Yeni yıl için

Yeni doğacak bebeği bekler gibiyim bu gece… Saatler, sabaha doğru koştukça ; ömrüm dakikalara yetişmeye çalışacak … Bir gün kaldı önümüzde; bir yirmidört saat daha… Umutlarım, neleri ifade edecekse; onları anlatacak artan heyecanım. Ve böylesine çetrefilli düşüncesizliklere gebe kalacak, saatimin yelkovanı. Ahlaksızca devam edecek koşup yetişmeye; sonsuz dakikalara doğru. Karşısına çıkacak tek engel, dileklerim olup kışkırtacak. Düşüncelerim; dakikalarımı baştan çıkartacak belki…

Yeni yıl bahçemde; umut çiçekleri açacak yarınki gün. Ve ben izin vermeyeceğim çiçekleri soldurmasına, hiç kimsenin. Önce keyfini çıkaracağım umut etmenin; doya doya… Silkelenip atacağım umutsuzluklarımın gri tülünü üzerimden. Ve çare rüzgarları, saçlarından tutup sürükleyerek götürecek; umutsuzluklarımın gri tülünü…

Yeni yılda, her sabah umutla uyanacağım güne. Gönlümü sepet yapıp, rengarenk umutlarımı koyacağım içerisine özenle ve sevgiyle… Ağırlaşacak elbet, artan umutlarım. Kim bilir belki de taşıyamayacağım. O zaman, sevdiklerim tutacak sepetin bir ucundan. Kolay olacak taşımak umutlarımı… Ve ben huzur bulmak için sevgilerin kuytularında dinlenceye çekileceğim sessizce…Umutlarımı sevinçlerime katık ederek besleneceğim.

Eski yıldan yeni yıla uzanan köprüde; dünya için sevgi, sağlık, barış dileyeceğim…