Yeni Türkiye ve CHP...

TÜRKİYE VE CHP…

Öncelikle yazmam gereken bir konu var; 2. Müslüman Cumhurbaşkanının sıkça kullandığı bir kavram var “Yeni Türkiye” uzatmadan bu konuya kısaca değineceğim.

Neymiş efendim; “Yeni Türkiye”

Doğu ve Güneydoğu da binlerce yıllık feodal bir yapı bir düzen var, sadece oralarda değil ülkenin hemen her yanında kadınlar özgür değil eşit değil,

Ülke üreten değil tüketen bir ülke, halk çağdaş değil büyük bir hızla gerilemekte kılık kıyafet ve kafa yapısıyla açıkça da bedevileşmekte…

Neresiyle nesiyle ya da hangi düşünce yapısı ilmi irfanı ve bilim yapısıyla; Yeni Türkiye bilen anlayan ya da duyan var mı?

***

Kayıtsız şartsız “biat” eden, yorumlamayan sorgulamayan itiraz edemeyen, halkı dini referansların altında ezilen gençliği devletin ve rejimin altını oyan, kendi cebini ülkenin menfaatlerinden üstün gören iş adamları ile el ele yeni bir ülke derseniz bakın işte ondan haklısınız derim;

Evet, Yeni Türkiye bu…

“Vahşi kapitalizmin ve Neoliberalizm’ in” yaratıcıları Siyasi İslam’ı (Ilımlı) planlayıp ve destekleyip yukarıda özetlediğim kesimle birlikte, paraya tapanları dinini sömürenleri kendisinin tüm sendikal ve sosyal haklarını rafa kaldıranları, hırsızlığı yasallaştıranları baş tacı ettiler…

Ne eski dedikleri Türkiye’ de ne de dünyanın gelişmiş çağdaş herhangi bir ülkesinde görülmesi duyulması yaşanması mümkün olmayan bu durum maalesef son yirmi yılda özellikle eğitimsiz ülkelerde ve İslam coğrafyasında görülmektedir.

Kobay olarak kullanılan ülkelerden birisi de ülkemiz yani “Lider” olarak seçtirilenin (?) deyimiyle “Yeni Türkiye”

***  

Dün CHP de kurultay ve Genel Başkanlığı seçimi vardı; yüzlerce yıldır var olan İngiltere ve Amerika da telaffuz edilmeyen “yeni” kavramı doksan bir yıllık Türkiye Cumhuriyetinde telaffuz edilirken…

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekten akıl yapısına değil siyasi tavrına hayranlık duyduğum Genel Başkan yardımcılarından Muharrem İnce adaydılar…

İlkeli bir duruş sergileyeceklerinden emindim ki öyle oldu, sabah ondan beri onlarca işim olmasına rağmen kurultayı izledim.

Bir kere her ikisini de “sağduyuları” nedeniyle kutluyorum.

***

Muharrem İnce’nin delici konuşmasına, Kılıçdaroğlu’nun iktidarın ve muhaliflerin taşlamalarına yanıt vermemesine hayran oldum…

“Sağa kayıyoruz” suçlamalarına verdiği örnekler ise haksız ve mesnetsiz yanıtlar değildi…

“Halkın partisi” denilen bir partinin içinde sağcıları Alevileri Lazları Kürtleri vb. kabul etmemesi ne kadar doğru ise “Sağa kayıyoruz” denilmesi de o kadar doğrudur.

Bunun anlamı; sadece solcular gelsin sadece Türkler gelsin demektir. Bunu kabullenmek ya da mümkün görmek CHP nin dününe bugününe ve yarınına dinamit koymaktır…

***

Muharrem İnce CHP için kesinlikle en uygun Genel Başkan adaylarından sadece biridir ve öne çıkanıdır. Dünkü konuşmaları ve aldığı oy sayısı göstermiştir ki “Genel Başkanlık” konusu 2015 seçimleri sonrasından yeniden tartışmaya açılacak ve adı öne çıkacaktır…

Bendeniz daha önce yazdığım gibi Genel Başkanlık için seçimin “şimdi zamanı” değildi. Siyaset bir bilim işidir Sayın İnce’nin dediği gibi “matematik” işidir.

Acele ve hırs yanlış kuram ve denklemlerin uygulanmasına neden olur ve sonucu olumsuz etkiler.

“Zamanlama” hemen her alandaki anahtar kelimedir…

***  

CHP de dün Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi partinin içinde toplanan hatta “kümelenen” bir yığın sözüm ona CHP’li “mikroplardan” temizlenme sorunu var. Bugüne kadar o mikroplardan temizleme yapılmamıştı, Kılıçdaroğlu bunu başlattı ve bana göre de büyük mesafe aldı, umarım bu temizlik işi sürer ve tamamen temizlenir parti.

İşte ancak bu temizlik sonrasında CHP seçim ve seçimler kazanır halkı ikna edebilir.

Birçok il ilçe ve beldedeki yakından tanıdığım onlarca CHP’li başkan ve üyelere dayanarak yazıyorum;

Gerek Belediyelerde gerekse belediye meclislerinde “kronik mikrop” diyebileceğimiz partinin prensiplerini çıkarlarını değil kendi çıkar ve ceplerini düşünenler yüzünden parti Doğu ve Güney doğunun dışındaki önemli yerlerde “seçim” kazanamamaktadır.

Doğu ve Güney doğu ise sadece CHP için değil ülke için “sosyal bir yapı” sorundur. Bunu CHP prensip ve kurallarıyla aşmak mümkün değildir.

***

Dün konu CHP üzerine endekslendi oysa asıl dikkat çekilmesi gereken konu; Türkiye de büyük bir eksen kayması var ve ülke bilerek ve planlanarak karanlık odaklara doğru sürüklenmektedir.

Yeni bir rejim değişikliği ile Başkanlık sistemi hazırlığı yapılmakta, Cumhurbaşkanlığı forsunda isimleri bulunan “kurulmuş yıkılmış yok olmuş Türk Devletleri” arasında yerini almaya doğru itilmektedir.

Eğitim siteminden tutun ekonomiye ve sosyal yaşam biçimine kadar birçok konuda duyarsız ve tepkisiz vatandaş (tüketim çılgını) yaratma projesi sonrasında hayata geçirilecek rejimin başındaki elbette bir “Başkan” olabilir ama ülke demokrasi ve Cumhuriyet ile değil Ilımlı İslam’ın tarifine uygun bir rejimle yönetilen ülke olur…

***  

Uzatmadan bundan sonra yapılacak seçimin özü ya Ilımlı İslam’la ve Başkanlık sistemi ile yönetilen bir ülke ya da çoğulcu parlamenter sistemin egemen olduğu Demokratik Laik sosyal ve Hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin devamına karar verme seçimidir.

Bu nedenle de ülke, bütün olasılıkları ve beklentileri bir kenara bırakıp bir an evvel hatta süratle dini referansla beslenmiş bu “sürü psikolojisinden” kurtarılmalıdır.

***

CHP’ nin tüm seçmenlerini parti meclisi üyelerini, delegeleri ve emeği geçen tüm emekçilerini ülke ve parti duyarlıkları nedeniyle tebrik ediyorum.

Yeniden Genel Başkan seçilen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu da canı gönülden kutluyorum…

CHP ne ve duyarlı “gerçek vatandaşlarla” mücehhez ülkemize hayırlı olsun…

Erdoğan ÖZGENÇ

Adana 06.09.2014 11.10