Yeni yıl dileğim: Yavaş şehir

Önümüzdeki günlerde az çok neler olabileceğini biliyoruz ya da olasılıklarımız belli; hele ki teslim olmuşsak, razı olmuşsak olana ve gelecek olana.

Oysa hiç bir şey için geç değil, karar verin ve uygulayın cesaretle bitanecik yaşamınızın size ait olduğunu hissedin, hiç olmazsa deneyin, ayağa kalkın ve istediğiniz yöne koşun.

Hele istemediğiniz yerde hiç durmayın yaşamayın bir dakika bile yeni yılda...

Peki ne istediğimizi biliyormuyuz; ben bir yavaş şehirde yaşamak istiyorum!

Her gün iş dönüşü 12. kattan binaları seyretmekten sıkıldım, Allah'tan son günlerde gökte yıldızlar çok ve belirgin!..

Nerede bu yavaş şehir?

Geçenlerde dikkatimi çekti "Taraf "ın arka sayfası manşetten "Yavaş yaşa iyi yaşa" ... Özellikle İtalya'da genel olanın dışına çıkmış 42 yavaş şehir... Bilgisini vermiş. AB de "Yeşil yaşam" biçimlerinin öncülüğünü yapan "Uluslararası Yavaş Hareketi" yavaş yemek ile başlattığı hareketi "Alternetif şehir"ciliğe kadar getirmiş.

Hareket, 20 Haziran 2000 tarihinde Roma’da yapılan imza töreniyle hayata geçmiş. İtalya’daki 32 şehrin yöneticileri bir araya gelmiş ve adını “CittaSlow” (Sakin Şehirler) verdikleri bir projeyi imzalamışlar. Daha sonra Alman ve Hırvat şehirlerde katılmış.

Bu şehirlerde insanlar düşük tempo yaşıyormuş; işte güçte yemekte tabi tutku da değil. Her şey sadelik üzerine... Çevre ile uyumlu olmak kaydıyla, daha az enerji kullanılıyormuş, ve kent merkezine otomobil vb. motorlu taşıtlar giremiyormuş, ulaşım için bisiklet kullanılıyormuş, reklam panoları neon ışıkları ve süper marketler, fast-foodlar yasakmış, sadece yerel yemekler sunuluyormuş, yerel küçük aile şirketleri ve butik tarzı dükkanlar teşvik ediliyormuş ve bunlar perşembe ve pazar günleri de kapalıymış. Hiç bir evin üzerinde televizyon anteni veya çanak anten bulunmuyormuş.

"Asli unsur sohbet, birlikte güzel vakit geçirmek üzerine kurulmuş. Sade şehirler adeta 21. yüzyılın stres yüklü yaşam tarzına karşı bir meydan okuma."*

"Yavaş kent" kapsamına girmek için şehirlerin "Yavaş Manifestosu"nun kıstaslarını yerine getirmesi gerekiyormuş. En fazla 50 bin nüfuslu yerleşimler yavaş kent kapsamına girebiliyormuş. AB' de İtalya, Almanya ve Hırvatistan’dan kriterleri gerçekleştiren 50’yi aşkın yavaş şehir varmış ve hızla yayılıyormuş.

Çevre politikası, geçmiş mirasa tarihe saygı, altyapı, şehir dokusunun kalitesi, yerel üretim ve ürün gibi kriterleri yerine getirdiğinde hareketin logosu "salyangoz"la ödüllendiriliyorlarmış. Hayatı yavaş, tadına vara vara, sakin yaşamayı öngören bir sembol. Yemek kültüründen şehir planlamasına kadar her şey yavaş, sakinlik ve gürültüsüz..

Masal gibi değil mi peki bizde YAVAŞ ŞEHİR nerde oluşuruz, var mı gönüllü bir şehir, İğneadalılar, Gökovalılar, Bademlililer, Urlalılar, Cundalılar, Alaplılar, Elmadağlılar, Dikililer, Traklar, Bergomoslular… Asiller olarak vekillerden yasal düzenleme istenir italya’da meclis var da bizde yok mu? Biz de AB’li sayılırız yavaş yavaş bi ton proje girişi var ..ne dersiniz hiç şansımız yok mu?
Yoksa bu şimdilik gerçekleştirilebilir bir hedef değil mi?
Bir önce isteyelim.

Ben bir asil olarak yeni yılda vekillerden yavaş şehirler için yasal düzenleme istiyorum.
Yavaş şehir isteyenler parmak kaldırsın!
Yavaş şehir isteyenler şehir göstersin!

Bizim ne eksiğimiz var, her yana bayrak direği dikmekle ya da her yıl kaldırımları yenilemekle iyi yaşam sunulmuyor!




*Kaynak: http://www.sefertasihareketi.org/?bolum=102&yazi=362 / Sakin şehirler sakin yaşam / Tamer Soysal

Kaynak gösterdiğim "makale, Mayıs 2006’da Trakya Üniversitesi Şarköy Meslek Yüksek Okulu tarafından düzenlenen ve Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Bülent Eker tarafından verilen “Toplam Yaşam Kalitesi” konulu konferans sonrası katılımcılara dağıtılmış ve Şarköy Beyaz Sayfa Gazetesi’nde de yayımlanmıştır."

Sözkonusu makaleye ilişkin Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Bülent Eker Şarköy ü önermiş.. "Şarköy ilçesi 3 S kuralına uygun olarak sakin, sade ve sağlıklı şehir olmaya aday temel özellikler içeriyor" demiş Mayıs 2006’da.. şeklinde düştüğüm bilgi notu dikkatsizlik; yalnış algılamam sonucu hatalı bilgi içermekte imiş, farkında değildim; makaleden anlaşılacağı üzere Şarköy'e ilişkin bilgi Tamer Soysal tarafından makalede işlenmiştir, ben Prof. Bülent Eker olarak belirmişim. Sayın Tamer Soysal'ın uyarısı üzerine düzeltiyorum kendisinden ve konuya katılımı olan arkadaşlarımdan özür diliyorum.. sevgilerimle..