Yeni yıl psikolojisi

Takvimlere ve aynaya bakmayan biri için zaman hep aynıdır. Zaman faktörünü ve yaşlandığını göremeyen insan için geceler ve gündüzler birbirinden farksızdır. Çünkü ruh hiçbir zaman yaşlanmaz. Biz ruhun da yaşlandığını sanırız, oysa yaşlanan bedenimizle birlikte yaşlandığına inanan benliğimizdir.

Yeni yıla girdiğimiz şu günlerde birçok kişi kaç yaşına girdiğinin hesabını yapıyordur. Bunu açıkça ifade etmeseler bile bir yıl daha yaşlandığını düşünenlerin sayısı az değildir. Çocukken bir yaş daha büyüdük diye sevinirken, belli bir yaştan sonra her biten yıl sonrası "Bundan sonra kaç yıl ömrümüz kaldı?" diye düşünmeye başlarız. Bu düşünce ise bedenimize "Artık yaşlandın, her türlü hastalığa açıksın" mesajı vermekten başka bir şey değildir. Bu düşünceler bilinçaltına girdiğinde ise bağışıklık sistemimiz zayıflayacak ve bedenimiz her türlü hastalıkların hedefi haline gelecektir.

Bu olumsuz psikoloji içine düşmemek için, geçen her yılın bize geride tatlı anılar bıraktığını düşünmeli ve ruhumuzun hiçbir zaman yaşlanmadığının bilincinde olarak bedenimizin de ruhumuza ayak uyduracağına inanmalı ve geleceğe umutla bakmalıyız.