sezonun bir diğer flaş transferi de Sırp Dusko Savanovic. 28 yaşındaki Savanovic’in en büyük handikapı sadece geçen sezon Euroleague tecrübesine sahip olması.  2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nın yıldızlarından Savanovic geçen sezon Euroleague’de 12 sayı-4.5 ribaund ortalamalarıyla Valencia’nın başarısındaki en önemli aktördü. Eurobasket 2011’de de 13.4 sayı-3.6 ribaundla vasatın altında kalan Sırbistan’a beklenen katkıyı yapmış oldu. İlyasova ile beraber önemli bir mücadeleye girişeceklerini düşünüyorum.

Burada Kerem Gönlüm’ü unutmak da olmaz tabii ki. Geçen sezonki kadronun en önemli isimlerinden birisi olan Kerem Gönlüm Milli Takım kampında büyük bir talihsizlik yaşadı ve yaklaşık 6 ay sahalardan uzak kalacak. Sezonun işlerin daha da kızıştığı döneminde takımına önemli katkılar yapmasını bekliyoruz.

5 NUMARA:

2.17 boyundaki Stanko Barac 2007’de draft edilmesine rağmen İspanya’yı tercih etti ve dört yıl boyunca İspanya Ligi ve Euroleague’de oynadı. Geçen sezon Euroleague’de Caja Laboral ile 22.5 dakika ortalamayla oynarken 11.3 sayı-5.5 ribaund ortalamaları yakaladı ve %60 gibi müthiş bir şut yüzdesi tutturdu. Barac’ın kalın cüssesiyle Türkiye Ligi’ndeki uzunları süpürmesi normal olur, Euroleague’de ise ne yapacağını göreceğiz.

Caja’dan gelen diğer pivot ise Uruguaylı Esteban Batista. Barac kadar tecrübesi olmayan Batista Hırvat arkadaşına önemli bir yedek olabilir.

Diğer transfer ise Ermal Kurtoğlu. 31 yaşındaki Ermal üçüncü kez Anadolu Efes’e transfer oldu. Başarılı geçen sezonun ardından niye iki önemli pivotun arkasında kalmayı kabul etti, anlamak zor. Galatasaray’da kalsaydı Euroleague’de işi zordu ama Türkiye’de yine önemli işler yapardı. Şimdi Barac-Batista ikilisinin arkasında ne kadar oynama şansı bulur, bilemiyorum.

Anadolu Efes’in bu bol alternatifli kadrosunu değerlendirmeye çalıştım. Bu kadar derinlikli ve kaliteli oyuncularla başarısız olmak zor. Ama burada sorun Anadolu Efes’in başarı çıtasını nereye koyduğu. Bana sorarsanız, sakatlık sorunları olmazsa hedef Euroleague’de final-four ve Beko Basketbol Ligi’nde şampiyonluk olmalı…