Yeni nesil ...

Harry Potter ...
Sihirli dünyasını ben çok sevdim. Ama bu yazımda ne Harry Potter filmlerinden bahsetmek istiyorum nede romanlarından. Filmleri seyrederken düşündüğüm şeylerden biri onca yetenekli çocuğun nasıl yetiştiği ve ne şekilde keşfedildikleri idi. Bu yaz bu soruma cevap bulma şansım oldu .

Blog yazarlarımızdan Fatma İyibilgin'in gezi yazılarını daha evvel okuduysanız Homelink sistemine dair bilgi sahibi olmuşsunuzdur. Eğer okumadıysanız kısaca özetliyeyim sistem karşılıklı ev değişimi üzerine kurulu siz evinizi onlar evlerini size emanet ediyorlar ve ekstra bir ücret ödemeden ( sadece yemek ve uçak bileti masraflarınızla) anlaştığınız süre dahilinde ister bir hafta isterseniz de üç ay dünyanın her hangi bir yerinde bir evde kalabiliyorsunuz...
Gelelim konumuza...

Şu an misafirimiz olan İngiliz aileyi ilk defa bana gönderdikleri resimlerinde görmüştüm ikincisi ise hava limanına karşılamaya gittiğimde...Çok sevimli dünya tatlısı genç bir karı koca ve biri 11 ikincisi 15 yaşında olan iki çocuk... Çocuklar da en az anne ve baba kadar cana yakın sevimli...

Geçtiğimiz günlerde onlarla beraber yemeğe çıktım amacım görmediklerini düşündüğüm yerleri onlara gösterebilmek ve otantik bize ait lezzetlerden tatmalarını sağlayabilmekti. Denize nazır semaverli gözlemeli bir mekana götürdüm onları... Onca aydır süren yazışmaların verdiği samimiyetle sohbete kaldığımız yerden devam ederken gözüm tam karşımda oturan genç kıza takılıyor bir yerden tanıyorum diyeceğim ama... Ne mümkün... Onlar İngiliz ben Türküm... Kızcağız sempatiyle gülümsüyor ona baktığımı gördükçe ara sıra sohbete katılıp beni tanımaya çalışıyor. Çocuk sever miyim? Neden bekarım ? Ve sonra konu filmlere kitaplara geliyor. Bu kez artık mesafeler tamemen aşılmış, Colin Firth 'den bahsederken aynı kadınca beğeniyi aynı nidalarla dile getiriyoruz. Sonra odamda asılı Harry Potter film afişi ve kütüphanemde duran kitaplarından yola çıkarak sevip sevmediğimi soruyor kızcağız zarif el hareketleriyle konuşmasını bütünleyerek...
Sevmek ne kelime !
Ve bu kez heyecanla anlatmaya başlıyor o noktada afallıyorum karşımda duran bu incecik tatlı zarif genç kız... Kötü Slyterin kızlarından biri imiş meğerse! Merakım gittikçe artıyor ve soru yağmuruna tutuyorum bu sefer onu. Londra 'da drama okulunda okuduğunu anlatıyor. Anlatırken yüz ifadesi daha bir heyacanlı, şevkli, derslerini soruyorum Klasik baleden modern dansa, klasik tiyatrodan makyaj yapım tekniklerine ve sahne tavırlarına kadar geniş bir müfredata sahip eğitim alıyorlarmış. Sahne tavırları derslerini anlatırken çeşitli örnekler gösteriyor bana yüz mimikleri el ve kol hareketleri yaparak...

Kate Winslet 'i tanıyıp tanımadığımı soruyor tanımam mı !! Onun okulu gittiğim okul diye anlatmaya devam ediyor konu konuyu açıyor kendimi neden sonra o ve annesi ile yürürken buluyorum yemek bitmiş uzun bir yürüyüş yapmışız bu arada ...
Bu sohbet sırasında neler geçiyor aklımdan...

Türkiye canım benim üzülüyorum tanıdığım yetenekli çocuklarımız adına ... Türkiye de oyuncu olmak istiyorsan tek şansın Konservatuarların tiyatro bölümüne girmek , diğer sanat kollarından geçenleri şu an konu dışında tutuyorum ve malum başlama yaşı da belli liseden sonra girersin yetenek sınavına vs... Karşımda duran bu 15 yaşındaki kız Shakespeare 'den tutunda modern ve klasik danslara dair bilgi sahibi daha bu yaşında... Bu yaşında sayısız reklam filminde ve çeşitli sinema filmlerinde oynamış en son ve büyük rolü ise malum Harry Potter.
Geleceğin sinema aktristleri çok ciddi yetişiyor batıda tam donanımlı ...
Bizse hala ah vah edip dövünüyoruz ve yetenekli çocuklarımız işletme , iktisat, mühendislik okuyorlar içlerinde sonsuza kadar kalacak bir acıyla...
Gece sonunda kafam karışık hem hüzünlüyüm hem de mutluyum. Mutluyum belki de geleceğin starlarından birisyle tanıştım hüzünlüyüm , hüzünlüyüm çünkü onlarca starımız star olma şansına asla sahip olamıyacaklar ....
24.07.2008 ANTALYA