Yeni mesai düzeni ile ne kadar zenginleşiriz?

Bu ülkede mesai saatlerini değiştirmek için özel bir kanuna gerek var mı?

Kanun Hükmünde bir kararname çıkartırsın, olur biter!

Memurlar, en geç gün doğumu ile mesai’ye başlar, gün batımı ile mesai’yi bitirir.

Cumartesi günleri yarım falan değil, tam gün çalışırlar…

Pazar günleri de iktidara yakın işadamlarının işyerlerinde özel izinle çalışıp, yeni zenginlikler yaratmalılar…

Bu şekilde çalışmayı kabul etmeyenler, terör örgütü üyesi sayılıp, derhal Silivri’ye gönderilmelidir…

Bu şartlara uymayanlar Devlet Memurluğu görevinden ihraç edilmelidir…

En önemlisi de, tüm memurların sabah erkenden kalkıp, sabah namazlarını eda ettikten sonra derhal mesai’ye başlamalarıdır. Öğle namazı saatinde namaz süresi kadar istirahat, sonra ikindide de namaz süresi kadar mola verilerek, zenginleşmemiz için mesai’ye devam etmelilerdir. Akşamda gün batımı ile mesai bitmeli, herkes Akşam Namazını eda ettikten sonra evine gitmeli, Allah ne verdiyse yiyip, içmeli ve yatsı namazı eda ettikten sonra yatağa girilip yatmalıdır!

Gördüğünüz gibi Enerji Bakanı Taner Yıldız halkın sağlığı için mücadele eden, mücadeleci bir bakanımız. Yukarıda belirttiğimiz mesai saatlerine riayet edilir ve zamanında yatılıp, erken kalkılırsa, yol alınacağı gerçeğini, enerji tasarrufu ile ne kadar güzel açıklamış!

Evet, elektrik yokken, aydınlatma nasıl yapılıyorsa, şimdi de öyle yapılmalı! Sokak lambaları söndürülüp, her memurun eline birer mum verilerek, mesai’ye öyle gelmeleri sağlanmalı. Böylece sağladığımız enerji tasarrufu ile yeni bir zengin yandaş yaratabiliriz!

Sayın Enerji Bakanımızın söylediği gibi, erken yatmak ve erken kalkmak “kültürümüzde var.” Bizim toplum olarak en büyük özelliğimiz ne?

Toplumsal olarak kültürümüze sahip çıkmak!

Gün ışığı ile işe başlamak, ülke olarak bizi ne kadar zenginleştirir değil mi?

Biz zengin olursak, Libya’ya bavul bavul para göndermeye, Somali’ye uçaklar dolusu para ve gıda maddesi göndermeye gücümüz olur.

Netice itibarı ile çalışanlar gece gündüz çalışmalı!

Yetmeyen yerde güncellemeler(!) yapılmalı!

Daha da yetmedi mi, yurt dışındaki işçilerimizden “Allah, Kura-n aşkına yardımlar toplanmalı ve yeni zenginler yaratılmalı!

Daha da olmadı mı; emekli ve memurların maaşında kısıntıya gidilip, yeni zenginlerimize kaynak sağlanmalı!

Sayın Enerji Bakanı, namaz saatine göre mesai’ye, pardon erken mesai’ye kılıf olarak Amerika ve bazı Avrupa ülkelerini göstermiş. Bizim Amerika ve Avrupa ile ne işimiz olur?

Herkes ayağını yorganına göre uzatmalı. Devlet Memuru olarak çalışacak olanlar, alınacak her türlü tedbiri gözleri kapalı olarak uygulamalıdır. Uygulamayanlar ve Memur-Sen’e üye olmayanların memurlukla ilişikleri hemen kesilmelidir!

Burada amaç, kitleleri yeni bir yaşam tarzına sokmak! Bu yaşam tarzsına karşı çıkanlar, ‘ileri demokrasi’ye aykırı hareketten içeri tıkılmalıdır!

Sayın Enerji Bakanımız bu çıkışı ile her kesime bir mesaj veriyor. O da şu: Namaz saatinde kalkmış ol, işini yap, evine git, erkenden yat, gece hayatın olmasın, hiç eğlenme, gezme, dışarı çıkma, iktidarı sorgulama, demokrasi diye tutturma, yapılan her güncelleme(!)nin lehine olduğunu düşün, kazandığının yarısından fazlasını devlete vergi olarak ver, yeteri kadar tasarruf yap, yapmayanları uyar...

Yeni sloganımız: Ahmet erken yat, erken kalk, mesai’ye geç kalma…