Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yeni Türkiye

Yeni Türkiye
 

Tam da eski bir yılı geride bırakıp bir umuttur diyerek yeni yıla girdiğimiz şu günlerde aslında tılsımlı bir çubuğun olmadığının iyice bir farkında olmuşuzdur herhalde!

Durumlar aynen bıraktığımız gibi... Ne bir gecede eski sevgili kapımıza dayandı ne de para-pul aktı; kırmızı don da işe yaramıyor, valla bak, benden söylemesi...

Meclis soruşturma komisyonuna çevrilmiş gözler; yahu yeni yıla girdik diye yeni şeyler beklemenin anlamı var mı?

Sonuç taa 2013'den belli değil mi? Üzerinden bir yıl geçmiş, bir sonuç yok, şimdi mi farklı bir sonuç çıkacak!...

******
Kaç kez yazdım, aynı şeyleri yazmaya utanıyor insan; lakin ısrarla "Yeni Türkiye" diye bir türkü tutturmuşlar, benimki de asab neticede...

Yazmayayım da ne yapayım?

Edep, adap derken edep ve adapsızlık almış başını gidiyorken "Ayy geçenlerde yazmıştım bunu, tekrar etmek yakışık almaz" tarzında ince düşünmenin de bir anlamı yokmuş; bunu da yeni öğrendim.

"Yeni Türkiye" ifadesini kullanmayacağımı deklare etmiştim bir yazımda, kendimce bir karşı duruştu, lakin kimsenin iplemediğini görünce sinirimden tırnaklarımı yemekle kalmayıp etrafındaki etlere de saldırdığımdan canım manen olmakla birlikte madden acıyor!

Valla, bir kere duyan da bunu diyenlerin son iki yılda hükümeti devraldıklarını falan sanır!

Duyan, eskisinin sultanlık olduğunu falan sanır!

Hayır yani, hiç bilmeyen, ülkenin güllük-gülistanlık olduğunu düşünür...

İlimin, bilimin, eğitimin depara kalktığı kanısına kapılır...

Sanki ülkenin toprakları Araplara, Suriyelilere, bilmem nerelilere satılmış, tersanelerine kadar özelleştirilmiş ve de paralar cukkalanmış eski Türkiye'de...

Yapılanlar ortada; gözünü kapasan da, "Yeni" denilerek vurulan cilaya kanmaya çalışsan da gerçek bu!

Eyy savunanlar; neyi ne için savunduğunuzu bilmiyorum. Tek bildiğim bunca yıl yaşadığınız ülkede bir söz hakkınız vardı, sonuna kadar kullandınız. Şu an sizin söz hakınız, adaletsizce olsa da, diğerlerinden değerli tutuluyor...

Özlediğiniz sahiden sultanlık tarzı bir yönetim mi?
Adaletin bir kişinin kontrolünde olması, yasaların aynı kişi tarafından oluşturulması mı?

******
Benzer sorgulamayı bir önceki yazımda yaptım, kadınlara, kızlara sordum. Arkadaş, bir kadın da çıkıp bir beyanda bulunmadı iyi mi!  Bir kaç erkek yorum yaptı, onlarda "kodummu oturturum" tarzında!

******
"Yeni Türkiye" diyerek satılmış-savılmışlığın, "Türk" ırkının ırzına geçilmiş olup da "Kürt" kardeşlerimizin

"PKK" ile aynı sayılmasına çanak tutulmuş olmasından başka laikliğin göz göre-göre içine edilmesinin açıklaması bu ise ve sen arkadaş; buna alkış tutuyorsan....

Ne diyeyim?

Bir şekilde dünyaya gelmişsin, bir şekilde büyümüşsün; yeni nesilere vesile olmuşsun... Aklın, vicdanın, düşünce şeklin tüm bu olanlara onay veriyorsa, denilenecek bir şey yok.

Özellikle son yıllarda vurgulandığı için diyorum, yoksa bana ne!

Başını secdeye koyduğunda başın rahat, yüreğin ve beynin rahat ise kimseye söz hakkı düşmez!
Kimsenin de ne hakkıdır zaten dini vecibelerini yerine getirip-getirmediklerini sorgulamak ne de işte yerine getiriyorum diyerek şov yapmak!

Yeni Türkiye denilen eskisinin içine edip de Ortadoğunun sultanı olmaya özenendirilenlerin "Sultan" olma hayalleriyle her türlü doğruları yanlış, her yanlışları da doğru çıkarma çabalarına bir süre sonra cidden inanmaları biraz baş ağrıtacak gibi görünse de, gaz verenler gerekli zamanda ayar da vereceklerdir!

******
Velhasıl, şekerim, şuna buna kızmaya, yok o bunu yaptı, yok bu bunu dedi gibi konularla uğraşıp da hindi gibi, tavuk gibi eşelenmelenin zamanı değil!

Bir "Yeni Türkiye" türküsü tutturmuşlar; dinden giriyorlar, Osmanlıcadan çıkıyorlar; eğitimi din eğitimine döndürürken adaleti tek adama bağlıyorlar!

Ben anlıyorum, okurum; sen anlıyorsun...

Anlatamamak en büyük problem mi yoksa ulaşamamak mı?

Gözleri kör, kulakları sağır insanlara ancak makarna ve kömür ile mi ulaşılır yoksa?

Açlık o kadar da namertliğe gerekçe değil; Kurtuluş Savaşı'nda savaşanlar portakallı ördek ile beslenmediler!

******
Yine dönüp geliyor, insanın yaradılışına varıyorum: Sevgi ile harmanlanmış bir kişi bir başka kişinin kötülüğünü istemez.

Kin taşımaz yüreğinde...

Kin taşımayan yürekler barışa endekslidirler!

Bir insan konuşurken keyif veriyorsa sevgi ile büyütülmüş, evrensel bilgi ile donatılmıştır; tersi dünya tarihine geçen diktatörlere örnektir!

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..