Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '12

 
Kategori
Futbol
 

Yeni Iniesta Oğuzhan

STSL’deki takımların, özellikle de büyük olanların, her sene bir önceki sezona kıyasla farklı bir görüntü yansıtmaları alışılageldik bir durum fakat bu sezonki Beşiktaş’ı tarif etmek için “farklı” sözü yetersiz kalıyor zira siyah beyazlılar bambaşka.

 

Bu sezon Beşiktaş’ın hiçbir maçı kazanacağından emin olamazsınız ama kazanmak için gerekli mücadeleyi göstereceklerinden de asla şüpheniz olmaz.  Siyah beyazlıların maçları hangi skorla bitireceğini kestiremezsiniz ama maçta bol pozisyon olacağı hemen hemen garantidir.

 

Aynı şekilde, Samet Aybaba’nın takımı bir hafta size sıradan bir Anadolu takımından hallice bir futbolcu topluluğu gibi görünür, ertesi hafta, çok önemli genç yıldızlara sahip, potansiyeli yüksek, keskin bir  Avrupa ekibi.

 

Peki, ama neden?

 

Beşiktaş gerek oyun sistemi gerekse kadro yapısı itibariyle çabuk oynayabiliyor, kanatları kullanabiliyor, hem ara pasları hem de çalımlarla sahayı dikine katedebiliyor. Hatta siyah beyazlılar ligimizde bunları en iyi yapan takım. Fakat futbolda her şeyin bir arada olmamasından mütevellit mevcut durumun olumsuz tarafları da var: rakiplere pozisyon vermekte cömert olmak ve gerektiği anlarda oyunu tutmakta zorlanmak.

 

Durum böyle olunca, Beşiktaş’ın haftayı mutlu veya mutsuz kapatmasını belirleyen unsur hem kendilerinin hem de rakibin pozisyonları gole çevirmedeki başarısı oluyor. Nitekim bu sene Beşiktaş 2-0 önde olduğu bir karşılaşmayı kaybedebilir ancak aynı şekilde siyah beyazlıların 2-0 geride oldukları maçı hakları da saklı.    

 

Beşiktaş’ın en önemli mevkisi üçlü ortasahası. Bugüne kadar bu bölgenin ve dolayısıyla tüm takımın komutası Fernandes’teyken bugün Oğuzhan’ın bu alanda sorumluluk alması takımı bir seviye daha yukarıya taşıdı; bir de bu alanda taşın altına elini sokabilecek Muhammed var.

 

Yeri gelmişken Oğuzhan sadece Beşiktaş için değil Türk futbolu için bir şans. O, Türkiye’ye Arsenal markasıyla gelen muhtemelen tek oyuncu. Bunun yanı sıra onun geçen sezon Arsenal A Takımı’nın formasını giydiği ilk maçında Benayoun’a verdiği gol pası ile İngilizlerin takdirini kazandığını hatta onun için adada “yeni Iniesta” yorumları yapıldığını da unutmamak gerek. Oğuzhan ilk haftalarda olmasa da, ki bunun nedeni Aybaba’nın tabiriyle genç futbolcunun yeteri kadar çalışmamasıydı, genç futbolcu bu hafta taraftarların kendisinden beklediği performansı sergiledi ve ilerisi için dosta güven düşmana korku verdi.

 

Beşiktaş için altı çizilmesi gereken bir diğer önemli nokta da siyah beyazlıların çok fazla kart görmeleri. Geride kala haftalarda siyah beyazlılar en az rakipleri kadar sarı kart gördükleri gibi iki karşılaşmada da doksan dakikayı on bir kişi tamamlayamadı. Görülen kartların en büyük nedeni rakibin topla oynamasına izin vermek ve bunun yanı sıra hızlı atakların dönüşünde orta saha veya savunma oyuncularının rakip oyuncularla birebir pozisyonda kalmaları. Bu açıdan bakıldığında görülen kartlar Beşiktaş’ın sisteminin kabul edilebilir bir kusuru olarak değerlendirilebilir ancak Aybaba’nın öğrencileri bu sayıyı itiraz ve benzeri gereksiz hareketlerle yükseltmemeli.        

 

Neticede Beşiktaş, bu sene tam da taraftarının istediği gibi, sonuna kadar mücadele eden, kazanma arzusu yüksek olan ve sahip olduğu yetenekli isimlerin kendini göstermelerine paralel olarak iyi görüntü çizen sempatik ve duygusal bir takım görünümünde. Mevcut kadronun emeklerinin karşılığını alması için yapması gerekenler ise takım savunmasını bir seviye etkinleştirmek, gerektiği zamanlarda oyunu tutabilmek ve kart sayılarını düşürmek; kısacası duygulara biraz daha somut meziyetler eklemek.

 

Can.nizamoglu@gmail.com

Twitter:_acn_  

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..