Yeni sınav sisteminin açmazları

Milli Eğitim Bakanlığı OKS ‘yi kaldırarak SBS adı altında yeni bir sınav sistemi getirdi. Amaç, öğrencilerin üç yıllık çabasının bir sınavla değerlendirmek gibi yanlışlığı ortadan kaldırmak sınavı üç yıla yayarak öğrencilerin her yıl durumlarını görmelerini sağlamaktır. Ayrıca öğrencinin okuldaki akademik başarısı bu sistemde oldukça önem kazanmıştır. Sınavdan alacakları puana ilaveten okul başarı puanının % 25’i alınacak ki, bu da her hangi bir Anadolu veya fen lisesine yerleşmek için azımsanmayacak bir puandır. Buna bağlı olarak öğrenciler dershaneler yerine okula daha çok bağlanacak ve öğretmenlerine karşı ödev ve sorumluluklarını yerine getirmede daha duyarlı davranacaklardı. Ancak bu sistem amacına hizmet etmediği gibi dershaneye giden öğrenci sayısında da artışa neden oldu. Çünkü öğrenciler sadece sekizinci sınıfta bir defaya mahsus hazırlandıkları sınav yerine bundan böyle her yıl girecekleri sınav için 6, 7. sınıf öğrencileri de dershanelere akın etmeye başladı. Bu durum velilere ek bir yük getirmiş oldu. Dershanelere akınların bir diğer sebebi de okuldaki not başarısını arttırmak ve ek puan avantajında bir adım daha öne geçmektir.

Var olan eşitsizlik iyice yayılmış oldu. Çünkü ekonomik durumu bir yıl göndermeye bile müsait olmayan veliler daha da güç durumda kalmış oldular.

Bu sistemin en büyük açmazlarından biri de okuldaki öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme konusundaki tutarsızlıkları oluşturmaktadır. Bazı okullarda öğretmenler öğrencilerine cömertçe not verirken bazı öğretmenler de not üzerinden saygınlık ve pirim kazanma gayreti içine girmiş bulunmaktadırlar. Az not veren öğretmen daha saygın ve daha otoriter oluyor güya. Her hangi bir öğrenci örneğin matematik dersinden farklı zorlukta ve tipte sorulara maruz kalmakta ve farklı puanlamalar sonucu farklı notlar almaktadır. Aynı okul bünyesindeki bir öğretmenin 5 puan verdiği bir öğrenciye bir diğer öğretmen 4 veya duruma göre üç verebilmektedir. Yani bir okulda bile ölçme ve değerlendirme birliği olmadığı gibi tüm Türkiyede olması hiç mümkün değil. Öğretmenin o günkü ruh hali, soru tipi ve puanlaması her şeyi değiştirebilir. Bir diğer deyişle Türkiyedeki öğretmenlerin sayısı kadar soru –cevap ve puanlama yöntemi vardır. Bunun benzerini kapatılan “Süper Lise “ kontenjanlarında gördük.Süper liselere öğrenci alımı okuldaki akademik not esasına göre olunca bazı okul öğretmenleri öğrencilerinin bu lise kontenjanlarından yararlanması için notlarını arttırma eğilimi içine girerek haksızlığa yol açtılar.

Bu adaletsizliği ortadan kaldırmanın tek yolu var o da merkezi yazılı sınavı yapmak. Böylece tüm okullarda aynı soru ve aynı cevap anahtarı ve puanlama olmuş olacak. Velilerin öğretmenlerden not dileme ve öğretmenin de notu bir tehdit olarak kullanmasının önüne geçilmiş olacak. Öğretmenin okuldaki otoritesi ve saygınlığı azalacak gibi düşünülse de öğretmene saygı notla değil insanın özün de ve aile değerlerine bağlı olarak gelişen bir olgudur. Not almak için öğrenci de yapay bir saygı göstermeyecek yani bukelamun olmaktan kurtulacaktır. Çıkarcı davranmayacaktır.