Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '10

 
Kategori
Üniversiteler
 

Yeni üniversitelerin durumu

Yeni üniversitelerin durumu
 

Son yıllarda her ilimize üniversite açılması pek çok insanı sevindirmiş ve belki de gelecekle ilgili umutlarını artırmıştı. Çünkü yeni üniversiteler yüksek öğrenim gören kişi sayısında artış sağlayacak, iş bulmalarını kolaylaştıracak ve kalifiye eleman sağlayarak ülke kalkınmasında ciddi katkılarda bulunacaktı! Ancak, günümüz mevcut durumu incelendiğinde, bu beklentilerin gerçekleşmediği gibi eski üniversiteleri de olumsuz etkilediği görülmektedir. Bunun nedenlerini görmek için üniversitelerin misyonu ve temel işlevlerinin tam anlamıyla kavramaktan geçmektedir.

Üniversiteler, bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan öğretim kurumları olarak tanımlanır ve toplumların sosyal ve ekonomik kalkınmasında son derece önemli işlevlere sahiptirler. Aynı zamanda evrensel bir işlevi olan üniversiteler, özgür ve felsefi tartışma ortamında fikirlerin akıl süzgecinden geçirilerek olgunlaştığı ve olguların farkına varıldığı yerlerdir.

Üniversitelerin temel işlevlerini layıkıyla yerine getirebilmesi ancak yeterli altyapı-teknik donanım ile öğretim elemanı ve diğer kadroların liyakat esaslı sağlıklı bir şekilde oluşturulması ile mümkündür. Yeni açılan ve özellikle teknik eğitim veren birçok bölüm ve yüksekokul programı meslek liselerinin sahip olduğu teknik donanıma bile sahip değildir. Bu kurumlar deyim yerindeyse teorik eğitim veren yüksek liseler haline dönüşmüş durumdadır adeta. Fakülte ve birçok bölümde aynı durum söz konusudur. Dolayısıyla bu bölüm ve programlardan mezun olanlar yeni bir bilgi ve tecrübe edinemediklerinden uzmanlık alanlarıyla ilgili iş bulmakta oldukça zorlanmaktadırlar. Yetersiz alt yapı üniversitelerin diğer önemli bir misyonu arasında sayılan bilimsel araştırmaların yapılmasını da engellemektedir.

Yeni açılan üniversitelerin en önemli sorunlarında biri de yetersiz öğretim elemanı ve yardımcı eleman sorunudur. Her ne kadar eski üniversitelerden öğretim elemanlarının bu yeni üniversitelere geçmesiyle bu sorun çözülmeye çalışıldıysa da halen birçok yeni üniversitede ciddi düzeyde öğretim elemanı yetersizliği sıkıntısı bulunmaktadır. Bu yeni üniversitelerde göreve başlayan öğretim elemanlarının da büyük bir çoğunluğunun yeterli deneyim ve tecrübeye sahip olmaması ileride etkisi daha iyi bir şekilde görülecek olan üniversitede yapılanma çarpıklığına neden olmaktadır. Memur, teknisyen ve işçi gibi yardımcı eleman kadrolarındaki yetersizlik ise bu kurumlardaki işleyişi yavaşlatmaktadır.

Yeni açılan üniversitelerde görülen diğer önemli bir eksiklik ise öğrencilerin yurt-barınma ve sosyal olanaklarının son derece sınırlı olmasıdır. Yeni açılan üniversitelerin bulunduğu yerlerde yurt ve barınma sorunu her ne kadar birçok farklı faktörün etkileşiminden kaynaklanıyor gibi görünse de temelde yetersiz ve yanlış planlamalar sonucu meydana gelen doğal bir sonuçtur. Çünkü hangi üniversitenin ne kadar öğrenci alacağı önceden bellidir. Ayrıca üniversitelerin bulunduğu bazı bölgelerde öğrenciye kiralık ev verilmemesi bu sorunu daha da büyütmektedir ve birçok genç sadece barınma sorunu yüzünden yüksek öğrenim den vazgeçmek zorunda kalmaktadır. Yeni üniversitelerin açılması eski üniversiteleri de etkilediği görülmektedir.

Eski üniversitelerin birçoğunda bazı bölüm ve programların altyapı eksikleri henüz tam olarak giderilmemişken, yeni üniversitelerin açılması bunlara yapılacak yatırımın aksamasına neden olmuştur adeta. Bu durum eski üniversitelerin söz konusu eksikliklerini gidermesinde yerinde saymasına neden olmaktadır.

Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, üniversite çıktılarının (araştırma sonuçları, mezun öğrenci nicelik ve niteliği, teknolojik yenilikler vb) topluma sağladığı yararlar dikkate alınarak belirlenir. Çünkü Üniversiteler, yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda elde edilen her türlü bilgi ve teknolojik yeniliklerin kamu refahı ve kalkınması için kullanıldığı ve pozitif bilim ışığında kaliteli eğitim ve öğretim ile nitelikli insan gücünün yetiştirildiği yerlerdir.

Sonuç olarak evrensel düzeyde temel misyonunu yerine getirecek gerek fiziki-teknik ve gerekse de sosyal-kültürel koşullar sağlanmadan yeni üniversitelerin açılması uzun vadede topluma katkısının sınırlı olacağı gibi bu kurumların gerekliliğini de tartışmaya açacaktır.

 
Toplam blog
: 87
: 2735
Kayıt tarihi
: 02.07.09
 
 

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden 1997’de mezun oldum. Aynı Üniversitede yüksek lisans ve..