Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Yeni Osmanlıcılık

AKP’nin seçim zaferinden sonra Newsweek bir Osmanlı haritası yayınlamış, Yeni Osmanlı’nın canlanabileceğini ima etmiş. Bunun gerekçeleri olarak da, Erdoğan’ın balkon konuşmasını (Erdoğan “sadece Türkiye değil, Beyrut, Şam vs. kazandı” demişti) ve İsrail’e diklenmesini, Türkiye’nin kendini Arap ülkelerine rol model olarak göstermesini gerekçe göstermiş. “Arap Baharı”ndan sonra bölgede doğan boşluğu, Türkiye’nin dolduracağını, Türkiye’nin bölgesel süper güç olabileceğini açıklamış. 

İlk önce eski Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı olarak Türkiye, Yeni Osmanlı Devleti olabilir mi? Otokrat, egemenliğin tek kişide olduğu bir güç olarak hayır. Artık, Cumhuriyet’ten, parlamentodan geriye dönüş olmayacaktır. Zaten Cumhuriyet’in temelleri, Osmanlı’da I. ve II. Meşrutiyet Dönemleri’nde atılmıştır. Türkiye bölgesel süper güç olabilir mi? Maalesef ABD’nin izin verdiği ölçüde. ABD’nin Yeni Osmanlı tezini bilerek ortaya attığını, kendisine zıt ya da rakip bir ülke değil, kendisine bağımlı, kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden bir güç yaratacağını tahmin ediyorum. Sovyetler Birliği yıkılınca tek süper güç haline gelen ABD’nin bu durumun değişmesini isteyeceğini zannetmiyorum. 

ABD, daha önce bölgesel bir güç olarak İsrail’i yarattı. Fakat belki de İsrail, Yahudi bir devlet olduğu için hiçbir zaman Ortadoğu’da tam tutunamadı. Şimdi ise, Ortadoğu’da Müslüman, Arap halkının muhtemelen daha çok benimseyeceği ılımlı bir İslam Devleti yaratmak amaçlanıyor. Arap halkları zaten şu anda Erdoğan’ı kahramanları gibi görüyor, Türkiye’ye özeniyor ve Türk dizilerini hayranlıkla izliyorlar. O zaman gerekli ortam oluşmuş durumda. Zaten AKP içinde Cumhuriyet’i tam anlamıyla benimseyememiş, hala saltanat ve hilafet özlemi içinde olan bir grup olduğu için, amaca hazır haldedir. Nasıl ki, İngiltere, AB içinde ABD’nin sesi olmuşsa, Türkiye de kendisine sunulan model içinde, ABD’nin Ortadoğu’da sesi olacaktır. Ama hesaba katılmayan bir nokta vardır. Arap devletleri gerçekten Türkiye’nin şemsiyesi altında bir araya gelmeyi isterler mi? Aslında ben Araplar’ın Türkiye’yi bu kadar sevdiklerine inanmıyorum. Onlarınki bizim ABD’ye sevgimiz gibidir. Hem hayranlık duyarlar, hem de nefret ederler. Bizi gerçek Müslüman olarak görmezler. 1. Dünya Savaşı’nda Araplar’ın bizi arkadan vurması da unutulmaz. 

The Economist’in AKP’nin aşırı güçlenmemesi için CHP’ye oy verilmesi gerektiğiyle ilgili yorumu tepki almıştı. Ancak, ABD’nin neyi niçin yaptığı belli olmaz. Belki ABD, hala AKP’nin iktidarda kalmasını istiyor ve buna göre taktik uyguluyor. Yeni projeye göre, Arap devletleri, Türkiye’den medet umacak ve Yeni Osmanlı Devleti’yle Türkiye’ye bağlanacak, bu yeni devletin içinde özerk bir Kürt Devleti de olacaktır. MHP’nin baraj altında kalması için uygulanan taktikler, CHP’nin dönüşüm süreci, BDP’nin yükselişi, “Apo’suz barış olmaz” söylemi, eylemsizliğin devamlı uzatılması, hep bu amaca yönelik gibi gözüküyor. Eğer Yeni Osmanlı Devleti kurulacaksa, bunun ana ekseninde milliyetçiliğin ve laikliğin değil, yumuşatılmış İslam dininin olması istenmektedir. Bütün bu planlar, şu an gerçekleşmesi ütopik görünen düşünceleri yansıtıyor. Tabii ki, Yeni Osmanlıcılıkla Türkiye’nin egosunun şişmemesi, gerçekçi olması, tuzağa düşmemesi koşuluyla. Bence çözüm, Türkiye’nin mevcut sınırlarını korumaya çalışması, sınırlarını ne daraltması ne de genişletme hevesine kapılmaması gereklidir. Daha fazlasını isterken, mevcudu kaybetme riski de vardır. 

Not: Siyasetin içinde aktif olarak yer alan bir kişiden, Türkiye’deki son seçimlerden sonra partilerin konumunu sordum. Siyaseti dizayn eden güçler (içi güçler de olabilir, dış güçler de) zaten CHP ve MHP’den memnun değillermiş. AKP’den ise, hiç memnun değillermiş. AKP % 50’yle zafer kazanmış gibi gözükse de, aslında milletvekili sayısı düştüğü için, istediğini tek başına yapamayacak durumda. AKP’nin 3. hükümetinin ömrü uzun olmayacakmış. İç ve dış krizler iktidarı yıpratacakmış. Diğer partilerden kopacak milletvekillerinin kuracağı (ya da kurdurulacak) merkez sağ konumundaki partinin bir dahaki seçimlerde şansı yüksek olacakmış. CHP’de yönetim değişikliği olacağı, MHP’de ise kaset skandallarının patlayacağı fısıltıları sonra doğru çıktığı için, bahsettiğim öngörülerin de doğru çıkma ihtimali var. Bana bu bilgileri veren kişi seçilememiş bir milletvekili adayıydı. O ise, güya belli çıkarları için A partisinden aday olmuş, ama oyunu ne kadar eleştirse de, ideolojik görüşlerinin yansıtan B partisine vermiş. Milletvekili adayı olduğu partinin, böyle bir fireye göz yumacağını zannetmiyorum. Çünkü bu parti, seçmenlerinin istediği yönde oy vermesi konusunda çok titiz bir parti ya, neyse… Belki diyeceksiniz ki, seçim sonuçlarıyla bu kadar mı oynanıp manipüle ediliyor. Bu bakımdan önce blog yazarımız Reiman’ın “Seçim Sonuçları Doğru mu?” yazısını okumanızı öneririm. Daha sandıklar açılmadan açıklanan seçim sonuçları insanın içine kurt düşürüyor. “Türkiye’de her şey olur” dedirtiyor. Geri kalmış ülkelerde demokrasi ve seçimler, oyalanma aracı olarak bir oyuncak gibi ülkelerin eline veriliyor sanki. Ama gerçek fonksiyonlarını gösteremiyorlar maalesef. 

 
Toplam blog
: 111
: 670
Kayıt tarihi
: 01.02.11
 
 

ODTÜ Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği mezunuyum. İlgi alanlarım edebiyat, sinema, tiyatro, TV..