Yeni sezonda arka planda da kalsa da 2013'ün en iyilerinden 'Merhamet'

2013 yılı TV dizileri için de haraketli bir yıl oldu. Sanırım 2014 de öyle bir yıl olcak. Daha şimdiden yayına girecek bir sürü dizinin haberini okuyoruz. Muhtemelen bu dizilerin bir çoğunun ekran ömrü çok kısa olacaktır. Bunu üzülerek söylüyorum çünkü orada oyuncusundan set işçisine kadar ne çok insan emek veriyor. O nedenle de her sabah fırından ekmek çıkarır gibi kanalların yeni dizi yayınlaması çok gereksiz. Bazen kanallar ellerinde bir önceki sezondan kalan çok kalite diziler olmasına rağmen yeni sezona da iddialı girmek adına yeni diziler yepıyor ama, bir önceki sezondan kalan dizileri geç saate atıyor bu nedenle. Yeni dizi tutmayınca da, hem eski hem yeni dizisini harcıyor. Bence; RTÜK dizilerdeki bazı sahnelere yasaklar getireceğine kanallara bir sezonda ekrana getireceği dizi sayısında sınırlama getirmeli. Kanallar her sezon belli sayıda dizi ekrana getirmeli. Bir akşama iki dizi sıkıştırılmamalı. Yeni dizi ancak final yapan bir diğerinin yerine yapılıp konulmalı gibi maddeler olmalı bence dizi dünyasında. İzleyiciye yazık bir yerde.

Eylül ayıyla başlayan yeni sezonda bu durumu en çok yaşayan dizilerden birisi Kanal D'in Merhamet'i oldu. 'Merhamet' benim de geçen sezondan beri takip ettiğim kaliteli bir yapım. Oyunculuklar ve hikaye gerçekten başarılı. Ancak bu sezon nedense hakettiği yeri bulamıyor olması da üzücü. Bir önceki sezona göre reytinglerde bir düşüş söz konusu. Özellikle Total'de bayağı bir düşüş var. Ama AB grubunda sonuçlar daha iyi. Aslında Merhemet hakkında ilk başladığı zamandan beri yazmak istiyorum. Çünkü, gerçekten beğendiğim bir iş. Bu sezon geri planda kalmasına da bir izleyici olarak üzülüyorum. Hikaye tabi yavaş yavaş sona doğru yaklaşıyor ama hala heyecanlı devam ediyor dizi. Temposunun düştüğü zamanlar oldu ama bu aralar hikaye akıcı ilerliyor. Özellikle; Sermet ve Deniz aşkı diziye çok renk kattı.

Dizide en çok imrendiğim nokta ise Narin ve Deniz'in arakadaşlığı. Çok sağlam bir dostlukları var. Deniz, kardeşine rağmen Narin'in arkasında duruyor. İzlerken ben de istiyorum böyle bir arkadaş diye haykırasım geliyor. Çok tatlı bir ikililer bence.

Dizi, geçen sezona göre aslında daha eğlenceli ve komik ilerliyor. Bazı sahnelerde öyle gülüyorum ki, özellikle de Sermet'in sahnelerinde. Sanırsank, Sermet ve yardımcısı Ali mafya babası değil de Karagöz ile Hacivat. Bu sezon, Narin'in İstanbul' gelişini ve Deniz'le arkadaşlıklarının başlamasını izlememiz iyiydi bence. Sadece günümüzdeki arkadaşlıklarını izlemekle olmuyordu. Böyle daha eğlenceli oldu. Deniz'in geçmi zamandaki hali çok sevimli yalnız :) Zaten Deniz karakterini canlandıran Burçin Terzioğlu da çok zarif, şirin ve sevimli birisi. Ben bu güne kadar hakettiğ değeri görmediğini düşünüyordum ama bu rolle kendisini buldu bence. Karaktere çok yakışan bir oyuncu seçmişler. Bir diğer alkış da tabi Sermet karakterini canlandıran Mustafa Üstündağ'a.. Geçen sezon kötü ve acımasız olan karakter bu sezon körkütük aşık ve öyle candan, sevimli birhale geldi ki. Ve Mustafa Üstündağ bu huyu suyu değişen karakteri öyle güzel canlandırıyor ki. Tebrikler iki oyuncuya da.

Dizide başarısını ortaya koyan bir diğer isim de, Narin'in çocukluğunu oynayan küçük oyuncu kuşkusuz. Eğer oyuncuya devam ederse, ileride çok büyük bir isim olacaktır. Bunu şimdiden belli etti.,

Dizinin dikkat çeken diğer isimlerini de Şadiye karakterini canlandıran Dilara Aksuyek ve Irmak'ı oynayan Yasemin Allen oldu. Yasemin Allen zarif ve güzel duruşuyla ekrana da çok yakışıyor. Evet dizideki karakterini sevmiyoruz ama Yasemin Allen bir oyuncu olarak kendisini sevdirmiştir bence.

Dilara Aksüyek de, sanırım daha önce bir dizide oynamış ama pek tutmamış. O da kendisini bu dizide ispatladı. Onu da ekranlarda daha uzun zaman görmeyi isteriz. Çünkü onda da hani derler ya ekran ışığı var. Bir de, dizide artık aklını başına toplamasını salaklığı bir yana bırakmasını, kendisine onca eziyet çektiren Zafer için üzülmemesini tavsiye ederiz. Burda sözüm senariste, bu biraz bunaltmaya başladı da...

Dizinin başrolü Özgü Namal için fazla söz söylemeye gerek yok. Zaten kendisini ispatlamış bir isim. Yine oyunculuğunu konuşturuyor. Çok iyi oynuyor. Özellikle o çocukluğunun hayali ile konuştuğu sahneler çok iyi. Son yayınlanan bölümde yaşlılık hali ile konuşması da harikaydı. Hep çocukluğu ile konuşuyordu, yaşlılığın hayalinin gelmesi akıllıca olmuş.

Merhamet'le ilgili son söyleyeceğim bir mantık hatası ile ilgili. Sanırım iki bölüm önceydi. Deniz ve Narin'in üniversiteden mezun oluşunu gördük. Yalnız, Narin İstanbul'a gelip üniversiteye başladığında 2001 olan sene mezun olurken 2002'ydi. Bir sonraki bölüm bunu fark edip, mezuniyetten sonra çıkacakları tatili gösterirken de 2005 olmuştu. Neyse, o kadar yoğun çalışma da olur böyle hatalar diyorum.. Merhamet ekibini de böyle iyi bir işten dolayı kutluyorum.

Ve değerinin bilinmesini istiyorum..