Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '14

 
Kategori
Tarih
 

Yeni trend 'Yaşasın Osmanlı'

Her geçen gün öğrencilerimden biri daha dinine ve tarihine olan inancını kaybediyor. Taze beyinlerine zorla enjekte edilmeye çalışılan aşırı dini baskı ve OSMANLICILIK  bu fidanları budadıkça buduyor.

Gençlere cehennem ateşinden korkmalarını öğretmeden önce , İyi ahlaklı, dürüst, namuslu insan olmayı öğretmeliyiz ki İslamiyetin temelinde de bunların yattığını, dinimizin bir korku dini olmadığını, barış ve hoşgörünün temel olduğunu anlayabilsin.

Oruç tutmuyorsun yanacaksın, namaz kılmazsan yanacaksın gibi korkutma ifadeleri yerine Allah'ın  yarattıklarını çok sevdiğini ve koruduğunu; ibadetlerin de O'na olan şükran  borcumuzu ödemenin bir şekli olduğunu anlatmanın  çok daha doğru bir yöntem olduğuna inanıyorum.

İnsan yapısı gereği sevdiği şeyleri yapar. Korkuyla yapılan işten ne verim  ne de devamlılık beklenemez.

Yoksa Suriye'nin Filistin'in halini, açlıkla  boğuşan  Müslümanlarla öte yanda gecelik imam nikahlarıyla sefa süren Arap şeyhlerini görüp sorgulayan nesle gerçekleri gösteremezsiniz. İnsanlar asla dini inançları ya da inançsızlıkları yüzünden yargılanmamalıdırlar. Bu bir seçimdir.

Gelelim anlı şanlı Osmanlı'mıza... Bir tarih öğretmeni olarak hep Selçuklulara daha yakın olmuşumdur.

Kadına bakışları, İslamı uygulayışları, devlet yönetimi son derece adildir.Ah Moğollarla Haçlılar yakasını bıraksaydı....

Osmanlı Devleti de  özellikle kuruluş yıllarında son derece sağlam ve dengeliydi. Ama sanırım  Slav eşlerle bu denge bozulmaya başladı .Kanuni Dönemiyle birlikte ortaya çıkan HAREM gerçeği son nokta olmuştur .Osmanlı  askeri bir dehadır. Çok değerli bilim adamları, İslam alimleri yetiştirmiş, büyük mimari dehalar  ortaya koymuştur. Ama bunlar bile aşağıda sayacağım gerçekleri yok saymamızı sağlayamaz:

Müslümanlığıyla övünen Osmanlı, kendi Peygamberinin  kendi kölesini azat ettiğini gözardı edip, köle pazarlarından güzel kızları kapıp hareme dahil etmekte sakınca görmemiş, Halkına da KULLARIM diyebilmiştir.

Savaşlarda esir düşen küçük çocukları sözüm ona istekleriyle Müslüman yapıp DEVŞİRMİŞTİR.

Yine eli yüzü düzgün küçük erkek çocukları insanlık dışı bir nedenle ve şekilde HADIM edip, HAREM AĞASI yapmıştır.

Kendi dini zinayı haram kıldığı halde, haremde gözüne kestirdiği güzellerle gününü gün etmiştir.

Çocuk yaptığı Slav hatunları unutup SAF KAN TÜRK olduğunu iddia etmiştir. Oysa bilim DNA nın % 50 anneden % 50 babadan geçtiğini kabul ediyor. Yani Türklük çoktan gitmiş.  Geçmiş olsun...

Saltanat ve sözüm ona DEVLETİN BEKASI için kendi öz evladını ya da kardeşini gözünü kırpmadan öldürenler nasıl Müslümanlıktan söz edebiliyor?

Allah'ın verdiği canı Allah alır'.' Bir kişinin canını alan tüm insanlığı öldürmüş gibidir.' gibi dini ibareleri yok sayan Müslüman İmparatorluk kullarının pek de güzel kellelerini almıştır.

Din ancak kendine saldıran kişiye karşı savunma amaçlı şiddeti maruz görüyor. Bunu  okulumdaki din öğretmenleriyle de görüştüm.

Korku, baskı, şiddet, bilim ve akıldan dini bahane ederek geride kalmak karşısında dine, inanca saygılı, demokratik, bilim ve feni destekleyen, askerlerine silah arkadaşlarım diyen, el etek öptürmeyen, bazılarına göre tek suçu içki içmek olan Atatürk'e neden bu kadar düşman bazıları?

Laikliği doğru anlamaktan aciz bazı zavallılar Atatürk olmasaydı neler olabileceğini görmemekte israr ediyorlar.Kimse Atatürk'e secde etmiyor. Korkmayın!  Onun da böyle bir beklentisi olmadı hiç.

Biz sadece Allah'a secde ederiz. Ama Atatürk'ün hatırasına da sonsuz saygı duyar, ilkelerinin de yılmaz bekçileri oluruz. Bu da böyle biline..!!!!

 
Toplam blog
: 47
: 434
Kayıt tarihi
: 25.12.10
 
 

Her şeyin anlamsızlaştığı, çarpıklaştığı günleri dehşetle izliyorum. Çocuklarımın geleceği  için ol..