Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Yeni TV8 'Eğlencesizsiniz' olarak geliyor

Yeni TV8 'Eğlencesizsiniz' olarak geliyor
 

TV8'in yeni patronu sunucu ve yayıncı Acun Ilıcalı (Erzurum 1969)


Önce Haberaktif gitti!

Gökmen Karadağ'ın sunduğu Haberaktif adlı canlı yayını artık yok!
TV8 ‘in Acun Ilıcalı’ya geçtiğini duyunca sorunların çok yönlü tartışılmaya çalışıldığı bu yayı dizisinin kaldırılabileceği aklıma gelmişti.

TV8'in en başarılı Haber Program dizisi Haberaktif işlediği konular ve konukları ile çok dengeli bir yayıncılık örneği idi. Ne yazık ki Gazeteci ve Sunucu Gökmen Karadağ’ın on bir yıllık Haberaktif canlı yayın tartışma dizisi, iki akşam önce içinde doğduğu TV8'de battı gitti. Sermayedar, sunucu ve yayıncı Acun Ilıcalı yenice satın aldığı TV8'de ilk olarak haber merkezini tamamen boşaltarak yıllardan beri orada çalışanlara, 'eğlence kanalında size yer yok' açıklamasında bulunmuş. Bakalım TV8 yeni bir eğlence kanalı olarak neler yapacak?

Erkan Tan’ın Tan Vakti adlı canlı yayını ne olacak?

Acun'un bugüne kadar yayınladığı 'yabancı patentli' diziler göz önüne alındığında sanırım TV8'in son on beş yıldan bu yana Erkan Tan'ın da büyük katkıları ile gerçekleştirdiği başarılı yayıncılık anılarımızda kalacaktır. 1992 sonu ile 1993 Nisan ayına kadar sekiz ay kadar TRT’deki Gün Başlıyor canlı yayında Mehpare Çelik ile birlikte çok başarılı sunuşlar gerçekleştiren güler yüzlü Erkan Tan bu yeteneğini TV8’deki sunuculuğu ve yöneticiliği ile de ispat etmiştir. O’nun Erkan Tan'la Başkentten adlı en üç yıllık canlı yayınından sonra gerçekleştirdiği Tan Vakti adlı canlı sabah yayını Acun Ilıcalı’nın kararına göre umarım devam edecektir.

Kaan Yakuphan: Bu akşam son…

Öte yandan TRT’nin yetiştirdiği en başarılı haber sunucusu sevgili Kaan Yakuphanoğulları da artık TV8’de yok. O güzel giyimi, tatlı sesi ve soylu duruşu ile TV8'in ilk haber bültenini sunmuş ancak birden bire gelen ‘satış haberi’ ile birlikte Twitter üzerinden:
‘15 yıllık koşunun sonuna geldik. Geçen yıllarla çok şey değişse de biz sadece işimizi yaptık. Artık demir alma zamanı. Bu akşam son…’ diyerek buruk bir ayrılık yazısı yayınlamak zorunda kalmıştı.

TV8'in başarılı haber spikeri Bilge Yurdagülen'in de Twitter üzerinden 'Ve bir macera burada sona erer... TV8'de haber koşusu biter...' diyerek özellikle haberciliğin yorucu bir koşuşturmaca olduğuna vurgu yaparak beyaz camdan ayrıldığını anlatmak istemesi yakınları kadar meslektaşlarını da düşündürecek bir içeriktedir bence.

TV8 nasıl kuruldu?

Ulusal ve uluslararası ticaret ve müteahhitlik işleri ile uğraşan MNG Holding tarafından 22 Şubat 1999’da eski TRT’ciler tarafından kurulan TV8 Gazeteci Banu Avar’ın da ilk çıkışlarını yaptığı az seyredilen bir haber kanalı olarak adını duyurdu. 2005’le birlikte yeni bir yapılanmaya ve haber yayıncılığı yanında eğlence, müzik, spor, magazin, sinema, kadın, sağlık ve moda ağırlıklı olarak yeni bir biçimde kendisini ‘iyi televizyon’ nitelemesi ile kamuoyuna sundu. Ulusal çapta yayın yapan ilk elli (50) kanal arasında bulunduğunu sandığım TV8 bu kez eski TRT’ciler yanında başarılı bazı gazeteciler, yönetmenler, sunucular, kameramanlar, haberciler ve kurgucular ile Türkiye’deki ilk yirmi (20) televizyon arasına girmeyi başarmıştı.

TV8 İyi Televizyon gitti TV8 Eğlencisizsiniz geldi

Acun Ilıcalı’nın 2005’te kurduğu Acun Medya adlı yapım şirketinin geçtiğimiz günlerde satın aldığı TV8’in ‘eğlence’ kanalına dönüştürülmesi ile yayıncılık alanında daha önce de pek çok örneğini gördüğümüz yeni bir ‘yaprak dökümü’ başlamış bulunuyor. Umarım ülkemizdeki çarpık Sosyal Güvenlik uygulamaları yönünden TV8 çalışanları özlük haklarından mahrum kalmaz ve en az yüz (100) kişinin kapıya konu verilmesi sonucu ilgili arkadaşlarımız ‘işsizlik acısı’ ile uzun süre boğuşmayacaklardır. Bana göre geniş toplumdaki çoğu kesimi eğlendirirken bilgilendiren ve bazı gelişmelerden haberdar eden TV8 artık yok. Onun yerine eğlence, koşuşturmaca, boğuşma, yarışma ve belki biraz da belgesel ağırlıklı yeni bir TV8 ile tanışacağız. Yaşanılan gelişmelere göre ‘TV8 İyi Televizyon’ yerine Acun Ilıcalı sanırım ‘TV8 Eğlencesizsiniz’ adlı yeni bir yayıncılık denemesine başlayacaktır.

TRT’nin ikinci kuşak spor programları sunucularından İlker Yasin (1951)’le tanıştıktan sonra televizyon yayıncılığına atılan Acun Ilıcalı (1969) kendi önerisi 2002 ile birlikte hazırlayıp sunduğu Acun Firarda adlı gezi dizisi ile adını duyurdu. Gezdiği ülkeleri tanıtması ve özellikle gençlere yönelik ağırlıktaki bu dizideki dengeli konuşmaları ve güzel gülüşleri ile kamuoyunun beğenisini kazandı.

Özel birkaç kanalda yayınladığı başarılı pek çok gençlik dizisi ile çalıştığı kanallara verilen reklamlarında etkisine de bağlı olarak son on yılda büyük bir servet yaptığı biliniyor. Acun Ilıcalı'nın kanalı kaça satın aldığını bilinmiyor. Söz konusu satışın en az elli (50) milyon ABD doları ile sonuçlandığını sanıyorum.

Basın yayın Üç Maymun gibi davranabilir mi?

Maliye Bakanlığı ile TMSF AKP bürokrasisinin el koyduğu ve ona yakın sermaye kesiminin satın aldığı basın yayıncılık örneklerinde görüldüğü gibi TV8 de toplumumuzda yaşanan nice olaylar gibi siyasetteki çarpıklıkları da görmezden gelerek yollarına devam edecekleridir. Bu gece sanal ortama düşen bir habere göre 'İşadamı Ethem Sancak, TMSF'nin el koyduğu Skyturk360 televizyonu ile Akşam ve Güneş gazetelerinin de bünyesinde bulunduğu Turkmedya'yı satın almış' bulunuyor.

Bu bağlamda adı belli çoğu Özel TV'ler ne haber etiği ne topluma ayna tutmak ne toplum kesimlerinin ortak sesi olmak ne de başta gençler olmak üzere diğer toplum kesimlerinin çağdaşlaşma yolunda bilgilendirilmesi gibi kaygılar düşünülmedikleri çok açık. Bu bakımdan öncelikle kendi reklam gelirleri yanında 'tek sesli' ve 'hükümetin borazanı' nitelikleri bağlamında son yıllardaki örneklerde de görüldüğü gibi, reklamlar arasında bazı yayınlar seyrettirilerek Japon kültüründe var olan dört maymununu oynatmaya ağırlık vereceklerdir.

Görülen o ki AKP iktidarları ile Üç Maymun nitelikli yayınlara ağırlık verilmesi çabası sonucunda toplumun hiçbir sorununun olmadığı, her şeyin yerli yerinde durduğu, Batı esintili değişimin acıktırdığı tüketim toplumunun giderek daha mutlu olduğu anlatılmak isteniyor. Öncelikle TV yayınları ile kişilerin enerjisini boşaltmak için yarışma dizilerine, koşu bantlarına, şehirler ve ülkeler arası gezilere çıktıkları, müzik eğlenceden, takıp takıştırmaktan başka hiçbir şey düşünmedikleri de dünya kamuoyuna duyurulmaya çalışılmasına çalışılacaktır. Böylece hiç bir sorunu yorumlamamak ve neden, niçin, nasıl, nerede, ne zaman ve kim diye sorgulatmamak için yayıncılığın yeni bir Liberal Kapitalist Akıma kapıldığını görmekteyiz.

Sanırım birileri ünlü şairimiz Orhan Veli Kanık’ın yazdığı:

‘Ne atom bombası
Ne Londra Konferansı
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya’ şiirinde olduğu gibi bir vurdumduymazlık istiyor bizden. Oysa gelişen olaylar ile evrensel değişimden dolayı böylesi bir düş yaratılması ne kadar da zor!

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..