Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '18

     
    Kategori
    Kitap
     

    Yeni Kitabım: Tarihi Komedya-Truva

    Yeni Kitabım: Tarihi Komedya-Truva
     

    Tarihi Komedya Truva


    Düzyazının mantığa, şiirin duygulara hitap ettiğine inanmıştım hep. Üniversitenin ilk yılında bir Çanakkaleli olarak memleket hasreti çektiğim zamanların birinde memleketimle ilgili yazılmış en eski eser olan Homeros'un İlyada'sını okumaya karar verdim. Onun destansı anlatılarını okurken ilk defa sanki zihnimde bir kapı açıldı. Şiirsel anlatımın büyüleyici dokusu adeta ruhumu okşadı. Üzerine bir de olayların benim büyüdüğüm topraklarda geçmesi eklenince bu duygular daha da bir anlam kazandı. Homeros'un duygu dünyama açtığı kapı bir kaç sene sonra Dante tarafından tekrar aralandı.

    Bir gecede İlahi Komedya'nın Cehennem bölümünü okuyup bitirmiştim. İlyada'nın hissiyatı İlahi Komedya ile birlikte tekrar canlanmıştı içimde. Ama beni o kapıdan içeriye sokan itici güç sıkıcı bir ders esnasında telefonumun tuş kilidini açtıktan sonra Tolkien'in arkaplandaki resmini görünce ortaya çıktı.

    "Ben de Homeros ve Dante'nin anlatım tarzında Tolkien gibi bir dünya yaratabilir miyim?" Sorusunu sordum kendi kendime.

    Zaten sıkılarak dinlediğim dersten iyice koptum ve not defterime ilk mısralarımı yazmaya başladım...

    Kelimeler adeta ruhumdan kalemime akıyordu. Yazdıklarımın büyüsü beni iyice içerisinde bulunduğum andan koparmış, Truva'nın ince kumlu sahillerine götürmüştü. Olayları şiirsel bir dille anlattıkça içimde oluşan haz bana her mısrada yeni bir kapı açıyordu. Plansız programsız zihnimi kağıda döküyordum.

    Yazabildiğim kadar yazıyor, tıkandığım anda geriye dönüp gerekli mantıksal ve yazımsal düzenlemeleri yapıyordum. 

    Bu durum uzunca bir süre devam etti. Hayatımdaki zihnimi meşgul eden yoğunluklar nedeniyle bir süre ara versem de Truva'ya olan yolculuğumu ilk mısralarımı yazmaya başlamamdan 5 sene sonra sona erdirdim. 

    Ortaya çıkan eserin türü "poema, trajedya"idi. Ancak konusunu şu ana kadar konumlandırabilen olmadı. Mitoloji desek; tam anlamıyla mitoloji sayılmaz. Felsefe desek; çok iddialı olur. Tarih; hiç değil. Kişisel gelişim; o kategoriye de tam uymuyor...

    Sözcü Gazetesi'nin kitaplığında (sozcukitabevi.com) Can isimli bir okur kitapta "varlık" kavramının tartışıldığını, olay örgüsünün Simyacı'ya benzediğini (kendi ifadesiyle) Simyacı'yı bile geride bıraktığını yazmış.

    Eğer kitabın konu bakımından tarzını ifade edebilen bir okur olursa ve bana bunu iletirse sevinirim.

    Ünlü yazar Kevser Yeşiltaş ise bu kitabın mutlaka tiyatroya uyarlanması gerektiğini söylemişti. Ben Tarihi Komedya Truva'nın tiyatral olarak sergilenmesini tahayyül edemiyorum. Ama gerçekleşecek olursa pek çok önemli noktanın eksik kalacağından emin olmakla birlikte kenarda köşede kalmış yanlarının çok daha güzel bir şekilde dikkatleri celbedeceğini ve izleyenlerin beğenisini kazanacağını düşünüyorum.

    Kitabın satışları şu ana kadar umduğumuzdan güzel gidiyor. Kısa sürede bir kitle oluşturduğu hiç tanımadığım okurlardan gelen mesajlardan ve fotoğraflardan anlaşılıyor.

    Tarihi Komedya Truva, Tarihi Komedya serisinin ilkidir. Bu seri bambaşka tarihi mekanlarda, tarihi kişilerle, içsel sorgulamalarla, hayata dair konuları konsanstre bir şekilde ele alarak okurlarıyla buluşmaya devam edecek.

    Bir sonraki yolculuğun nereye, tarihin hangi devrine yapılacağı ise kitaptaki bir mısrada geçiyor. Düşüncesi bile beni heyecanlandıran bu yolculuğun ayrıntılarını tasarlamaya henüz başlamadım. 

    Yazarların motivasyonunu en fazla yükselten ve tekrar yazmaya veya daha kaliteli yazmaya şevklendiren şey ise hiç şüphesiz okurların yorumlarıdır.

    Bu zamana kadar gelen yorumlarınızı, görüşlerinizi heyecanla okudum; çok güzel dersler çıkardım.

    Ulaşabildiğiniz herhangi bir mecradan, bu yazının altına yorum atarak veya aşağıdaki e-posta adresime mail yazmak suretiyle benimle düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz. 

    Kişisel mail adresim: yusufdzg@gmail.com

     

     
    Kayıt tarihi
    : 12.04.18
     
     

    Yusuf Düzgören 1992 yılında Balıkesir – Burhaniye'de doğdu. Çanakkale'nin Küçükkuyu beldesinde bü..