Yeni Rus zenginlerin lüks merakı sınır tanımıyor

Hürriyet gazetesinin bir haberine göre; "Rusya'nın yeni zenginlerinin lüks merakı sınır tanımıyor. Rus deyimi 'Görgüsüzlük parayla olur' gerçek oldu. Komünizmin çöküşünden sonra zengin sayısı artan Rusya’da yeni zenginler gösteriş yapmakta dünyaları aştılar."

Bugünlerde Moskova sokaklarında zaman zaman görülen Porsche araba, şok etkisi yapıyor. Moskovalılar, en büyük, en pahalı, en süslü arabalarıyla cirit atan "yeni zenginleri" görmeye alıştı ama bu araba karşısında şaşkına dönüyorlar. Çünkü bu Porsche tamamen altın kaplama.

İsminin açıklanmasını istemeyen Porsche'un sahibi, bir Rus gazetesine yaptığı açıklamada "Farklı bir araba istedim. Ama her yerde jeepler, lüsk Mercedesler, spor Ferrariler görmek mümkün. Ben arabamı altın kaplama yaptırdım. Çok özel bir çalışma oldu. 18 kilo altın kullanıldı" demiş.

Bu kadarını Arap zenginlerinin bile yapmadığına dikkat çeken gazete, arabanın içindeki döşemede bile altın yaldızlı desenler olduğunu belirtmiş.

Haberi okuduğumda, 1996 yılının Şubat ayında Moskova'ya ilk gidişimi anımsamadan edemedim.

Kaldığım otel ; otel denirse tabii ki, camlarından ayaz beyin konağı gibi üfüren , her katın ayrı güvenliği olması nedeni ile ayrıca bir güvensizlik hissi veren, oracıkta boğsalar kimsenin ruhunun duymayacağı veya güvenlik niyetine oturan çam yarması Rus kadının umurunda bile olmayacağı cinsten, içmeye bir yudum su bulamadığım 'kabus' bir oteldi.

Kızıl meydan’da bulunan dandik alışveriş merkezinde 'Versace', Rusya’daki ilk dükkanını açmıştı ve önünde yaklaşık 400-500 m kuyruk vardı. Dükkana insanları ikişer ikişer alıyorlardı. İzdihamdan hırsızlık yapmasınlar diyeymiş. Ne fena bir durum ve ne kadar aşağalayıcı gelmişti bana o zamanlar.

Yollarda tek tük Mercedes, BMW arabalar dolaşmaya başlamıştı. Yeni açılan Pizza Hut’da yemek yemek için yaklaşık 1 saat kuyruk bekledikten sonra , ancak yer bulup, pizzaları yiyip “6 kişi 450 Usd” hesap ödeyince 'Rusya gerçeği' ile karşılaşmış olmanın şaşkınlığı içindeydim.

Kızıl Meydan’dan otelime akşam saatlerinde dönmek için yolda yürürken , 80 yaşlarında bir kadının o soğukta ve kar tipinin altında, sokakta bir sepetin içinde 7-8 tane muz, 9-10 tane elma ve birkaç tane de çok eski tarihli yabancı porno dergi sattığını görünce iyice şaşırmıştım. Bir şeyler satın almak istedim. Bir kaç tane muz, belki elma…ama porno dergiyi ne yapacaktım ? Geçmiş zaman hatırlamıyorum kaç ruble çıkardım cüzdanımdan ve işaret ettim "lütfen verir misin sepetin hepsini ?”. Yaşlı kadın bakakalmıştı. Bir anda ayaklarıma atladı…bir şeyler söylüyordu…ağlıyordu…Utandım…utandım.

Sokaklarında yürüdükçe , komünizmden kapitalizme geçişte o beyaz tenli insanların neler hissettiğini , nasıl algıladıklarını merak ettim durdum hep. Bugün hala merak ediyorum. Zira bugüne kadar karşılaştığım veya konuştuğum hiçbir Rus’tan , bu konuda sorularıma herhangi bir net yanıt alamadım. Sanki hep cevaplamaktan kaçındılar.

Yaz tatillerini geçirmek için Antalya’ya gelen Rus turistleri izledikçe, otellerdeki yaşamlarına ve lüks meraklarına şahit oluyorum. Bugün Rus bir turist her gelişinde ülkemize ortalama 5000 Usd döviz bırakıyor. Bazı çok zengin Rus işadamları lüks oteller inşa ediyorlar. Acentalar satın alıyorlar. Oteller zengin Rus turistler için hayaller ötesi villalar inşa ediyorlar.

Rusya, artık zengin insanları ile gündeme çıkan bir ülke.

Ve ne yaman çelişkidir ki; Moskova’da Rus halkı halen Lenin’in Kızıl Meydan’da ki mozolesinde “ Lenin’e sadakat kuyruğuna” giriyor.