Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Yeni Manifesto yayınlandı. Farkında mıyız?

Yeni Manifesto yayınlandı. Farkında mıyız?
 

Madrid


Gerçek Küresel Demokrasi... İçin Küresel Değişim...

Dünya vatandaşlarının tüm düzeylerde kendilerini etkileyen kararlar üzerinde kontrolü ele alması gerekir; küresel ve yerel...

Halk için, halk tarafından küresel demokrasi... Küresel Adalet... Farklılıkların biraradalığı kabul edilerek barış içinde doğrudan küresel demokrasi gerçekleştirilebilir... Çünkü onlar %1 biz %99 ...

Dünyada artık hiç birşey normal olmayacak!

Naomi Klein,Vandana Shiva, Michael Hardt, Noam Chomsky, Eduardo Galeano ve  Zizek’ten sonra, Wall Street’i, ABD’nin ve dünyanın çeşitli kentlerindeki finans muhitlerini işgal eden eylemcilere   Immanuel Wallerstein'de  katıldı. Wall Street İşgali hareketi 1968 den bu yana, ABD’de yaşanan en önemli politik hareket haline dönüşüyor.

15 Ekim'de Küresel değişim için dünyanın dört bir yanında gösteriler düzenlendi. Bu gösterilerin ilham kaynağı    İspanya’nın 15-M hareketi..   İspanya' da ise  dün yaklaşık 80 şehirde ekonomik ve politik gelişmeler protesto edildi.

Madrid Puerta del Sol Meydanı’nda ise 500 bin kişi toplanmış... Tüm batı ülkelerinde bu kapsamda hareketlilik var: özellikle İspanya, ABD'de ve Almanya'da...

15 Ekim Küresel Değişim için birleşin çağrısına Türkiye; İstanbul, İzmir, Sakarya ve Tokat'tan ses verdi.
 
Bu hareketlerin Küresel Değişim çağrısı ise "İnsanın yeni manifestosu"  kısa ve öz.. Şiddet yok, özgürlük, gerçek küresel demokrasi, biz sizin malınız değiliz, barışın yeter, küresel değişim için örgütleneceğiz...

Manifesto:

“Kitlesel adaletsizlik hissini ifade etmek üzere dayanışırken, neyin bizi bir araya getirdiğini unutmamalıyız. Şirketler tarafından haksızlığa uğradığını hisseden tüm insanlar onların müttefikleri olduğumuzu bilsinler diye yazıyoruz” 

“Tek bir halk olarak, bir arada, şu hakikati kabul ediyoruz: insan ırkının geleceği bireylerin işbirliğine bağlıdır; düzenimiz haklarımızı korumalıdır; eğer bu düzen çürümüşse kendi ve komşularının haklarını korumak bireylere aittir; ve demokratik bir hükümet, meşru gücünü halktan alır, ancak şirketler halktan ve topraktan servet ayıklamanın peşine düşer ve süreç ekonomik bir güç tarafından belirlenirse, hakiki demokrasi gerçekleşemez. Biz, kârlarını insanlarla, çıkarlarını adaletle ve baskıyı eşitlikle değiştiren şirketlerin hükümetlerimizi idare ettikleri bir zamanda geliyoruz size. Biz bu gerçeklerin bilinmesi için barışçıl usullerle toplandık, ki hakkımızdır.
Onlar, esas mortgage kredisi sahibi kendileri değilken evlerimizi yasadışı yöntemlerle haczettiler.
Onlar, tek bir ceza dahi almaksızın vergi mükelleflerinin paralarıyla şirketleri kurtardılar ve yöneticilerine fahiş ikramiyeler vermeye devam ettiler.
Onlar, işyerinde eşitsizliği ve ayrımcılığı, yaş, ırk, cinsiyet, cinsel kimlik ve cinsel yönelim üzerinden süregelir kıldılar.
Onlar, gıdamızı umursamazca zehirlediler ve tarımsal düzeni tekelleştirerek baltaladılar.
Onlar, sayısız hayvanı kapatıp, zalimce davranıp, işkence etmekten kâr ettiler ve sonra bu uygulamalarını gözümüze baka baka örtbas ettiler.
Onlar, daha iyi ücret ve güvenli çalışma koşulları için pazarlık hakkını çalışanlardan her fırsatta çalmaya baktılar.
Onlar, öğrencileri, aslen insani bir hak olmasına rağmen, aldıkları eğitim karşılığında on binlerce dolar borçlandırarak adeta rehin aldılar.
Onlar, ihtiyaç duydukları emeği her fırsatta şirket dışından temin ederken bir yandan da işlerin başka yerlere kaymasını ücret ve sağlık sigortalarında kesintiye gitmek için mazeret gösterdiler .
Onlar, hukuken insanlarla aynı haklara sahip olmak üzere mahkemeleri yönlendirirken, kendilerini sorumluluk ve kusurlardan feragat ettirdiler.
Onlar, sağlık sigortalarının onlara yüklediği sorumluluklarından kaçmak için milyonlarca doları hukuk birimlerine harcadılar.
Onlar, mahremiyetimizi bir malmış gibi sattılar.
Onlar, basın özgürlüğünü engellemek için asker ve polis güçlerini kullandılar.
Onlar, peşinde oldukları kâr için, yaşamlarımızı tehlikeye sokan hatalı ürünleri bile bile geri çekmediler.
Onlar, sebep oldukları ve olmaya devam ettikleri muazzam başarısızlığa rağmen hâlâ ekonomik politikaları belirlemeye devam etmekteler.
Onlar, işleyişlerini düzenlemekle sorumlu olan siyasetçilere, büyük miktarda para bağışlarında bulundular.
Onlar, bizleri petrole bağımlı tutmak için alternatif enerji formlarını engellemeye devam ediyorlar.
Onlar, halihazırda zaten büyük kârlar getirmiş yatırımlarını korumak arzusuyla, insanların hayatlarını kurtaracak, acılarından arındıracak markasız ilaçların önünde engel durmaktalar hâlâ.
Onlar, petrol sızıntılarını, kazaları, kusurlu muhasebelerini ve etkisiz maddeleri daha çok kâr etmek arzusuyla ve kasıtlı olarak örtbas ediyorlar.
Onlar, medya üzerindeki hakimiyetlerini, insanları yanlış bilgilendirilmiş ve korku içinde tutmak için kullanıyorlar.
Onlar, suçlu oldukları konusunda ciddi şüpheler oluştuğunda bile, mahkumları öldürmek üzere kontratlar kabul ettiler.
Onlar, yurtiçinde ve yurtdışında sömürgeciliği sürdürdüler.
Onlar, masum sivillerin işkenceye maruz kalmalarına ve öldürülmelerinde ortak oldular.
Onlar, devletten alacakları büyük ihaleler karşılığında kitle imha silahları üretmeye devam ediyorlar.
Dünyanın tüm insanlarına,
Biz, Liberty Square’de Wall Street’i işgal eden New York Şehri Genel Meclisi, sizi, gücünüzü göstermeye çağırıyoruz.
Barışçıl toplanma hakkınızı kullanın; kamusal alanı işgal edin; sorunlarımızı çözmeye yönelik süreci başlatın ve herkesin erişebileceği çözümler üretin.
Doğrudan demokrasi ruhu içinde eylem gösteren tüm topluluk ve grupların kullanımına destek, belgeleme ve kaynaklarımızın tümünü sunarız.
Bize katılın ve sesinizi duyurun!” 

 

Küresel değişim için birleşin...

15 Ekim’de dünyanın dört bir yanından insanlar caddelere, sokaklara çıkacak.

Amerika’dan Asya’ya, Afrika’dan Avrupa’ya halklar hakları için ve gerçek bir özgürlük talebiyle ayaklanacaklar.

Şimdi şiddet içermeyen protestolar yoluyla birleşme zamanı!

Egemen güçler, büyük çoğunluğun iradesini, insan ve çevreyi hiçe sayarak hepimizin ödemek zorunda kalacağı bedellerle küçük bir azınlığın çıkarları için çalışıyorlar. Bu dayanılmaz durum sona ermelidir.

Halkın geleceğine ilişkin karar vermenin bize bağlı olduğunu tek bir ses olarak politikacılara ve finansal elitlere haykıracağız.

Biz, bizi temsil etmekten uzak politikacıların ve bankacıların elinde mal değiliz.

15 Ekim’de, istediğimiz küresel değişimi başlatmak için sokaklarda buluşacağız. Barış içinde gösteri yapacağız, tartışacağız ve bu gerçekleşene dek örgütleneceğiz.

Bizim için birleşme, onlar için dinleme zamanı!"

Dünya halkları, 15 Ekim’de ayaklanın!.

Kaynak:   http://15october.net/tr/

Meraklısı için not:

Bu süreç Batı'da yaşanan ekonomik krizin yanısıra İspanya'da ortaya çıkan  " Gerçek Demokrasi"..  hareketinin örnek alındığı bir hareketlenme..Madrid  30 Mayıs 2011'de aşağıdaki çağrıyı sunmuştu..

"Biz de rejim değişikliğini istiyoruz: Küresel bir rejim değişikliği. Biz küresel bir demokrasi kurabiliriz. Halkın küresel idareyi ele aldığı, halk için halk tarafından yürütülen bir rejim.

G8, G20, IMF, Dünya bankası, BM güvenlik konseyi, Dünya Ticaret Örgütü, günümüzün diktatörleridir. Bu kurumlar halkın onayı olmadan onların hayatlarını yönetmemelidir. İnsanlar unutmamalıdır ki, bu kurumlar sadece insanların hayat planlarını etkileme gücüne sahip değiller, aynı zamanda dünya hükümetleridirler.

Kadınlar ve erkekler krizin faturasını ödemek zorunda kalıyorlar. Ancak artık yeter! Hareketler dünya çapında büyüyorlar ve seslerini duyuruyorlar.

Hükümetler bu politikaları artık sürdüremeyecekler.

Taleplerimiz:

    İktidar Gücü halka verilmeli, yurttaşlara karar süreçlerine tam olarak katılma, öneri yapma ve ret etme hakları tanınmalıdır.

    Herkesin ve her bir bireyin temel ihtiyaçlarına yeterli ve sürekli olarak parasız ulaşabilme hakkı tanınmalıdır.

    Su, hava gibi ortak malları korumalıyız, gezegenimizi korumak için alternatif enerji modelleri üzerine çalışılmalıyız.

    Savaşın, işgallerin, ataerkliliğin, tüm cinsel ayrımcılığın ve şiddetin olmadığı bir dünya istiyoruz. Askeri harcamaların azaltılmasını, elde edilen gelirin hepimiz için, yaşanabilir bir dünya için kullanılmasını istiyoruz.

Bu, mücadelemize katılma, güçlü çalışma ağları oluşturma ve yerel ve küresel düzeyde etkili hareketleri inşa etme çağrısıdır.

Gerçek alternatifleri inşa etmek için mümkün olan yerlerde merkezi alanlarda açık ve kitlesel meclisler ve forumlar düzenlemesi için çağrı yapıyoruz."  

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..